ARA

Düşman değil eşit vatandaş

Ülkedeki Türk-Müslüman olmayan toplulukların sorunları çözülmek isteniyorsa her şeyden evvel devletin bu topluluklara karşı öteden beri takındığı tutumu değiştirmesi gerekiyor. Bu gruplara sorunları çözülmesi gereken vatandaşlar olarak değil, müzakere edilen bir düşman olarak bakılıyor, üstelik ‘mağlup edilmiş’ bir düşman; onun için de kendilerine ‘verilen’le yetinmeleri normal kabul ediliyor.
İlk cumhuriyetinin kurucusunu sansürleyen Azerbaycan

Resulzade’nin sansürlenmesi ve Ermeni kültürünün ortadan kaldırılacağının ilanı, Karabağ uzlaşmazlığının Osmanlı İmparatorluğu ve modern Türkiye’nin tarihiyle, özellikle de Osmanlı Ermenilerinin ve onlara ait kültürel mirasın yok edilişiyle ne kadar ilişkili olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
61 yıllık geleneğin temsilcisi olarak TİP

O yıl, bugün parti genel başkanı sıfatıyla Erkan Baş’ın yaptığı konuşmayı Mehmet Ali Aybar yapmıştı. Moğollar ve Bajar yerine ise Aşık İhsani ve Ruhi Su’yu dinlemiştik. Programın sunucusu ise Osman Saffet Arolat’tı. Pazar günü salonu hıncahınç dolduran kitle, sosyal mesafe kuralına uyamasa da maske konusunda oldukça duyarlıydı.
GÜNCEL ‘İnsanları susturacak herhangi bir mahkeme kararı olacağını sanmıyorum’

Rusya Yüksek Mahkemesi, Aralık 2021’de ülkenin en önemli insan hakları merkezlerinden biri olan Memorial’ı kapatma kararı aldı. Rusya’da tarihsel belleğin korunmasında ve araştırılmasında önemli bir rol oynayan, siyasi baskıları inceleyen ve siyasi baskılara maruz kalan kişilerin manevi ve yasal rehabilitasyonunu teşvik eden, ticari amaç gütmeyen kurum, ‘yabancı ajan’ olarak faaliyet göstermeye yönelik yasayı çiğnediği için kapatıldı. Agos, Uluslararası Memorial Topluluğu’nu kapatılmaya götüren ve yıllar içerisinde farklı biçimlerle artan baskılarını, topluluktan Natalia Petrova ve Gleb Strunnikov’dan dinledi.
AKP’li yıllar tarih olmadı ama bir tarihi var

Tarihte mümkün olan yüzlerce (binlerce de olabilir mi?) olay dizgisi veya olay kombinasyonundan sadece birini yaşar ve olduğumuz âna ulaşırız. “X olmasaydı veya olduğu gibi olmasaydı ne olurdu?” sorusu hep ilgi çekicidir ve birçok fantezi esere konu olmuştur. Bu tür soruları düşünmek zihin açıdır ama “şöyle olurdu” diye kesin bir yanıt vermek de mümkün değildir. Fakat, elimizde olan yani yaşanmış olay dizgesi hakkında yorum yapabiliriz.
“Mülakat Odası”

İ. H. Merkezi’nin henüz yayınlanmamış raporunda, gözaltına alınmış kişilerle camlı bir odada yapılan görüşmeler anlatılıyor. Burada fevkalade rahatsız edici sahneler var. Bu kişilerin “mülakat”ta sinkaflı hakaretler gördüğü, çıplak soyulduğu, soğuk suyla ıslatıldığı, şişe ve benzeri cisimler sokulmakla tehdit edildiği…