Ermenistan'dan yeni "koridor" yanıtı: Aliyev'in açıklamaları müzakerelerin ruhuna aykırı

Ermenistan Başbakanlık Ofisi’nden Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yaptığı açıklamaya cevap geldi. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Sözcüsü Nazeli Baghdasaryan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in son açıklamalarına ilişkin Armenpress’in sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Aliyev,  uluslararası bir toplantıda bir kez daha “Zengezur Koridoru”nu gündeme getirmiş ve “Azerbaycan malları ve vatandaşları Ermeni sınır görevlileriyle veya başka herhangi biriyle karşılaşmamalı” demişti. Ayrıca bu bağlantı yolunu, Azerbaycan toprakları arasında kesintisiz ve güvenli bir güzergâh olarak gördüklerini ifade etmişti. Aliyev, bu konunun Abu Dabi’de Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile yaptığı görüşmede gündeme geldiğini de iddia etti. Ayrıca, bu topraklarda AB'nin önerdiği gibi “bir işletmeciolmayacağını” vurguladı. Armenpress'in sorularını yanıtlayan Bagdasaryan'ın cevapları şöyle:

Aliyev'in açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ermenistan’ın bu konudaki tutumu nedir?

Ermenistan Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği terminolojiyi ve bu terminolojiye dayanan mantığı hiçbir zaman tartışmadı, şu anda da tartışmıyor ve gelecekte de tartışmayacaktır. Ermenistan, hem Azerbaycan’la hem de diğer uluslararası ortaklarla “Barış Kavşağı” projesini müzakere ediyor. Ayrıca, Azerbaycan toprakları üzerinden ve Ermenistan’ın Syunik bölgesi ile diğer bölgeleri üzerinden, üçüncü ülkelere gidiş-geliş dâhil olmak üzere, ulaşım hatlarının açılmasını bekliyor.

Ermenistan, Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ve yine Azerbaycan ile üçüncü ülkeler arasında kendi toprakları üzerinden ulaşım bağlantısını sağlamaya hazır. Bu süreçler, tarafların toprak bütünlüğü, egemenliği, yargı yetkisi ve karşılıklılık ilkeleri temelinde yürütülmeli. Ermenistan, 10 Temmuz’da Abu Dabi’de yapılan görüşmelerde veya öncesinde ya da sonrasında bu ilkeler dışında herhangi bir seçeneği görüşmedi ve görüşmeyecektir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın, Azerbaycan vatandaşlarının Ermeni sınır görevlileriyle karşılaşmayacağı yönündeki beyanı, yapılan müzakerelerin mantığıyla bağdaşmıyor. Bu, esasen Ermenistan’a yönelik üstü kapalı bir toprak iddiası ve kabul edilemez. Bu yaklaşım, şimdiye kadar yürütülen müzakerelerin ruhuna ve hükümlerine de aykırı.

Başbakan Paşinyan’ın 16 Temmuz’daki basın toplantısında belirttiği gibi, Ermenistan topraklarına giren tüm mallar ve kişiler — transit geçenler dâhil — uluslararası standartlara uygun şekilde zorunlu gümrük ve sınır kontrollerine tabi tutuluyor. Ermenistan, topraklarına kimlerin girip çıktığını ve hangi malların taşındığını bilmek zorunda. Kimlik ve belgelerin doğruluğu kontrol edilmeden girişe izin verilemez. Aynı şekilde, ülkeye giren malların çıkışının da izlenmesi gereklidir; aksi hâlde kaçakçılık ve yasa dışı ticaretin önü açılır. Örneğin, kimyasal yüklü bir aracın kaza yapması durumunda, doğrudan Ermenistan’ın kurumları bu durumun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Ermenistan topraklarından geçen hiçbir kişi veya mal, ilgili devlet kurumlarıyla karşılaşmadan geçemez. Hem Ermenistan hem de Azerbaycan, uluslararası suçların önlenmesi ve mücadele edilmesi gibi yükümlülükler taşımaktadır ve bu görevler çoğunlukla gümrük ve sınır hizmetleri aracılığıyla yerine getirilir. Bu nedenle Azerbaycan’ın bu konudaki açıklamaları Ermenistan açısından anlaşılmazdır.

Başbakan Paşinyan’ın da belirttiği gibi, bu sınır temasları çağdaş teknolojilerle — örneğin biyometrik pasaportlar, çevrimiçi mal beyanı ve tarama sistemleriyle — temassız şekilde gerçekleştirilebilir. Bu, birçok ülkede yaygın bir uygulamadır. Ayrıca Ermenistan’dan geçen vagonlar mühürlenecek, böylece yasa dışı mal taşınmasının önüne geçilecektir.

Transit geçişler için uluslararası alanda kabul gören ücretlendirme sistemleri vardır; bunlar demiryolu, boru hattı, karayolu gibi taşıma türlerine göre değişir. Taraflar bazen karşılıklı tarife anlaşmaları da yapar. Her durumda, kararlaştırılan ücretler ödenmeli ve bu gelirler Ermenistan devlet bütçesine aktarılmalıdır.

Güvenlik ve yatırımlar konusunda: Ermenistan, kendi topraklarında geçen yolların, malların, araçların ve yolcuların güvenliğini sağlamaya hazırdır. “Barış Kavşağı” projesi çerçevesinde bu güzergâhların korunması için Ulusal Güvenlik Servisi bünyesinde özel bir birim kurulması planlanmaktadır. Ermenistan, mallar, araçlar, boru hatları, kablolar ve yolcular için transit güvenliğini sağlayabilecek kapasitededir.

Ulaşım yollarının açılması için gerekli yatırımlara gelince, her ülke kendi topraklarında hangi yatırım modelinin uygun olduğuna kendisi karar verir. Başbakan Paşinyan, 16 Temmuz’daki basın toplantısında, Ermenistan topraklarında Ermenistan’ın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve yargı yetkisini ihlal eden hiçbir yatırım modelinin kabul edilemeyeceğini net bir şekilde ifade etti.


Aliyev, Azerbaycan’ın Ermenistan ve İran sınırına kadar uzanan demiryolu inşaatını neredeyse tamamladığını ve muhtemelen önümüzdeki yılın baharına kadar bu bölümün tamamlanacağını söyledi. Ayrıca, Ermenistan’ın beş yıldır hiçbir adım atmadığını ve bu konunun kasıtlı olarak gündemden çıkarıldığını iddia etti. “Eğer Ermenistan süreci engellemeye devam ederse sadece ulaşımdan değil, siyasetten de izole olur” dedi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ermenistan hükümeti, ulaşım yollarının açılması yönünde Azerbaycan’a yukarıda bahsettiğimiz teklifleri sürekli sundu. Geçtiğimiz yıl da Azerbaycan’a yeni bir teklif sunuldu: Ermeni makinistlerin kullandığı Ermenistan’a ait lokomotiflerle, Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan arasında ve Syunik ile Ermenistan’ın diğer bölgeleri arasında demiryolu taşımacılığı yapılması önerilys. Başbakan Paşinyan bu öneriyi Yerevan Diyalog Forumu’nda kamuoyuna açıkladı. Ancak Azerbaycan bu teklifleri ya görmezden gelmiş ya da reddetti.

Bu bağlamda, Ermenistan tüm bu çözüm önerilerini hayata geçirmeye hazır. Azerbaycan’da inşa edilen demiryolunun aynı zamanda iç hatlara da hizmet ettiğini belirtmek gerekir (örneğin Bakü’yü batı bölgelerine bağlıyor). Ermenistan ise Syunik’te 42 km uzunluğundaki demiryolu hattını sadece Azerbaycan’la anlaşma sağlanması durumunda inşa edecektir. Çünkü bu hat, anlaşma olmadan Ermenistan’ın iç taşımacılığı için dahi kullanılamaz.

Dolayısıyla “Ermenistan gündemi engelliyor” yönündeki suçlamalar asılsızdır. Anlaşma sağlanır sağlanmaz inşaat başlayacaktır. Nrnadzor köyüne yeni yol yapılması gibi bazı hazırlıklar ise hâlihazırda devam ediyor. Ermenistan, tüm komşularıyla ulaşım hatlarının açılmasından yana. Bu tutum, Ermeni yetkililer tarafından her platformda sunulan Barış Kavşağı projesiyle açıkça ortaya konuluyor.


Cumhurbaşkanı Aliyev, barış anlaşmasının imzalanmasına çok yaklaşıldığını belirtti. Ancak bunun ön koşulu olarak Ermenistan Anayasası’nın değiştirilmesi ve Minsk Grubu’nun feshedilmesini şart koştu. Bu Ermenistan için kabul edilebilir mi?

Başbakan Paşinyan da Ermenistan ve Azerbaycan’ın barış anlaşmasına çok yaklaştığını ifade etti. Minsk Grubu’nun feshi ve anlaşmanın paraflanması Ermenistan için anlaşılır bir gündemdir ve bunun hangi koşullarda olabileceğine dair aktif müzakereler sürüyor.

Anayasa konusuna gelince, Başbakan Paşinyan defalarca şunu vurguladı: Eğer barış anlaşması imzalanır ve Anayasa Mahkemesi bu anlaşmanın mevcut Anayasa ile çeliştiğine karar verirse, bu durumda anayasal değişiklikleri başlatacaktır. Ancak bu aşamaya gelmeden böyle bir gerekçe yoktur. Nitekim Eylül 2024’te Anayasa Mahkemesi, mevcut anayasanın herhangi bir ülkeye yönelik toprak talebi içermediğini hükme bağladı.

Bu konu Başbakan’ın, 2021–2026 hükümet programının 2024 performans sunumu ve Yerevan Diyalog Forumu’ndaki konuşmasında da detaylı şekilde ele alındı. Ayrıca Başbakan Paşinyan, 2018–2020 yıllarında yeni bir Anayasa yapılması gerektiğini dile getirdi ve bu süreç şu anda da devam ediyor. Ancak bu tamamen Ermenistan’a özgü iç siyasi bir gündem ve Azerbaycan’la yürütülen müzakerelerle doğrudan bağlantılı değil.

(Armenpress)

Kategoriler

Diaspora / Ermenistan