GÜNCEL
Anahide Ter Minassian'ın ardından: Maratug Dağı’ndan Tavit’in Evi’ne yolculuk
Anahide Ter Minassian oğulları Vahe ve Aram ile birlikte 2014 yılında Sasun’u ziyaret etmişti. Geziye tanıklık eden Besse Kabak izlenimlerini o yıl Agos için yazmıştı. Bu yazıdan bir bölümü sunuyoruz.
Anahide Ter Minassian'ın ardından: Tarihyazımı Ermenice Sopranosunu Kaybetti
Bu dünyada büyük isimlerle dolu bir aileye doğmak ne ağır bir yüktür! Birçok insan, hayat boyu peşlerini bırakmayan soyadları, hikayeler, beklentiler altında eziliverir, büzüşür, silikleşir. Pek az kişi, 11 Şubat günü kaybettiğimiz tarihçi Anahide Ter Minassian gibi ailesinin mirasını yemeden, o isimle kavga etmeden köklerinden yeşermeyi başarabilir. Malumunuz, Anahide Ter Minassian Abdülhamid Osmanlısı’nda hem Doğu vilayetlerindeki Ermenilere yapılan zulmün, hem de bu zulme direnişin sembolü olmuş Muşlu Gülizar’ın torunudur. Büyükbabası ise 1880’lerin sonundan soykırım günlerine kadar ömrünü adalet mücadelesine adamış, 1908’den 1915’e kesintisiz vekillik yapmış, mecliste her söz aldığında ‘Bizim Muş ovasında…’ diye başlayıp doğduğu toprakların acılarına ses olmuş cefakâr bir o kadar da renkli bir sima, Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF) üyesi Keğam Der Garabedyan’dır.
Anahide Ter Minassian'ın ardından: “O dönem yaşananları anlamak için tarih profesörü oldum.”
Anahid Ter Minassian, bir tarihçi olarak seçtiği veya neredeyse içine doğduğu “Ermeni Meselesi”ni soykırıma odaklanarak ele almaktan ziyade toplumsal, siyasal, kültürel tarihe, zihniyet tarihine yaptığı katkıyla tarihe geçmiş bulunuyor.
Anahide Ter Minassian'ın ardından: Hayatın ötesine
Aras’ta çalışmaya ilk başladığımda, üniversite yıllarımda Ardaşes Margosyan okumamı salık vermişti, onun ‘Ermeni Devrimci Hareketi’nde Sosyalizm ve Milliyetçilik’ kitabını. İletişim’in Cep Üniversitesi serisinden çıkan o minicik kitaba sığdırmayı başardığı onca bilgiden, tarihsel perspektifinden, olayları anlatış biçiminden çok etkilenmiştim. 20 yaşına varmamış, dünya ve memleket ahvaliyle yakından ilgili Türkiyeli bir Ermeni genç için, hiçbir şeyin bizlerle başlamadığını, mücadele ruhunun zamanları ve hayatları aşan bir yanı olduğunu apaçık gösteren bir hediyeydi.
HDV ve USC Shoah Vakfı'ndan panel, atölye ve sergi: Tanıklık üzerine çalışmak
Görsel tarih arşivinde yaratıcı yöntemler ve yenilikçi yaklaşımlar; tanıklık üzerine çalışmayı ele alan panel, atölyeler ve etkileşime dayalı bir sergi ile paylaşılıyor.
"Veriler daralmanın beklenenin üzerinde olabileceğini gösteriyor"
İşsizlik oranı Kasım'da yaklaşık iki yılın en yüksek seviyesine çıkarken, bu haftaki sanayi üretimi ve perakende hacmi endeksi gibi öncü göstergelerin ardından oluşan tablo ekonominin yılın son çeyreğinde beklenenin üzerinde daralabileceği endişelerini teyit ediyor.
Bu rapor kilometre taşı olacak
Dört yıl önce Diyarbakır Sur'da düzenlediği basın toplantısı sonrasında açılan ateş sonucu ensenine isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin ölümüne yol açan kurşunun hangi silahtan çıktığına dair yeni bir rapor kamuoyuna açıklandı. Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi'nin öldürüldüğü ana ışık tutmak ve olayın şüphelilerini belirlemek maksadıyla Londra merkezli uluslararası araştırma şirketi Forensic Architecture'dan (Adli Mimarlık) teknik bir araştırma yürütmesini talep etmişti. Şirketin kamuoyuna açıklanan raporunda, Elçi’nin olay yerinde bulunan üç polisten birisinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmiş olabileceği sonucuna varıldı. Diyarbakır Barosu üç polisin şüpheli olarak ifadelerinin alınmasını talep etti. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nadir Arıcan raporu Agos için değerlendirdi.
Türkiye, Heybeliada Ruhban Okulu için bir formül arıyor mu?
Yunanistan Başbakan’ı Aleksis Çipras’ın Heybeliada Ruhban Okulu’na yaptığı tarihi ziyaret okulun kapalı tutulmasına yönelik hukuki argümanları yeniden gündeme getirdi. Peki bu argümanlar 48 yıl sonra hala geçerliliğini koruyor mu?
TEB : Beklenen zam yüzünden ilaç akışı durma noktasına geldi
Türk Eczacıları Birliği (TEB), ilaç fiyatlarının belirlenmesinde 19 Şubat'tan itibaren kullanılacak olan yeni euro değerinin dün açıklanmasıyla birlikte ilaç depolarından ilaç akışının neredeyse durma noktasına geldiğini ve eczacıların depolardan ilaç temin etmekte zorlandığını duyurdu.
Los Angeles ve New Jersey’de Hrant Dink’i anmak
İnsanların yaşamında öylesine anlar ve tarihler vardır ki ömürleri boyunca zihinlerinden çıkmaz. Attıkları her adımda bir gölge gibi onu takip eder.
Bir ay önce telefondaki tanımadığım bir ses “Seni Amerika’ya Los Angeles’a davet ediyoruz, gelir misin” sorusunu yöneltti. Belli ki beni tanıyordu. Kısa süren bir görüşme sonrasında arayanın İstanbul Ermenileri Derneği’ni temsilen Dr. Markar Köşker olduğunu öğrendim. Dr. Markar’la yüzyüze bir tanışıklığım yoktu ama ikimiz de Tbrevank mezunuyduk, pek çok ortak arkadaşımız, dostumuz vardı. Geçen sene Paris’e gelerek sevgili kardeşim Sarkis Haspanyan’a derneğin Hrant Dink Adalet ve Özgürlük Ödülü’nü takdim etmiş ve o töreni biz de İstanbul’dan canlı olarak izlemiştik. O anlar saniyeler içinden gözümün önünden akıp geçti. Ne yazık ki Haspanyan artık aramızda değil.
Ben Markar’ın ne diyeceğini beklerken, derneğin 2019 yılında bu ödül için beni önerdiğini ve bu nedenle davet edildiğimi söyledi. Bir anda ağzım kurudu, nefesim kesildi, konuşmakta zorlanmaya başladım.