Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinin 1061’inci haftasına yaşamını yitiren Emine Ocak’ın çocukları ve Rakel Dink katıldı. Bu haftaki eylemde, 44 yıl önce gözaltında öldürülen Süleyman Cihan için adalet istendi.
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak, faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 1061’incisini gerçekleştirdi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme, yaşamını yitiren Cumartesi Annesi Emine Ocak'ın kızları Aysel Ocak ile Maside Ocak, Süleyman Cihan'ın abisi Ahmet Cihan, Rakel Dink, insan hakları savunucuları ve çok sayıda kişi katıldı.
Bu haftaki eylemde, 44 yıl önce gözaltında öldürülen Süleyman Cihan için adalet istendi. Basın metnini ise Aysel Ocak okudu.
"Annelerimize sözümüz var"
Süleyman Cihan'ı unutmadıklarını belirterek sözlerine başlayan Aysel Ocak, "1061'inci haftamızda Süleyman Cihan'ı unutmadık. Galatasaray Meydanı'ndan ayıran polis bariyerlerinin önündeyiz. Cumartesi Anneleri’nin toplanma ve kayıplarını arama hakkına saygı gösterilsin. Galatasaray Meydanı'ndaki keyfi mekân yasağına ve katılımcı sınırlamasına son verilsin. Gözaltında kaybedilenlerin dosyası yeniden ve şeffaf bir şekilde açılsın. Devlet, gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğunu kabul etsin ve resmi olarak kayıp yakınlarından ve toplumdan özür dilesin. Annelerimize sözümüz var; bu taleplerimiz yerine gelene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.
"Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz"
Deliller arasında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın otopsi bulguları ve tıbbi verilerle hazırladığı rapora değinen Aysel Ocak, "Bu raporda, Cihan'ın ağır işkenceye maruz kaldığı ve altıncı kattan atılmadan önce öldürüldüğü net biçimde belgelenmişti. Savcılık bile Cihan'ın işkenceyle öldürüldüğünü kabul etmesine rağmen, dosya yine zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı. Kaç yıl geçerse geçsin; Süleyman Cihan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Daha sonra Süleyman Cihan'ın abisi Ahmet Cihan söz alarak, "Suç işleyenler belli, failler yargı önüne çıkarılmıyor. Failler yargı önüne çıkarılmadıktan sonra hiçbirimizin yüreği soğumaz. Siz madem kaybettiniz, bari naaşını bize verin. İktidarın artık somut bir adım atması lazım. Bir annenin daha çığlık atmadan bu davayı çözmeleri lazım" şeklinde konuştu.
“Devletin işlediği suçlarda zaman aşımı olmaz” diyen Ahmet Cihan, Emine Ocak’ın mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini dile getirdi. Cihan, "Devlet kendi işlediği suçta zaman aşımı argümanını kullanmaz. Emine anayı yitirdiğimiz bugünlerde diğer annelerimizin de kayıplarını bulmadan ölmelerini tekrar hatırlatarak iktidara, bu ayıptan kurtulun demek istiyorum ve failleri yargı önüne çıkarmasını talep ediyorum. Bu eziyet ve işkenceye son verin. Biz Emine annenin mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz" sözlerini kullandı.
Maside Ocak: Sabrı ve umudu bırakmayacağız
Son olarak Emine Ocak'ın kızı Maside Ocak söz aldı. Ocak, "Her Cumartesi buraya getirdiği karanfil, her Cumartesi burada astığı fotoğraf ve sizler ile bizler tanığız. Ki annemin direnci sadece bir siyasi tavır değil; bir ahlak, bir vicdan çağrısıydı. Acısını sabra dönüştüren, sabrı umuda dönüştüren, umudu direnişe dönüştüren annemize bir söz verdik. Biz annemizin sabrını ve umudunu asla bırakmayacağız” diye konuştu.
Eylem, karanfillerin meydana bırakılması ardından son buldu.
