KÜLTÜR SANAT

SERGİ Doğal bir davranış biçimi olarak ‘beton dökme’

Beyoğlu’ndaki bağımsız sanat ve etkinlik mekânı Studio-X, Antonio Cosentino ve Extramücadele’nin ortaklaşa hazırladığı ‘Anne ben beton dökmeye gidiyorum’ sergisine ev sahipliği yapıyor. 27 Şubat’a kadar sürecek olan sergi, kesintisiz kazanç ve rant için durmadan yıkılan, yerine yenileri inşa edilen yapılar ve silinen belleği yeniden gündeme getiriyor. Sergide, birbirinden tamamen farklı tarzlar benimseyen bu iki sanatçının, yıllardır düşünce ve üretim süreçlerini paylaşmalarının yarattığı âhenk gözden kaçmıyor. Cosentino ile, ‘Extramücadele’ adını kullanan Memed Erdener’le, inşaatlarla şekillenen şehir ve üzerine beton dökülen kaderimiz hakkında konuştuk.
MİMARİ ‘İşin ehli’ Balyan'a büyük saygısızlık

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘işin ehli’ sözleriyle övdüğü Balyan ailesine mensup Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı Garabet Balyan’ın kayıp mezartaşı Kartal’da İstanbul Belediyesi’ne ait bir inşaat şantiyesinde ortaya çıktı.
KÜLTÜR SANAT Yaratıcı bir eylem için atölye yolda

Anadolu Kültür, Ermenistan ve Türkiye’den toplumsal ve politik meselelere ilgi duyan kişileri ‘yaratıcı’ bir atölyeye çağırıyor. İstanbul’da gerçekleşecek ‘Yaratıcı Eylem ve Toplumsal Hareketler Atölyesi’nde katılımcılar birlikte düşünüp birlikte üretecek. Martta İstanbul’da yapılacak atölye için son başvuru tarihi 30 Ocak.
SERGİ Depo’da yıl boyunca 1915’e yolculuk

İstanbul Tophane’deki Tütün deposundaki Depo sergi mekanı, 2015 boyunca, Soykırımın yüzüncü yılı için özel olarak hazırlanmış sergilere ev sahipliği yapacak. Bir seneye yayılmış 10 farklı serginin büyük bir kısmı, Diaspora’dan sanatçıların aile köklerini keşfe çıktığı ve geçmişle yüzleştiği işlerden oluşuyor.
MÜZİK Taksim, makam ve Ermenilik

Haig Aivazian, Lübnan’da yaşayan, genç bir sanatçı. Ekim ayında, The Moving Museum İstanbul sergisinde yer alan ‘Hastayım Yaşıyorum’ adlı çalışmasıyla tanıdığımız Aivazian’ın, Udi Hrant’ın yaşamına ve müziğine dair araştırmasından yola çıkarak ürettiği bu yapıtı 2015 Venedik Bienali kapsamında Ermenistan pavyonunda sergilenmek üzere seçildi. Bu durum, sanatçıyı ikinci defa, kendisine esin kaynağı olan Udi Hrant’ın yaşadığı şehre, yani İstanbul’a getirdi.
EDEBİYAT 1915 yazının saklı kaldığı günce

Aras Yayıncılık’tan çıkan, ‘Geri Dönüşü Yok: Bir Babanın Güncesinde ve Kızının Belleğinde Ermeni Soykırımı’ başlıklı kitap, 14 yaşındaki Vahram Altounian’ın 1915 yazından sağ çıktıktan sonra kaleme aldığı güncesini aktarıyor.
MÜZİK La Bohème Boğaziçi Caz Korosu’na emanet

18-24 Ocak tarihleri arasında Zorlu Center PSM’de sahnelenen İtalyan operasının ölümsüz eseri ‘La Bohème’ opera sahnesinde tartışmalar getirerek geldi. Eserin Boğaziçi Caz Korosu’na emanet edilmesiyle ‘Genç Opera Sanatçıları’ kaygılarını dile getirdi. Boğaziçi Caz Korosu’nun şefi ve koroyu ‘La Bohème’e hazırlayan Masis Aram Gözbek, ‘Israrla bizi taraf ilan etmeye çalışan bir grup var ama konunun muhatabı kesinlikle biz değiliz, olamayız da’ diyor.
SERGİ Belediye’den ‘hain Ermeni’, ‘asker kaçağı Rum’ sergisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı “Havadis: Yüz Yıl Önce” sergisinde 1914 ve 1915 yıllarına ait gazete haberleri ve belgeler yer alıyor. Çanakkale Savaşı’nın ağırlıklı olduğu sergide Ermeniler “hain” iması ile anılırken, Rumlar da “asker kaçakları” olarak gösteriliyorlar. Her iki halkın yaşadığı katliamlardansa tek bir iz bile bulunmuyor.