Altın Portakal'da ödüller belli oldu, geceye Gezi mesajları damga vurdu

59. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Antalya Kapalı Spor Salonu'ndaki ödül töreniyle sona erdi ve ödülleri kazananlar belli oldu. Nefise Karatay ve Yekta Kopan'ın sunuculuğunu yaptığı geceye şarkıları ile Nükhet Duru eşlik etti. Geceye Gezi Davası tutuklularından Çiğdem Mater'in mesajı ve Emin Alper'in Boğaziçi Direnişi'ni, Gezi tutuklularını, İran'da kadınların direnişini selamladığı konuşması damga vurdu.

Ödüller şöyle: 

En İyi Film: Karanlık Gece (Yön. Özcan Alper)

Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Ayna Ayna

Behlül Dal İlk Film Ödülü: Kar ve Ayı

Cahide Sonku Ödülü: Çiğdem Mater (Ortak Yapımcı - Kurak Günler)

En İyi Yönetmen: Emin Alper - Kurak Günler

En İyi Senaryo Ödülü: MURAT UYURKULAK - ÖZCAN ALPER (KARANLIK GECE)

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: MERVE DİZDAR - KAR VE AYI

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: SELAHATTİN PAŞALI - KURAK GÜNLER / CEM YİĞİT ÜZÜMOĞLU - LCV

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü: LAÇİN CEYLAN - AYNA AYNA

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü: EROL BABAOĞLU - KURAK GÜNLER

En İyi Görüntü Yönetmeni: CHRISTOS KARAMANIS - KURAK GÜNLER

En İyi Müzik: STEFAN WILL (KURAK GÜNLER)

En İyi Kurgu: ÖZCAN VARDAR, EYTAN İPEKER - KURAK GÜNLER

En İyi Sanat Yönetmeni: MERAL EFE & YUNUS EMRE YURTSEVEN - İGUANA TOKYO

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülü: EMİN ALPER - KURAK GÜNLER

Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: EMİN ALPER - KURAK GÜNLER

Çiğdem Mater, Emin Alper, Erol Babaoğlu, Murat Uyurkulak ve  Özcan Alper'in mesajları

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Sahide Sonku Ödülü, Gezi Davası tutuklularından Çiğdem Mater’e verildi. Ödülü Çiğdem Mater adına Zümrüt Burul aldı. Mater’in adının anons edilmesi uzun süre alkışlandı.

Mater’in, Bakırköy Kadın Cezaevi’nden gönderdiği mektubu Zümrüt Burul okudu. Burul “Çiğdem bu ödülü Kurak Günler filmine emek veren kadınların birlikte almasını rica etti” dedi.

Mater’in mektubu şöyle:

“Altın Portakal’a ve ulusal yarışma jürisine çok teşekkür ederim. Kurak Günler’in bir parçası olduğum için de Emin’e ve Nadir’e çok teşekkür ederim. Hatice, Selin, Eylül, Damla, Ceyda, Zümrüt, Nadide, Esma, İrem, Öykü, Buse, Ezgi, Berfin, İrem Naz, Manolya, Nesibe, Selen, Gülçin, Özge… Kurak Günlere emeği geçen tüm sevgili kadınlar, bu ödül hepimize. Türkiye’de kamera önünde ve arkasında sektöre emek veren tüm kız kardeşlerim, Susma Bitsin’de birlikte yol yürüdüğümüz şahane yol arkadaşlarım, bize bu yolları açan Bilge Olgaç, Ayşe Şasa, Leyla Özalp, Türkan Şoray, Müjde Ar, Yeşim Ustaoğlu ve daha niceleri. İyi ki vardınız, iyi ki varsınız, iyi ki hep birlikte filmler yapıyoruz ya da bazen yapamıyoruz. Ve sevgili Cahide Sonku! Çok teşekkürler! Rol ezberliyorum diyerek Cumhurbaşkanı’na gitmeyi reddettiğin için, seni ayağına çağıran milletvekillerini “Ben Cahide Sonku’yum” diye terslediğin için, hiç kimseye eyvallahın olmadığı için. Yolun, yolumuzdur!

Geceye damga vuran konuşmalardan biri de Emin Alpler’in konuşması oldu. Emin Alper, Boğaziçi Üniversitesi’nde süren direnişe selam gönderdi ve şöyle konuştu:

“Bu ödülü Şerif Gönen’den almak çok büyük bir onur. Her şeyden önce jüri üyelerine çok teşekkür ediyorum. Çiğdem’den bahsedecektim ama o kendi adına konuştu. Benim yönetmem olmamda Boğaziçi Üniversitesi’nin büyük bir katkısı vardır. Ülkesinin en güzide eğitim kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında. Utanıyorum. Bu ülkenin bu nadide kurumuna yapılan saldırıdan gerçekten utanıyorum. Ama Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Kazanacak. Sadece Boğaziçi Üniversitesi değil, zorbalığa karşı direnen herkes kazanacak. Gezi direnişçileri kazanacak. Hemen yanı başımızda diktatöre karşı direnen Ukrayna halkı kazanacak. Zalim mollalara direnen kadınlar kazanacak. Bütün bu direnişçiler tiranlara zorbalara şunları söylüyor: Kazanamayacaksınız. Tarih sizin yanınızda değil. Yıllar sonra hatıranızın önünde eğilecek kimseyi bulamayacaksınız.”

En İyi Yardımcı Erkek Ödülü alan Erol Babaoğlu da “Filmimiz, coğrafyamızın erkek egemen dünyasına, adalet temsilcisinin çakallar sofrasına oturuşuna ve sonrasına kamerasını çeviren bir film. Bize kurtulmamız, iyileştirmemiz gereken zihniyeti gösteriyor hikayesiyle. O yüzden bu ödülü bu zihniyete karşı mücadele veren herkesle paylaşmak istiyorum. Erkeklik komplekslerini güçle ve sömürüyle bastırmaya çalışanlardan ve savaş çığırtkanlarından kurtulabilmemiz, çakallar sofrasından kalkabilmemiz için; ağır uykulardan uyunmamız, utanmayı, vicdanı hatırlayarak adil ve çok sesli bir dünyayı kurabilmemiz için mücadele eden, üreten, varlığını ortaya koyan herkesle bu ödülü paylaşmak istiyorum. Özellikle kadınlarla; İran'da özgürlük çığlıklarıyla sokakları dolduran, canlarını ortaya koyan, tarih yazan kadınlarla. Ve son olarak kent, kültür ve ekoloji mücadelelerinde her zaman en ön saflarda yer almış ekmek kadar temiz, su gibi aydın Mücella Yapıcı ile ve tüm Gezi tutsaklarıyla paylaşıyorum. Özgürlük için mücadeleye devam” dedi.

En İyi Senaryo Ödülü'nü alan 'Karanlık Gece' filminden, Murat Uyurkulak ve Özcan Alper'in konuşmalarında da hak mücadelesi vurgusu vardı. Ödülü alan Murat Uyurkulak, "Çok teşekkür ederim, ben uzatmadan... Bugün günlerden cumartesi, bu ödülü on yıllardır devletin kaybettiği evlatlarına, çocuklarına bir mezar arayan Cumartesi Annelerine ithaf ediyorum" diye konuşurken beraber sahneye çıkan Özcan Alper de şunları söyledi: "Bu zor senaryo sürecinde benimle birlikte çalışan Murat Uyurkulak'a teşekkür etmek istiyorum çünkü çok büyük bir emek harcadı. Umarım daha aydınlık senaryolar yazacağımız günler gelir. Sorun 10 yıl değil, Cumhuriyetin 100 yılını değerlendirmeliyiz. Birileri için değil herkes için eşit yurttaşlık. Kimsenin anadil hakkı için hâlâ konuşmak zorunda kalmadığı bir ülke diliyorum."

(Ajanslar, Beyazperde.com, Evrensel)

Kategoriler

Kültür Sanat