ORTA SAYFA

ORTA SAYFA Ortak kültür hazineleri için el ele

Türkiye’den dil ve edebiyat alanlarında farklı tarihsel dönemleri çalışan akademisyenler Ali Emre Özyıldırım ve Engin Kılıç 4-15 Eylül tarihlerinde Ermenistan’daydı. Özyıldırım ve Kılıç, Yerevan’daki Mesrob Maşdotz Kadim Elyazmaları Enstitüsü ile kendi alanında bir ‘ilk’ olan çalışmaya imza attılar. Özyıldırım ve Kılıç, Ermenistan deneyimlerini, proje hakkındaki görüş ve yorumlarını Agos’a anlattılar.
ORTA SAYFA Kervan yolda düzülür

10 fotoğrafçı Karabağ’ın Şuşi kentini 48 saate fotoğrafladı ve bu fotoğraflar bir albüm haline geldi. Peki neden 48 saat? Projeyi hayata geçirenlerden Spartak Karabğtsiyan “1990’da bir Sovyet komutanının Şuşi’yi terk etmem için 24 saat müddet verdiğini anımsadım. German Avakyan devreye girerek, 24 saatin çok kısa olduğunu, 48 saatlik bir proje yapmamız gerektiğini söyledi.” sözleriyle açıklıyor bu durumu. Berge Arabian Ermenistan seyahatinde bu fotoğraf albümü projesini organize eden German Avakyan ve Spartak Karabğtsiyan ile buluştu. Birlikte Şuşi’nin kültürel tarihine bir yolculuk yaptılar.
ORTA SAYFA Vakıflıköy’ün gençleri başarılarının sırrını anlatıyor

Yeni eğitim ve öğretim yılı başlarken Vakıflıköy’ün gençleriyle konuştuk. Kimi eğitimine devam etmek için ilk kez bu yıl köyünden çıkacak. Kimi ise okulunu yeni bitirmiş Vakıflı’da veya Antakya’da kendine yeni bir hayat kurmanın hazırlıklarını yapıyor. Herbirinin farklı hayalleri ve hedefleri olsa da Vakıflı sevgisi hepsinin ortak paydası.
ORTA SAYFA Ankaralı Ermeni Katoliklerin ‘tehcir’ günleri

‘Ankara Vukuatı’, Ankaralı bir Katolik Ermeni olan Simon Arakelyan’ın 1915’te yaşadıklarını anlatıyor. Resmi tezlerde ‘tehcirden muaf’ tutuldukları söylenen Ermeni Katoliklerin sürgün ve katliamlar sırasında neler yaşadığına ışık tutan bu tanıklık, Ankara’nın Hıristiyan nüfusunun başına gelenleri anlamak açısından da çarpıcı veriler sunuyor.
ORTA SAYFA “Ortak sorunlara ortak çözümler bulmalıyız”

Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD), İstanbul Süryani Vakfı, Musevi Cemaati’ni temsilen Şalom Gazetesi, Malatyalı Ermeniler Derneği HAYDER, İmroz Eğitim ve Kültür Derneği, Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’nın proje ortakları arasında yer aldığı 'Yanyana Ortak Bir Gelecek' eğitim programı 24-27 Temmuz tarihleri arasında Heybeliada’daki Aya Triada Manastırı’nda ya da daha bilinen ismiyle Ruhban Okulu binasında düzenlendi. Programın son gününde proje sorumluları ve katılımcılarıyla bir araya geldik. Herkesin memnun ayrıldığı bu proje ile ilgili katılımcılar ve proje sorumlularıyla konuştuk.
ORTA SAYFA Ermeni Soykırımı’ndan sağ kurtulanlar için bir sığınak: Çin

Türkçe çevirisini sunduğumuz bu makalenin daha kısa bir versiyonu, Armenian Weekly dergisinin Nisan 2016 tarihli sayısında yayımlandı. Makale, Çin’de 19. ve 20. yüzyılda yaşayan Ermeni cemaatlerinin tarihiyle ilgili çok daha detaylı bir raporun bir parçasını oluşturuyor. Dr. Khatchig Mouradian, New York Columbia Üniversitesi’ne misafir profesör, New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’ndeki ‘Mekan ve Hafıza’ Projesi’nde koordinatörü. Ayrıca Massachusetts’deki Worcester Devlet Üniversitesi’nde Felsefe Departmanı’nda ders veriyor.
ORTA SAYFA Ermeniler, Kürtler, Türkler bir hafta boyunca birbirlerini dinlerse

İsviçre’de, Caux Sarayı’nda bir grup Ermeni, Türk ve Kürt üçüncü kez diyalog, barış kurmak, uzlaşmaya varmak için buluştu. Ermeni-Türk-Kürt Diyaloğu adı altında yapılan panellerde Lübnan, Hollanda, Türkiye ve Ermenistan’dan gelen katılımcılar iki ülkenin halkları ve diasporaları arasında oluşan sessizliğin, güvensizliğin ve nefretin tarihini, nedenlerini konuştu, bunların ortadan kaldırılması için ortak yollar arayışına girdi.
ORTA SAYFA Gelenler ve kalanlarla Anadolu’nun yemek hafızası

Yemek kültürü ve adil gıda hareketlerinin içinde çalışırken bir araya gelen Raife Polat ve Ayfer Yavi, göçlerle şekillenmiş Anadolu’daki halkların yemeklerini, aile anıları ve büyüklerden kalan tariflerle bir araya getirdi ve ortaya ‘Anadolu’nun Tadı Tuzu – Kardeş Mutfaklar’ çıktı. Geçtiğimiz haftalarda Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitap, ‘Anadolu mutfağı’ olarak tanımlanan ve genellikle bir bütünmüş gibi algılanan bu mutfağa bir adım geriden bakarak, hem yemeklerin kökenini hem de hikayelerini keşfe çıkıyor. Macarlar’dan Tatarlar’a, Selanik’ten Rodop’a uzanan göç ve yemek hikayelerinin yanına yüzyıllardır bu topraklarda yaşayanlardan Sefarad, Ermeni, Rum, Kürt, Alevi yemekleri ekleniyor. Yavi ve Polat’la hem yemeğin hafızasını hem de kitabın yolculuğunu konuştuk.