Kıbrıs'taki Ermeni Manastırı Amerikan fonuyla yenilendi

Kudüs’e hükmeden Ermeni Lusinyan Kırallığı’nın 13. yy’da Kudüs’ü kaybetmesinin ardından yerleştiği Kıbrıs’ta inşa ettikleri Ermeni Kilisesi ve Manastırı restore edildi. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) gereken 2.5 milyon Euro'luk fonu sağlaması ve United Nation Development Programme - Action for Cooperation and Trust in Cyprus’un (UNDP –ACT) desteğiyle orijinaline uygun şekilde restore edildi.

Kıbrıs gazetesinin aktardığı habere göre Ada'nın en önemli kültür varlıklarından biri olan Ermeni Kilisesi ve Manastırı uzun yıllar atıl durumda kaldıktan sonra Vakıflar İdaresi’nin çeşitli kuruluşlarla temasa geçmesi sonucu 2005’de USAID’dan gerekli fonu aldı ve restore edildi.

2009 yılının Ekim ayında başlanan restorasyon çalışması içinde bulunduğumuz Temmuz ayında tamamlanırken, kültürel amaca hizmet edecek eser için yaklaşık 2 buçuk milyon Euro harcandı.

 Konuyla ilgili KIBRIS’a bilgi veren Kıbrıs Vakıflar İdaresi Müdürü Mustafa Kemal Kaymakamzade, “Ermeni Kilisesi ve Manastırı ilgi duyan herkesin ziyaretine açık olacak” dedi.

Ülke kültürüne katkı

KKTC başkenti Lefkoşa’ya kültürel amaçlar için kullanılacak bir eser daha kazandırıldığından söz eden Kaymakamzade, Vakıflar İdaresinin ülke kültürüne katkı için çalışmalarını sürdüreceğini vurguladı.

Kültürel amaca hizmet vermesi hedeflenen eserin ihaleyle kiralanması için çalışma başlatıldığından da bahseden Mustafa Kemal Kaymakamzade, “Avludaki yardımcı binaların ve bahçenin kar amacı güden bir işletmeci tarafından bir sanat ve eğitim merkezi olarak işletilmesini öngörüyoruz” dedi.

Kilisenin arka kısmında bulunan manastırın koruma altına alındığından söz eden Kaymakamzade, “Çalışmalar tamamlandığında kiliseden sonra manastır da halkın ziyaretine açılacak” diye konuştu.

Ermeni Kilisesi ve Manastırı’nın tarihçesi

Ermeni Kilisesi ve Manastırı, Lefkoşa’nın Arabahmet mahallesindeki tarihi doku içinde önemli bir konuma sahiptir.

Kilisenin ve manastırın ilk inşasına 13’ncü yüzyılda başlanıldığına inanılıyor. Orijinal kilise ve manastır “Azize Lady of Tyre’ın Kutsal Manastırı” olarak biliniyordu. Manastır ve kilise Memlük Kralı Salahettin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethetmesiyle şehirden ayrılan Hıristiyanlardan Kıbrıs’a gelen rahibeler için yaptırılmıştı. Orijinal kilisenin 14’ncü yüzyılın başlarında bir deprem sırasında yıkıldığına inanılıyor.

1308 yılında Lusinyan Kralı II. Henry’nin emriyle yeni bir manastırın yapımına başlandığı ancak bu inşaatın sonuçlanmadan yarım kaldığı biliniyor.

Osmanlı fermanı ile Ermenilere verildi

Kilise ve manastır, Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethedilmesine kadar yoksul kalmış ama yine de varlığını sürdürmüştür.  14’ncü ve 16’ncı yüzyıllar arasında birçok meşhur rahibe kiliseye başrahibe olmuş ve komplekse birçok tanınmış rahibe ve kadın gömülmüştür.

Kilise ve manastır, bir müddet devletin tuz deposu olarak kullanıldıktan sonra 1571’de Osmanlı fermanı ile Ermenilere verilmiştir. Bunu takiben, 1688’de kilise restore edilmiş ve 1788’de de vaftizhane inşa edilmiştir. 

1800 ve 1900 yılları arasında kilise ve manastıra çeşitli ilaveler ve restorasyonlar yapılmıştır. Bunların en önemlisi İstanbul’dan gelen ve hibe ile yapılan çan kulesidir.

Kilise avlusunda bulunan yardımcı binalar ise 19’ncu yüzyılın sonunda inşa edilmiştir. Bunlar, kilise ikametgâhı, Melikyan Okulu, Uzunyan Okulu ve anaokuldur.

Kompleks içinde bulunan 14’ncü yüzyıldan kalma kilise ve Melikyan Konağı olarak da bilinen 16’ncı yüzyıldan kalma manastır birçok tarihi eser gibi ortak bir kültürün ürünüdür ve Kıbrıs için çok değerlidir.  

 

(Kıbrıs Gazetesi)

Kategoriler

Toplum Kilise Güncel Dünya