Yunanistan’ın münhasır ekonomik bölge (MEB) ilanında bulunabileceği veya MEB’in dış sınır koordinatlarını Birleşmiş Milletler’e (BM) sunabileceği yönündeki haberler üzerine yaşanan gelişmeler devam ediyor. En son ABD’den ve ardından da Rusya’dan dolaylı yoldan açıklamalar geldi.
Geçen ay ABD’yi ziyaret eden ana muhalefet partisi SYRIZA’nın lideri Aleksis Tsipras, Avrupa konularından sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Eric Rubin ile görüşmüş, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan görüşmede MEB konusu da gündeme gelmişti. Aradan bir ay geçti; Yunan basınında, Rubin’in SYRIZA liderine neler söylediği yeni yayımlandı.
Meğer, Tsipras ile görüşen ABD Dışişleri Bakanlığı kurmayları, Yunanistan’ın hidrokarbon, dış sınır koordinatları ve MEB konularında nasıl hareket edilmesi gerektiğini şu sözlerle tarif etmişler: “No maps. Drilling is good! (Haritalara hayır. Sondaj iyidir!)
Amerikalılar, Yunanistan’dan gelen, deniz sınırlarını belirleyeceği ve söz konusu koordinatları BM'ye sunacağı yönündeki yüksek sesli açıklamaları, hükümetin belirli bir strateji çerçevesinde yürüttüğünü düşünüyorlar. ABD Dışişleri, bu tür yüksek perdeden açıklamaların Yunanistan’a yardımcı olmayacağına, tam aksine, Türkiye ile gerginlik yaşanmasına ve Ege’de yeni ‘gri alanlar’ oluşmasına yol açabileceğine inanıyor.
SYRIZA lideri Tsipras’a yukarıda özetlediğim tutumun aktarıldığı görüşmede, Eric Rubin, ayrıca, tıpkı 2011 yılında Kıbrıs’taki araştırmalarda olduğu gibi, Yunanistan’ın da Girit’in güneyinde araştırma yapma hakkını desteklediklerini dile getirmiş. Ancak Ege’deki Yunan adaları ile Türk sahilleri arasındaki bölgelerde sismik araştırma yapmaya kalkışılırsa, işte o zaman Amerikalıların Yunanistan’a destek alanının kısıtlanacağı aktarılmış Tsipras’a.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Eric Rubin haftaya Atina’ya geliyor. Yunanistan Dışişleri’nde yapacağı görüşmede sıra MEB konusuna geldiğinde, Tsipras’a söylediklerini tekrar edeceğini tahmin edebiliriz.
Öte yandan, geçen Pazar günü, ‘To Vima’ gazetesinde, Rusya’nın Atina Büyükelçisi Vladimir Chkhikvishvili ile yapılmış bir söyleşi yayımlandı. Rus Büyükelçi, ilk defa, Yunanistan’ın kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) konularında atmayı planladığı adımları yorumladı.
Atina’nın kıta sahanlığı ve MEB konusunda yapmayı planladığı hamleler hakkında, “Milli çıkarlarını teminat altına alma ve ilerleme yöntemini seçmek, Yunanistan’ın tartışılmaz egemenlik hakkıdır” diyen Chkhikvishvili, “Ancak uluslararası hukukun ilke ve kurallarına yönelik sabit sadakatimizden dolayı, atılacak her türlü adımın, Birleşmiş Milletler’in (BM) deniz hukuku anlaşması çerçevesinde olacağını hesaplıyoruz. Bu anlaşmanın, sınırları belirleme konusunun başka ülkelerin de çıkarlarına dokunması durumunda, müzakere yapılmasını ve uzlaşıcı çözümler bulunmasını öngördüğü de, bilinen bir gerçektir” değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Rusya’nın MEB konusundaki görüşleri bunlar. Yunanistan’ın MEB ilanına gidip gitmeyeceği veya BM’ye dış sınır koordinatlarını sunup sunmayacağı konusunda sadece ABD ve Rusya’nın tutumlarını değerlendirerek öngörüde bulunmak zor. Ancak, Yunanistan Milli Savunma Bakanı Panos Panayotopulos’un, geçen hafta yapılan bir radyo programında “Size açıkça ve net bir şekilde, Başbakan Antonis Samaras’ın seçim öncesinde MEB ile ilgili vaatlerinden uzaklaşmadığını, bir santim bile geriye gitmediğini söyleyebilirim” dediğini düşündüğümüzde, konunun hükümetin ajandasından tamamen kalkacağına pek ihtimal vermemek lazım. Hem ABD Dışişleri yetkilileri Tsipras’a ne demişti: “No maps. Drilling is good”