Meclis'in gündeminde Uludere vardı

Uludere’de 26 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde siyasi partilerin gerçekleştirdiği grup toplantılarının gündeminde Uludere vardı. Meclis grubuna hitab eden Başbakan Erdoğan, konuşmasında Genelkurmay Başkanlığı’na teşekkür ederken BDP’ye yüklendi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle; “Şırnak’ın Uludere ilçesi yakınlarında acı bir hadise yaşandı. Bu acı hadise de en küçük detayına kadar adli ve idari inceleme yapılıyor, yapılacaktır. Genelkurmay Başkanlığımız idari ve adli incelemeyi başlattığını açıklamıştır. Dün bu konuyla ilgili olarak bir araya geldiğim Genelkurmay başkanımla bu konuyu değerlendirdik. Konunun takipçisi olduklarını tekrar duydum, dinledim. Bu yapılan çalışmalar, gösterdikleri hassasiyet nedeniyle, hepsine bu konulardaki hassasiyetleri için teşekkür ediyorum. Medyaya rağmen teşekkür ediyorum. Çünkü bazı gerçekleri görüyoruz, biliyoruz. Hükümetimiz döneminde silahlı kuvvetlerimizin attığı bu adımları, halka karşı atılan adımlar gibi göstermek, devlet halkını bombalıyor gibi göstermek, bunların hepsi devletle millet arasındaki bütünlüğü parçalamaya yöneliktir. Bunların da emellerinin ne olduğunu biliyoruz”

“İblis yolunda yürüyorlar”

“Bu elim hadisenin ardından, cenazeler üzerinden derhal istismar ve fitne faaliyetlerine başlayanları da maalesef gördük. Şimdi burada altını kalın çizgilerle çizerek vurgulamak durumundayım. Kim ki ‘Uludere’de 35 Kürt öldürüldü’ diyerek meseleyi etnik meseleye taşıyorsa, o her türlü milli manevi değeri, her türlü insani ve vicdanı değeri ayaklarının altına almış ve çiğnemiş, İblis'in yolunda yürüyor demektir. Biz olaya böyle bakmıyoruz, biz Uludere’de 35 insan hayatını kaybetmiştir, biz olaya böyle bakıyoruz. Hale bakın. Cenazeleri bile etnik kökenleriyle tasnif edenler, insanlıktan nasibini alamayanlardır. Siyasi zihniyeti nedir bilemem, ancak mesela orada ölenlerden birinin ablası da benim şu an kadın kollarında çalışan bir bayan, başkanlık yapan bir bayan. Bu da var. Bizden bunun istismarını duydunuz mu? Bunlar vicdanlarını yitirmişler. Irkçılık ve faşizm, iblisin yani şeytanın açtığı bir yoldur.  O cenazelerin tabutların üzerine parti bayraklarını asmak iki yüzlülük fırsatçılık değil de nedir? Cenaze terörist başının resmini taşıyanlar neye hizmet etmek istiyorlar? Sonra birileri çıkıyor, bazı densizler çıkıyor, bu olay yüzünden bu ülke bölünmüştür diyor. Yahu sen kimsin? Kimi temsil ediyorsun? Siz silahlı efendileriniz, ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidemezsiniz” 

Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu’ya da yanıt veren Erdoğan, “Fırsatçı siyasetçiler ve bazı medya organları bu olayı istismar ediyor. Benim derdim kimseyi korkutmak değil. Ben Kasımpaşa’lı olmaktan şeref duyarım. Bu ülke bize yüzde 50 oy vermişse, sen gocun. Kendinizi 'check' edin”

“Hükümet özür dilemeli”

CHP gurubunda seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise konuşmasında hükümete yüklendi. Kılıçdaroğlu;

“ 35 yurttaşımız öldü. Bu vatandaşımız neden öldü. “efendim istihbarat aldık onun üzerine uçaklar kalktı 35 vatandaşımızı imha etti. Kaç gündür soruyoruz bu istihbaratı size kim verdi. Acaba bu istihbarat yönetiminde bir zafiyet mi var. Evet var. Daha önce de vardı. Bunlar bu zaafı ortadan kaldırmak için kamu güvenliği müsteşarlığını kurdular. 35 yurttaşımız öldü, aradan 24 saat geçti hükümetten Başbakan’dan ses çıkmadı. Hani ekonomi çağ atlamıştı kişi başı gelir 10 bin dolardı. O çocuklar neden peki hayatlarını tehlikeye atıyorlar 50 lira için. Asıl konuşulması gereken budur. Sorumlu bütün demokratik ülkelerde hükümettir. Hükümetin bunun hesabını vermesi gerekir. Hükümetin yapacağı iki şey var. Birincisi hükümet çıkacak o ailelerden özür dileyecek. Recep Tayyip Erdoğan olarak özür dileyecek. İki, 35 yurttaşımızın ailelerine tazminat ödenmelidir. Bakanları gitti ama nereye gitti. Bir çadır tiyatrosu kurdular. Köy değil orası. Ölen çocukların aileleri yoktu orada. Başbakan’ı aradılar oradan bir de. Başbakan’a sesleniyorum sizi o konuma getiren bakanları görevden alın” sözleriyle Başbakan'a seslendi.

“Bu ülkeyi böldünüz”

BDP Lideri Selahattin Demirtaş’ta Başbakan’ı sert dille eleştirdi. Demirtaş,

“Orada sınır yok, mayın yok, teller yok. Bu köydekilerle karşı köydekiler akraba. Son bir aydır her gün gidiyorlar. Son bir aydır karakol izin vermiş durumda. 50 ve 100’er kişilik gruplar her gün katırlarla gidiyorlar. 28 Aralık'ta öğlen saatinde devletin karakolunun önünden gidiyorlar. Kaç kişinin gittiğini karakol biliyor. İki yol var, ikisi de karakolun önünden geçiyor.  AKP ve devletin tavrı katliam kadar acı olmuştur. Bugün Başbakan'ın açıklamaları katliam kadar acı olmuştur. Bilmeyen de katliamın sorumlusu BDP'dir, Başbakan da BDP'den hesap soruyor sanacak.  Göstermelik şahlanmayla bize hesap soruyor. Biz senin meşruiyetini tanımıyoruz. Kanlı ellerinin hesabını vereceksin. Haddine değil BDP'den hesap sormak. Çıkıp bu çocukları katlettiğin için özür dileyeceksin. Sen bizden hesap soramazsın. Sen bu katliamın baş sorumlususun. Önce bunun hesabını vereceksin. Öyle BDP'ye bağırarak bu işi kapatamazsın. Bu sayfa BDP'ye bağırarak kapanmaz. Asla aklından çıkarma. Zerre-i miskal tereddüt etmeyiz. Sen öldürmeyi de çarpıtmayı da yalan söylemeyi de iyi biliyorsun. BDP istismar ediyormuş. BDP hangi ölümden sonra açıklama yapmadı bugüne kadar. Sanki bu savaş politikalarını yürüten biziz. Senin lütfun değil bizim burada olmamız. 'Bu ülkeyi böldünüz' diyorum. Burada bir acı var, öbür tarafta eğlence var. Kimse bu acıyı görmüyor. 'Bu ülkeyi böyle böldünüz' diyorum. Kendisi çıkıp 'bunlar ülkeyi böldü' diyor. Lafı anlamıyor ama ne yapalım Başbakan yapmışlar. Zorla da olsa anlatacağız. Bu ülke duyguda bölündü. Çıkıp kürsüden bize oy veren milyonlara hakaret yağdırdınız. Duygu düzeyinde şu anda 2 ülke var. Kimse kimseyi kandırmasın”

“Cemaatin köleleri”

Başbakan Erdoğan'ın BDP'nin özgür olmadığı yönünde yaptığı değerlendirmeyi de eleştiren Demirtaş, “Cemaatin izni olmadan nefes alamayanlar. Pensilvanya'dan talimat gelmeden konuşamayanlar bugün çıkmış bize hakaret ediyor. Pensilvanya konuşmadan siz bir şey diyemediniz. ABD ve İsrail ile görüştünüz önce yalan mı? Önce onlarla tartışmadınız mı? Sonra oturup A takımınız ile nasıl kapatacağınızı planlamadınız mı? Cemaatin köleleri çıkmış bu özgür insanlara hakaret ediyor” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de devletin gereğini yaptığını savundu. Bahçeli, “Yüzde bir bile ihtimal olsa sınırlarımızdan kanun dışı yollardan girenlerin bir tek Mehmetçiğe zarar vereceği hesap ediliyorsa devlet derhal gereğini yapmalıdır ve yapmıştır” dedi.

 

Kategoriler

Güncel Gündem