ARA

GENEL “Hiçbir zaman istediğimiz kadar özgür olamıyoruz”

Bartu Küçükçağlayan’ın sesini ilk kez Büyük Ev Ablukada grubunun şarkılarını dinlerken duydum, yüzünü ise ilk olarak ‘Çoğunluk’, son olarak da ‘Kelebekler’ filminde gördüm. Oyunculuk ve müzisyenlik yapan Küçükçağlayan, şu sıralar, senaryosunu kendisinin kaleme aldığı ‘Bartu Ben’ adlı diziyle isminden sıkça söz ettiriyor. BluTV’de, her pazartesi ve perşembe yeni bölümleri yayınlanan dizide, başta sinema sektörü olmak üzere birçok alana ve kişiye eleştiriler yönelten, en çok da kendiyle dalga geçen, kendi tabiriyle bir ‘ünsüz ünlü’ olan Küçükçağlayan’la yeni dizisi vesilesiyle sohbet ettik.
Rozeler ve yemek

Rozeler hakkında yazdıkça gelen tepkilerden anlıyorum ki roze dendiğinde herkesin aklına havuz başı, deniz kenarı geliyor. Ben açıkçası, rozeleri su niyetine serinlemek için bile içebilirim ama özelikle baharatlı yemekler, tatlı-ekşi soslu yemekler, domatesle pişmiş buğulama balıklar, rozelerin en iyi eşlikçileri. Tabii, asitli peynirler ve şarküteriler de...
Ülkenin kaymağını kim yiyor?

Bitmeyen bir kin ve ‘kendi gibi olmayanı süpürme’ hırsı AKP ve Erdoğan’ın siyasetine yön veriyor çok uzun süredir. Seçim geceleri televizyonlarda gördüğümüz parçalı, –kabaca– üç renkli haritayı hem Doğu’da, hem de Batı’da tek renk yapmak istiyorlar.
Balkan esirleri arasında bir muhabir: Lev Troçki

Troçki eserinde Balkanlar’ın durumunu detaylı olarak aktardı. Osmanlı İmparatorluğu’nda özellikle “Doğu sorunu”, “Ermeni sorunu” olarak adlandırılan konuyu ele alırken kendi deyimi ile ‘Osmanlı Ermenistanı’nda, Ermenilerin uğradığı katliamları, özellikle doğuda Kürtlerin giriştiği yağma hareketlerini, Ermenilerin adım adım topraksızlaştırılmasını ve yarattığı sorunları ele aldı.