Geçen hafta Yunanistan ile Bulgaristan arasında ‘Batı Trakya’ nedeniyle cereyan eden mini krizden haberdar olunca, ister istemez hatırladık geçmişi.
Balkanlar’ın makûs talihidir bu: İrredantizm. Peki, nedir irredantizm? Zamanında kaybedilen toprakları geri istemek, yurtdışında kalmış bir toprak parçasını (toprağın büyüklüğü, ülkeden ülkeye değişir), zamanı gelince, tekrar anayurdun sınırları içine almak düşüncesi, hayali veya ülküsü...
Geçen hafta Yunanistan ile Bulgaristan arasında yaşanan kriz işte bununla alakalı, bir ülkenin, bir başka ülkenin topraklarını kendi toprağı olarak görmesiyle. İsterseniz, olay nasıl cereyan etti, biraz açalım.
Önümüzdeki Temmuz ayında, Bulgaristan Hava Kuvvetleri’nin inisiyatifiyle, ABD, Yunanistan ve Romanya'nın da katılacağı, ortak ‘Thracian Star’ hava tatbikatı yapılacak.
Bulgaristan’ın Graf Ignatevo üssünde gerçekleştirilmesi planlanan bu hava tatbikatına katılacak ülkelerin askeri yetkilileri, geçen hafta, koordinasyonun sağlanması amacıyla Sofya’da ilk toplantılarını gerçekleştirdiler.
Toplantıda dört ülkenin askerî kurmayları tatbikat konusunu görüşürken, Yunan kurmaylar, tarihî unsurlara atıfta bulunan Bulgar tarafının kökenlerinin Traklardan geldiğini ve tarihî Bulgaristan haritasında Yunanistan’a ait Trakya topraklarına (Batı Trakya’ya) yer verdiklerini fark eder. İş bununla da kalmaz; Yunan tarafı, tarihî Bulgar haritasında, antik Makedonya’nın da Yunanistan’ın geri kalan bölümünden sınırlarla ayrılarak çizildiğini görür.
Tabii, konu derhal Yunanistan Milli Savunma Bakanı Panos Panayotopoulos’a bildirilir; Panayotopoulos derhal Yunan Hava Kuvvetleri Komutanı Evangelos Tournas’a talimat verir; Komutan Tournas da 12 Nisan’da Bulgar Yunan Hava Kuvvetleri Komutanı Constantin Popov’a söz konusu haritadan duyulan rahatsızlığı dile getirdiği bir şikâyet mektubu gönderir ve ekler: “Bahse konu verileriniz asılsızdır; üstelik, yaptığınız tarihî atfın, düzenleyeceğimiz ortak hava tatbikatının hedefiyle hiçbir ilişkisi yoktur ve son tahlilde Yunan Hava Kuvvetleri olarak tatbikata katılabilmemiz için bahse konu haritanızın operasyondan kaldırılması şarttır.”
Bu mektubun hemen ardından, 15 Nisan’da, Bulgar komutan, Yunan mevkidaşına mektupla cevap verir. 12 Nisan tarihli mektup için teşekkürlerini aktaran Popov, Yunanistan’ın tatbikata katılmasının önemine vurgu yapar ve ekler: “Yunan tezlerinin tatmin edilmesi için tarihî haritada düzeltmeler yapılmıştır.”
Balkanlar’ın makûs talihidir bu işte! Balkan toprakları üzerine kurulmuş onca devlet, geçmişin hayaliyle yaşar, ‘vaat edilmiş toprak’ olarak algıladığı, komşu ülkedeki toprakları tekrar anayurt sınırları içine alma ülküsünü, öyle eskisi gibi alenen dışa vurmasa da, içten içe sürdürür.
Peki, bunu yapan sadece Bulgaristan mıdır? Veya Bulgarlar Yunan Trakyası’nı isterken, diğer taraftan Türk Trakyası’nı da arzulamamış mıdır? Soruların cevapları can sıkıcıdır. Neresinden tutarsanız tutun, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin ortadan kalkmasıyla aynı topraklar üzerinde kurulan devletler, Bosna Hersek, Hırvatistan, Slovenya, EYC Makedonya, Sırbistan, Karadağ ve Kosova’da durum ortada; Arnavutluk Başbakanı Berişa’nın son irredantist açıklamaları da hâlâ çok taze. Üstelik, Türkiye ve Yunanistan’ın benzer bakış açıları da zaman zaman çeşitli gruplar tarafından gündeme getirilmekte. Ne demişler, ‘vatan’ kelimesinin mutlak bir manası ve sabit bir şekli yoktur. Ülkeden ülkeye, zamandan zamana değişir.