ARA

DOSYA Bir evin geçmişinin izinde Antep’in kayıp Ermenileri

Devlet, mülk devirlerini tamamlamak için 1920’lerden itibaren, Gaziantep Belediyesi ve Gaziantep Defterdarlığı aracılığıyla mezatlar düzenlemeye başladı. Ancak mezatlar büyük ölçüde göstermelik oluyor, birilerinin ganimetleri zimmetine geçirmesini kolaylaştırıyor, bu süreci resmî kisveye büründürüyordu. Hatta 1930’dan 1935’e kadar, bu sözde alım satım işlemleri Gaziantep Gazetesi’nde duyuruluyordu.
GÜNCEL 24 Nisan anmasına valilik izin vermedi

2010 yılından bu yana, 1915 ve sonrasında hayatını kaybeden Ermenileri anmak için her 24 Nisan'da yapılan anma toplantısına bu yıl İstanbul Valiliği tarafından izin verilmedi. 24 Nisan Anma Platformu, 24 Nisan Pazar günü saat 19.00'da Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda bir anma toplantısı yapmak için başvuruda bulunmuştu.
DOSYA

"Ben çalışmaya başlarken herhangi bir yönlendirme olmadan Ermeni gömüsü arayan definecilerle görüşmeler yapmaya çalışıyordum lakin definecilerin beni geçmişin unutulmak istenen taraflarına bu kadar yoğun bir şekilde götüreceğini de hiç hesap etmemiştim. Sürekli olarak görüşmeciler aradıkları gömülerin sahipleri olmadığını savunurken tüm görüşmelerde sürekli kulağımda çınlayan 'Bir gün bir Ermeni gelir' sözü vardı."
GÜNCEL 1915 'te hayatını kaybedenler anılıyor

1915 Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü yaklaşırken çeşitli anma toplantıları da yapılacak. 24 Nisan 2011'de görev yaptığı askeri birlikte silah arkadaşının silahından çıkan mermiyle hayatını kaybeden Sevag Balıkçı da mezarı başında anılacak.
GÜNCEL HDP milletvekili Garo Paylan'dan TBMM'ye kanun teklifi

HDP milletvekili Garo Paylan, "Ermeni Soykırımı’nın 107. yılında; ‘Ermeni Soykırımı'nın tanınması, sorumluların belirlenmesi; Soykırım’da sorumluluğu bulunan kişilerin isimlerinin kamusal alanlardan kaldırılıp, yerlerine Soykırım’a karşı duran kamu görevlilerinin isimlerinin verilmesi; mağdurlara ve aile üyelerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi’" amacıyla TBMM’ye bir kanun teklifi sundu.
Göç daha uzun süre bizimle olacak

Hem Türkiye’de hem dünyada birçokları göç sorununa kolay bir çözüm, kolay bir cevap olsun istiyor. “Gönderelim”, “Sürelim”, “Önlerini keselim” türünden, kolaycı şiddet politikalarının çözüm olacağını düşünüyorlar. Bunlar uzun vadede işe yaramayacağı yani göçü durdurmayacağı gibi ahlaken yanlış, insanın insana muamelesinde yeri olmaması gereken eylemler.
Neden krizi değil de göçmenleri konuşuyoruz?

Ekonomik krizi değil, göçmenleri konuşuyoruz. Ya da tersten söyleyecek olursak, göçmenler konusunun gündemde tutulması, ekonomik krizi de konuşulmaz kılıyor. Sağ ve aşırı sağ her zaman bunu yapar. Toplumda bir yoksullaşma ve derin bir ekonomik kriz varsa, toplumun en güçsüz kesimlerini bundan sorumlu tutar.