BAŞYAZI
Başyazı: Kobanê’nin Çözüm’ü, Çözüm’ün Kobanê’si
Agos'un bu haftaki başyazısından: Kobanê’de çıkan yangının ateşi Suruç’a, alevi bütün ülkeye yayılır. Ama en tehlikelisi, ‘çözüm süreci’ adlı sabır taşını göğsüne bastıran Kürt halkının, kor haline gelen o taşı elinden düşürmesidir.
Yeni dönem yeni sorunlar
Ortada olan o ki yeni dönem kendi yeni sorunları ile geliyor. Sorunların çözümü ise besbelli ortak çözüm bulma iradesine bağlı olacak.
Agos Başyazı: Ermenilerin değişim sınavı
Bu hafta, Üç Horan Vakfı yönetimindeki iktidar kavgalarını manşete taşıyan Agos'un başyazısında katılımcı bir toplum modeli talebi var: 'Daha şeffaf, daha katılımcı, daha çoğulcu kurumları ve yeni bir toplum modelini hep beraber hayata geçirelim. Çünkü gelecek kuşaklar nezdinde iyiden de, kötüden de bizler, hepimiz sorumluyuz. Ve sınav şimdiki zamanda verilecek.'
Agos başyazı: Torbadan çıkamayan okul… Şişeden çıkan cin
Lafa değil icraata bak diye boşuna dememiş eskiler. İmroz’da bu yıl eğitim hayatına başlaması için çalışmaları devam eden Rum Ortaokulu ve Lisesi, azınlık karşıtı bürokrasinin son dakika oyunlarıyla bu haktan mahrum kaldı. Oysa Rum toplumu, mevzuatta maddenin torba yasa çerçevesinde değiştirileceğini ummuştu. Gel gör ki, torba yasadan koca bir hayal kırıklığı çıktı.
Başyazı: ‘Afedersiniz’den sonra Erdoğan
Pragmatik değil, somut, dürüst adımlar bekliyoruz. Yarın da, bu tür adımlar gördüğümüzde takdir, görmediğimizde ise eleştiriler yönelteceğiz seçilmiş cumhurbaşkanına. Her eleştirimizin ardında başka hesaplar arayan, Başbakan’ın bugüne dek yapıp ettiklerini sıralayarak bizlere “Bunlarla yetinmiyorsanız nankörsünüz!” diyenlere duyurulur.
Operasyonların gör dediği hakikat
Agos'un bu haftaki başyazısında AK Parti ve Cemaat arasındaki kavga ile 'sahur operasyonu' var: 'Devletin, Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetleri ile Zirve Katliamı suçlarıyla ilgili her kesimiyle topyekun sorumluluğu ifşa edilmediği sürece, operasyon ve davalar sadece siyasi koz olarak okunmaya mahkûm. Bizler biliyoruz ki, bu kargaşada hakikatin güme gitmesi tehlikesi var.'
Ayinesi iştir kişinin
2015 arifesinde İçeride ve dışarıda neredeyse eşzamanlı olarak gerçekleşen hamlelerin birbirine tezat doğası, ister istemez taziyenin kapsam ve etkisini sorgulatıyor. Dış dünyada her tür yöntemle tarihi gerçeği, bir halkın hakikatini inkâr ve ret üzerinden ilerleyen bir siyasetin, bu konudaki diğer adımları pragmatik siyasi hamleler olmaktan öteye bir anlam taşımayacak.
Agos'tan: Yeni ve itibarlının tanımı
Umarız, TTK için öngörülen yeni yönetim, itibar kelimesinin içini hakkıyla doldurur. Zira itibarlı bir akademisyenin Ermeni Soykırımı konusundaki yaklaşımı da açık olacaktır. Ve tarihi gerçeklere, onların kabulü ve telafisi için yapılacaklara odaklı insani yaklaşımın, bu ülkenin, bütün sistematik kötülüklerle mücadelede tek şansı olduğu aşikârdır.
Agos'tan: Çalınmış gelecek ve hayat hakkı
Agos'un bu haftaki baş yazısından: Bugün var olmayan milyonlarca Hıristiyan ve Musevi'den ve onların yaşayacağı Türkiye'den başka bir geleceğin ihtimali çalındı. Tam da bu yüzden ölümlerin anlattığını kabullenmek, hayat hakkının tescili gibi. Çünkü ancak o zaman birlikte ve eşit yaşamaktan, birbirine yan yana çoğalmaktan bahsetmek mümkün olacak.
Agos'tan: Ruhaniden dünyevi yönetim zaaflarına isyan
Agos'un bu haftaki başyazısında, Episkopos Sahak Maşalyan'ın yönetim kademelerindeki keyfi uygulamara yönelttiği eleştiri yer alıyor: 'Devletin azınlık vakıflarına dönük ayırımcı ve gasp odaklı uygulamaları, mülklerin kısmi de olsa geri verilmesi ile bir nebze düzelirken, yeni mülklerin getirdiği gelirin eşit ve sağlıklı dağılımı, yönetimlerin en büyük sınavı olarak orta yerde duruyor.'