ABD'nin "koridor" teklifi Ermenistan'ı karıştırdı, Paşinyan'ın sözleri yoruma açık bulundu

Nahçıvan ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak ve Ermenistan topraklarından geçecek koridorda ABD’nin de söz sahibi olmak istemesi, dengeleri karıştırdı. Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan’ın “Zengezur Koridoru” ısrarına karşı çıkıyor ve “Barış Kavşağı” projesinin gündemde tutuyordu. ABD ise “Burayı kiralayalım” dedi ve gündeme dahil oldu. Yerevan’dan farklı tonda mesajlar geliyor.

                   

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta New York'ta düzenlenen brifingde gazetecilere, Azerbaycan ve Ermenistan'ı kastederek, "32 kilometrelik yol konusunda tartışıyorlar, şaka değil, yıllardır sürüncemede kaldı:  32 kilometrelik yol" dedi ve şöyle devam etti: "Yani olan şu ki, Amerika devreye giriyor ve 'Tamam, biz devralacağız 32 kilometrelik yolu, bize yüzyıllık kira sözleşmesiyle verin, siz de paylaşabilirsiniz' diyor" dedi.

Barrack’ın kastettiği Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan arasında uzun süredir gerilim konusu olan Syunik koridoru. Türkiye ve Azerbaycan “Zengezur Koridoru” olarak adlandırdığı, Nahcivan ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak ve Ermenistan kontrolünde olmayacak bir koridorda ısrarlı. Ermenistan ise kendi topraklarından geçecek ancak kendi kontrolünde olmayacak bu projeye karşı ve buna karşılık tüm bölgeyi kapsayacak “Barış Kavşağı” projesini gündemde tutuyor.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın Sözcüsü Nazeli Bağdasaryan’a hafta başında Barrack’ın açıklamaları soruldu.  Armenpress’in yaptığı görüşmedeki sorular ve yanıtlar şöyleydi:

Soru: ABD'nin Türkiye Büyükelçisi, bölgesel ulaşım altyapısının engellenmesinin kaldırılması hakkında konuşurken, ABD'nin Ermenistan'ın topraklarının bir kısmını kiralaması ve bu sayede sözde "Zangezur Koridoru"nun hayata geçirilmesi olasılığından bahsetti. Bu açıklamayı nasıl yorumluyorsunuz?

Yanıt: Bahsettiğiniz adlandırma Ermenistan Cumhuriyeti tarafından kabul edilebilir değildir. Ermenistan'ın bölgesel altyapı engellerinin kaldırılması konusunu yalnızca kendi egemenliği, toprak bütünlüğü ve yargı yetkisi çerçevesinde görüştüğünü defalarca belirttik. Başka bir mantık düşünemeyiz. Arazi kiralama konusuna gelince, Ermenistan mevzuatında böyle bir düzenleme yalnızca tarımsal amaçlarla kullanılan tarım arazileri için geçerlidir. Dolayısıyla, ABD Büyükelçisi'nin bahsettiği seçenek mümkün değildir.

Soru: ABD Büyükelçisi'nin yol kontrolünün dış kaynak kullanımına verilmesinden bahsediyor olması mümkün mü?

Yanıt: Ermenistan Cumhuriyeti, egemen toprakları üzerindeki kontrolün herhangi bir üçüncü tarafa dış kaynak kullanımı yoluyla verilmesini tartışmamıştır ve tartışmamaktadır. Ermenistan Cumhuriyeti topraklarının hiçbir bölümü ülkenin toprak bütünlüğü, egemenliği ve yargı yetkisi dışında olamaz.

Sözkonusu teklif Ermenistan’da muhalefet tarafından “Egemenliğin devredileceği” gerekçesiyle eleştiriliyor.

Paşinyan tümüyle reddetmedi: Altyapı Ermenistan mülkiyetinde

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise 16 Temmuz Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında yabancı güçlerin Ermenistan'dan geçen bölgesel ulaşım güzergahlarının kontrolünü ele geçirebileceği yönündeki endişeleri reddetti.
Paşinyan, ülkede yönetimde dış kaynak kullanımı uygulansa da tüm altyapının Ermenistan'ın mülkiyetinde kaldığını söyledi.

Ermeni toprakları üzerinden Azerbaycan'ı ve Nahçıvan'ı birbirine bağlama potansiyeli olan güzergahların yabancılar tarafından yönetilmesiyle ilgili sorulara yanıt veren Paşinyan, Ermenistan'da bugün bile bu türden bilinen birkaç işletme olduğunu, bunların bazılarının başarılı olduğunu, bazılarının ise pek de başarılı olmadığını belirtti.

Paşinyan, örnek olarak Zvartnots Uluslararası Havalimanı, su temin sistemi ve Ermenistan demiryollarının yönetimini gösterdi ve “Bunların hepsi yabancı işletmeciler tarafından yönetiliyor” dedi. Paşinyan, "Bu vakaların hiçbirinde Ermenistan'ın egemenliğinin, yargı yetkisinin veya toprak bütünlüğünün tehlikeye atıldığına inanmıyorum" dedi. Ayrıca, Ermenistan'ın ulusal posta servisi Haypost'un dış kaynak kullanımıyla ilgili önceki deneyimlerine de değindi.

Mülkiyet vurgusu
Paşinyan, bu altyapıların dış kaynaklı yönetim altında olmasına rağmen Ermenistan Cumhuriyeti'nin mülkiyetinde kaldığını vurgulayarak, "Ermenistan'ın kendi demiryolu şirketinin, Zvartnots Havalimanı'nın mülkiyetinin kendisinde olduğunu vurgulamak önemlidir" dedi.

"Barış Kavşağı" girişimi kapsamında bölgesel yolların açılmasına değinen Paşinyan, hükümetin "muazzam yatırım potansiyeli" taşıdığını belirttiği proje için gerekli yatırımları çekecek bir şirket kurmayı düşündüğünü belirtti. Paşinyan, projenin kara ve demiryollarının yanı sıra petrol ve gaz boru hatları, enerji nakil hatları, fiber optik kablolar ve diğer altyapıları da kapsadığını belirtti.

Başbakan, "Bu, oluşturulması ve yönetilmesi gereken bir ekonomik ağdır" diyerek, Ermenistan'ın bu ağı kendi egemen altyapısının bir parçası olarak gördüğünü vurguladı.

Arazi kiralama anlaşmaları veya altyapı projelerine yabancı müdahaleler konusundaki kamuoyundaki endişelerine değinen Paşinyan, Ermenistan yasalarına göre bu tür düzenlemelerin "geliştirme hakları" kavramına girdiğini açıkladı. Bu çerçeve kapsamında geliştirilen herhangi bir altyapının, sözleşmenin sona ermesinden sonra devlet malı haline geleceğini veya devlet malı olarak kalacağını açıkladı.

Başbakan ayrıca, çok çeşitli tekliflerin görüşüldüğü için bu aşamada daha fazla ayrıntı veremeyeceğini söyledi. Paşinyan, "Kesinleşmiş bir anlaşma olsaydı, bunu somut olarak konuşabilirdik. Şimdilik, görüşmelerin kapsamını özetliyorum," dedi.

Ermenistan'ın jeopolitik rolü hakkında da konuşan Paşinyan, Ermenistan'ın "Barış Kavşağı" projesi kapsamında ulaştırmayla ilgili prosedürleri basitleştirmek için bazı adımlar atma isteğini dile getirdiğini vurguladı. Mal ve enerji akışının geçişini çekmek için ülkeler arasındaki rekabetin arttığını ve Ermenistan'ın uluslararası yatırımcılara cazip koşullar sunması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Paşinyan, "Ermenistan'da bazılarının Ermenistan topraklarından geçen demiryollarının yeniden açılmasını bir trajedi olarak sunması şaşırtıcı, ancak asıl trajedi şu anda Ermenistan'ı geçen işleyen bir transit demiryolu hattının olmamasıdır," dedi.

Moskova'nın bu konudaki rolü hakkında yorum yapan Paşinyan, bölgesel ulaşım bağlantılarının yeniden açılmasını görüşmek üzere ana forum olan Ermenistan, Rusya ve Azerbaycan başbakan yardımcılarından oluşan üçlü çalışma grubunun bir süredir faaliyet göstermediğini kabul etti. CivilNet'ten gelen bir soruya yanıt olarak, "Bu üçlü yapı belirli bir güven eksikliği nedeniyle uzun süredir çalışmıyor" dedi.

Kilise ile gerilim

Paşinyan Tüm Dünya Ermenileri Ruhani Önderi Ermeni Katolikos II. Karekin ile yürüttüğü polemik ile ilgili  olarak ise, “Ermeni Apostolik Kilisesi'ne karşı bir kampanya yürütemem, o benim ve ailem için kutsaldır. Yaptığımız şey kilisenin iyiliği içindir. Eğer bizim için kutsal olmasaydı, içinde yaşanan yıkıcı sürece tamamen kayıtsız kalabilirdik” dedi.

Oskanyan'dan eleştiri

Ermenistan'ın eski Dışişleri Bakanı Bakanı Vartan Oskanyan Paşinyan'ın dıy kullanımla ilgili sözlerini eliştirdi. Oskanyan şu paylaşımda bulundu: 

"Nikol Paşinyan, bugünkü basın toplantısında, Ermenistan'ın egemen topraklarından geçen bir koridorun kontrolünün üçüncü bir tarafa verilmesi fikrini, havaalanı, demiryolları veya posta hizmetleri gibi ulusal altyapının dış kaynak kullanımıyla sağlanmasına benzetti. Bu benzetme saçma, yanıltıcı ve tehlikelidir.

İlk olarak, bir havaalanı veya posta hizmetinin yönetiminin dış kaynak kullanımıyla sağlanması, ulusal yargı yetkisinin tamamen bozulmadığı ticari bir düzenlemedir. Ermenistan Cumhuriyeti, toprakları, hava sahası ve yasal çerçevesi üzerinde egemenliğini sürdürmektedir. Bunlar, tam ulusal kontrolü korurken kalkınmayı, modernizasyonu ve verimliliği teşvik etmek için küresel olarak kullanılan standart kamu-özel sektör ortaklıklarıdır.

Azerbaycan tarafından talep edilen ve zaman zaman dış güçler tarafından da dile getirilen "koridor" kavramı ise tamamen farklı bir şeyi ima etmektedir: Ermenistan topraklarının sınırları ile ilgilidir. Bu kavram, Ermenistan'ın yasal, idari ve güvenlik otoritesinden çıkarılmış, fiilen veya hukuken başka bir güce devredilmiş bir egemen toprak şeridini öngörmektedir. Bu ticari bir işlem değildir; Bu, egemenliğin bir ihlalidir.

Aradaki ayrım basit ama temeldir: Hizmetlerin dış kaynak kullanımı yönetişimdir; bir "koridorun" dış kaynak kullanımı ise bölgesel bir imtiyazdır.

Bir transit güzergahının yetki alanının devredilmesinin, Zvartnots Havalimanı'nın işletilmesi için imtiyaz vermeye benzediğini öne sürmek, bir hizmetin kiralanmasını bir sınırın terk edilmesiyle karıştırmaktır.

Bu karşılaştırma geçerli olsaydı, sömürge döneminden kalma herhangi bir imtiyaz modernleşme olarak yeniden pazarlanabilirdi. Ancak tarih başka türlü öğretiyor. Bölgesel egemenlik bir yönetim sözleşmesi değil, devlet olmanın temelidir.

Kategoriler

Diaspora / Ermenistan