GENEL
Ermenistan'da Nisan 'Zartonk'u*
                  Ünlü yönetmen Eric Nazarian halk hareketinin gerçekleştirdiği protestolar boyunca Ermenistan’daydı. Eylemlere katıldı. “Benim Adımım” hareketinin 24 Nisan’da soykırımı anmasına tanık oldu. Nazarian’ın Agos için kaleme aldığı yazıyı paylaşıyoruz.
                
              'Türkiye ile önkoşulsuz ilişkiye hazırız'
                  Ermenistan'ın yeni Başbakanı Nikol Pashinyan, İkinci Dünya Savaşı ve Karabağ Özgürlük Mücadelesi Şehitleri günü olan 9 Mayıs’ta, Artsakh (Karabağ) Cumhuriyeti’ne ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi.
                
              ‘Gazetecilerin yeri hapishane değil, yazışleri bürosu’
                  3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu Türkiye’den bir grup gazeteci, yazar, hukukçu ve insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu üyesini ağırladı
                
              Ermenistan'ın yeni Başbakanı Nikol Paşinyan
                  Ermenistan'da muhalif hareketin lideri Nikol Paşinyan parlamentoda bugün yapılan oylama ile Başbakan seçildi.
                
              Parlamentoda oturum başladı, Paşinyan Başbakanlığa çok yakın
                  Ermenistan Parlamentosu'nda Başbakan seçimi için ikinci oturum başladı. Muhalefet lideri Paşinyan'ın Başbakan seçilmesi bekleniyor.
                
              Lübnan Parlamentosu'na 3 Ermeni vekil
                  Lübnan'da 6 Mayıs’ta yapılan parlamento seçimlerinde 4 Ermeni milletvekili adayından 3’ü seçildi.
                
              Fotoğrafçının gözünden evsizler, yönetmenin gözünden fotoğrafçı
                  Agos gazetesi fotoğraf editörü Berge Arabian’ın uzun yıllardır yaşadığı Kanada’dan İstanbul’a dönüş yolculuğu, belgesel yönetmeni Zoran Maslic tarafından filmleştirildi. ‘Nobody Knows My Songs’ adlı filmde Arabian’ın evsizlerle ilgili projesinden yola çıkılarak, fotoğrafçının İstanbul’a taşınmasıyla birlikte köklerine dönüş yolculuğu ele alınıyor. Filmde, Arabian’ın, Toronto’nun işlek caddelerinden Queen Street’teki evsizlerle çalışmasını görüyoruz. Evsizlerden Sebastian Belec ile tanıştıktan kısa süre sonra neredeyse onunla yakın arkadaş olan Arabian, film boyunca Belec ve arkadaşlarıyla birlikte geçirdiği altı aylık süreci anlatıyor.
                
              Ermenistan’da öğrencilerden istifa talepleri
                  Ermenistan'da  8 Mayıs’ta gerçekleşecek ikinci parlamento oturumunda Cumhuriyetçi Parti halkın adayını destekleyeceğini açıkladığı için Yerevan’da protestolar sona erdi. Bu sefer de okullarda ve üniversitelerde müdür ve rektörlerin istifasını talep eden eylemler yapılıyor.
                
              158 dansçı, tek bir sahne
                  Maral Müzik ve Dans Topluluğu, 29 Nisan’da Fulya Sanat Merkezi’nde düzenlediği gösteriyle, 158 kişilik geniş dansçı kadrosuyla izleyenlere seyir zevki yüksek bir dans gösterisi sundu. 74 minik, 38 junior ve 46 profesyonel dansçıdan oluşan grup, yoğun bir temponun ardından ürettiklerini bizlerle paylaştı. Topluluğun genel sanat yönetmeni, koreograf ve dans eğitmeni Garbis Çapkan’a, bu kadar çocuğu sahneye sığdırabildiği ve onların gönlünde ayrı bir taht kurabildiği için, hayranlıkla bakıyorum. Garbis Bey, sahnede her seferinde biraz daha büyüyor gözümde. Her bir çocukla ilgilenir, şaşırdıkları yerleri bilir,  güçsüz olduğu tarafı, eğitilmesi gereken zayıf yönü bulup çalışır, çalıştırır. 158 dansçı ve bir Garbis Çapkan. Dans eğitmenleri İris Çapkan, Sarem K. Şeşetyan sağ ve sol kolu gibiler Garbis Bey’in. Ama o olmasa, küme küme büyüyen ‘Maral’ olur muydu, bilemiyorum. Bence tılsım her sene biraz daha kırlaşan saçlarında saklı… Tek arzum, ‘Kohar Korosu’nun Aram Khaçaduryan’ı gibi, 80’lerine bile gelse, sahneden
                
              İstanbul Mucizeleri: 64 Sürgünü’nün izinde
                  Yönetmenliğini Fotini Siskopoulou’nun üstlendiği ‘Istanbul Story’ (İstanbul Mucizeleri) adlı filmin Türkiye’deki ilk gösterimi, 26 Nisan Perşembe günü, Yunanistan İstanbul Konsolosluğu’nun Sismanoglio Megaro Binası’nda yapıldı. Film, 1964’teki Rum sürgününün ardından Yunanistan’a göç eden ailesinden kalan mirasın izini sürmek için İstanbul’a gelen Katia’nın hikâyesini anlatıyor. Katia, miras sorununu çözmek için, İstanbul’da tanıştığı bir avukat ve bir gazeteciyle birlikte, köklerine doğru da yolculuğa çıkıyor. Katia’nın Balat’taki bir Rum okulunda bir hocasıyla yaptığı konuşma ve Apoyevmatini gazetesinin yayın yönetmeni Mihail Vasiliadis’le yaptığı görüşme gibi sahnelerle, yer yer belgesel bir nitelik kazanan filmde, sürgünün, günümüzde İstanbul’da yaşayan Rumların hafızasındaki yeri de konu ediliyor.
                
              

 
                   
                   
                   
                   
                   
                   
                   
                   
                  