ARA

CHP’ye ırkçılar mı yön verecek?

CHP’nin tabanının bir kısmı (bu anlayışta olanlar CHP’nin tabanıyla sınırlı değil) “Kürtleri” gösterilerde görmek istemiyor çünkü onların desteği olmadan da iktidar değişiminin mümkün olduğunu göstermek istiyorlar. Böylece, onlara ihtiyaç olmadığını da göstermiş olacaklar. Nitekim, aynı anlayışı “İstanbul belediyesi nasıl kazanıldı” ve “cumhurbaşkanı adayı kim olsun” tartışmalarında da görüyoruz. Bu grup, İstanbul’un kazanılmasının “Kürtlere borçlu” olunmadığını iddia ediyor ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de onların oyuna ihtiyaç olmayacağını dolayısıyla Mansur Yavaş gibi bir profilin aday olabileceğini savunuyorlar. Geçen yazıyı “Devlet zihniyetinin ve müesses nizamın öteden beri en çok çekindiği hatta korkulu rüyası diyebileceğimiz şey, şehirli eğitimli orta üst sınıf Türklerin Kürt siyaseti ve toplumuyla fikirsel, eylemsel, duygusal ve moral bir yakınlaşmaya girmesidir” diyerek bitirmiştim. Bu yakınlaşma aynı zamanda Türkiye demokrasisinin ilerlemesinin anahtarıdır.
GÜNCEL Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel adli kontrolle serbest bırakıldı

Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'in evlerine polis tarafından baskın yapıldı. İstanbul Başsavcılığı, Flash Haber'in şikayetçi olduğunu açıkladı. İki gazetecinin bugün zaten ifade için savcılığa gideceği öğrenildi. Savcılık, gözaltına alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'i tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti. Soykan ve Ağırel adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bilmiyorum daha ne kadar götürebilirler böyle

Dış politikada, Trump adlı hasta kişinin “Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor, o çok güçlü ve zeki biri” deyip ağız dolusu övmesi ve ardından da “Sert adamı oynama. Aptallık etme!" diyen 2019 tarihli hakaret mektubuyla Rahip Brunson’ı nasıl geri aldığını hatırlatması zaten başlı başına vahim bir gösterge. Ama geçtiğimiz son 8-9 günün dış politika bilançosu fazla ürkütücü.
GÜNCEL “Mahir Polat'a yapılanın adı eziyettir ve bu da suçtur

19 Mart’tan beri ciddi sağlık sorunları nedeniyle Silivri Cezaevi, hastaneler ve Adli Tıp Kurumu arasında defalarca gidip gelen Mahir Polat’ın tutuksuz yargılanması için verilen mücadele 21 gün sonunda sonuç verdi. Polat, ev hapsi şartıyla tahliye edildi. Ancak 21 gün boyunca Mahir Polat ve ailesine yaşatılanlar, hak ihlali olarak tarihe geçti. Hukukçular Fethiye Çetin ile Hürrem Sönmez ve hekim Sinan Adıyaman, Polat'a yapılanın "eziyet" ve dolayısıyla "suç" olduğu görüşünde.