ŞAPGİR

ŞAPGİR Hakiki Kurgu, Kurgusal Hakikat

Usame Bin Ladin’in öldürülmesine uzanan 10 yıllık dönemi anlatan Zero Dark Thirty’nin yönetmeni Kathryn Bigelow, yapılan işkencelerin tarafsızlığı korumak adına filmde yer aldığını söylüyor. Peki tarafsızlık mümkün mü? “Sadece gösterme”nin sorumluluğu yok mu? Ecem Yıldırım yazdı.
ŞAPGİR İlk  ’Bahar'

Deniz Gezgin, “dağlarına bahar gelen memleketi” yazıyor, sonu iyiye varan bir masal anlatıyor, bir bahar masalı, bir barış masalı: “İnanılır ve istenirse, gün sonra bu küllerden bir şey dirilecek, çocuklar onu mavi tüylü bir kuş gibi görecek, kanatlarıyla süpürecek yerdeki zehri mavi kuş ve serpecek göğün suyundan bereketi dağlara ve yeşerecek toprak.”
ŞAPGİR 'Greetings to Father Paul'

The rejoice and spiritual commotion caused by the election of new Pope Francis among Argentines has been shared by the Armenian community as well, both Roman Catholic and Apostolic Armenian, says Jorge Rouillon, a renowned writer and journalist who knows intimately both churches.
ŞAPGİR 'Peder Paul’e Selamlar'

Ünlü yazar ve gazeteci Jorge Rouillon, yakından tanıdığı iki kilise hakkında konuşurken, “Papa Francis’in seçimi Arjantinliler arasında olduğu kadar hem Roman Katolik hem de Apostolik Ermeniler arasında da coşku ve ruhani heyecan yarattı” diyor.
ŞAPGİR Arjantinli Ermenilerin dostu Papa I. Francis

Arjantinli Kardinal Jorge Mario Bergoglio’nun, I. Francis ismiyle Papa seçilmesi üzerine, kendisi de Arjantinli bir Ermeni olan Avedis Hadjian, Arjantinli Ermenilerin bu konuda nabzını tuttu ve izlenimlerini şapgir için yazdı.
ŞAPGİR 'Anma, soğuk yenen bir yemektir'

Geyler Berlin'deki Soykırım Anıtı'nda profil fotoğrafı çektirirse ne olur? Nasıl bir tartışmanın ateşi fitillenir? Son günlerde İngiltere, Almanya ve İsrail'de en fazla konuşulan blogun sahipleri Romm Lewkowicz ve Ariel Ashbel ile S. Aykut Öztürk Şapgir için konuştu.
ŞAPGİR Unutulmuş Bir Portre: Suat Derviş

Atacan Atakan, Yeni Yüzyıl Üniversitesi III. Kadın Yazarlar Sempozyumu’nun adandığı, hiç kimseye baş eğmeden yaşadığı bir ömürden sonra, belki de bu “baş eğmez”liğinden ötürü unutulmuş, unutturulmuş bir kadını, Suat Derviş’i yazdı.