VAHAKN KEŞİŞYAN

Vahakn Keşişyan

Susmak mı susmamak mı?

A.K.’ye

İnsan, duruşunu hangi ilkelere göre belirler? Bu kararlar bireysel midir yoksa toplumsal mı? İnsanı, bütün tehlikeleri göze alarak güçlü bir yönetime karşı muhalif olmaya yönelten o ince çizgi nerededir? Hangi umutla o yolda ilerlenir?

Eğer Suriye yönetimi devrilmez ve yöneticiler yerlerinde kalırsa, bugün yönetimin yanında yer alan Ermeni toplumu ve diğer grupları ayıplayanlar, muhtemelen “Bu insanlar ne kadar da mantıklı hareket etmiş” diyecekler. Ama eğer rejim devrilirse, bu topluluk ve cemaatler çok açık bir şekilde hain statüsünde görülecek. Zaten bugün de muhalifler onlara bu gözle bakıyor.

Devrim başarıya ulaşırsa, Ermeni toplumunun hâlâ ülkede kalan üyeleri daha da alçalmış bir şekilde yaşamak zorunda kalacak çünkü herkesin gözünde onlar yeni yönetimin merhameti sayesinde Suriye’de ‘huzurlu, eşit, vesaire vesaire’ yaşamaya devam edebiliyor görünecek.

Her ne kadar Ermeni toplumunun büyük çoğunluğu tarafsız olsa ve tek istedikleri barış olsa da, an itibariyle Halep Ermenileri içinde aşırı yönetim yanlıları, orduda görev alanlar, sokakta dövüşenler ve aynı zamanda muhalefet için çalışanlar da var. Peki Ermeni toplumu bu insanlara nasıl bakıyor? Herhangi bir olay meydana gelmediği sürece, muhalifler görmezden gelinir. Ancak tutuklanır ya da öldürülürlerse, toplumdan “E canım onlar da sussaydı, biraz akıllı uslu dursalardı” sesleri yükselir. Her dönem böyle olmuştur, zamanında Hrant Dink için de benzeri şeyler söylenmedi mi?

Her dönem böyle olmuştur ama özellikle ortamın çok gergin olduğu bugünlerde, yönetime ilişkin iki satır yazı yazmak, hatta Facebook’ta iki laf etmek bile çok zor. Ama yine de böyle yönetimlere karşı sesini yükseltecek birileri de hep olacak. Peki yönetime karşı görüş bildirenleri ayıplayan insanlar ne hissederler? Eğer karşı gelenler zafer elde ederse ve onların sayesinde daha iyi bir toplum içinde yaşamaya başlarlarsa ne hissedecekler? Aslında toplum dediğiniz de bu gibi karşı çıkan insanların omuzlarında yükselmiyor mu, onların açtığı yollardan yürümüyor mu? Hatta toplum kendi içinden çıkan kahramanı boğsa bile, en nihayetinde onun sayesinde kötülükten kurtulmuş olmuyor mu?

Ermenistan’da da Türkiye’de de Suriye’de de iktidar yanlısı olmak çok kolay. Ve iktidar yanlısı olmayanın neleri feda edeceği de açık. Her şeyden önce kendini ve çevresindekilerin huzurunu, rahatını feda eder.

Muhalif olmanın dayanılmaz hafifliği, insana deli bir anında her şeyi yaptırabilir. Hatta gidip kaçaklarla ve “katillerle” ilgilenmesine, onlara destek olmasına, meselelerini gündeme getirmesine yol açabilir. O kadar ki bu insanların haklarını savunma, onlara yardım etme, onların sorununu dert edinme noktasına varabilir. Ancak bütün bunları yaptıktan sonra muhalifin ne kadar zamanı kalır? Kaç gün kaç saat özgür kalabilir? Geceleri ne kadar huzurlu uyuyabilir, şehrin sokaklarında ne kadar rahat yürüyebilir, kısa bir süre sonra ailesine, sevgilisine ve arkadaşlarına acı çektireceğini bile bile onların yüzüne nasıl bakar?

Hani o herkese yardım etmişti de, şimdi ona kim yardım edecek? Hele de şimdi herkesin gözü çok daha korkmuşken… Peki ya diğerlerine kim yardım edecek? Zaten böyle böyle insanlar birbirlerine yardım etmemeye başlamaz mı? Böylelikle birbirini savunmak için tek duruş sergilemek zorunda olan bir yığına dönüşüp her nevi muhalefet, cezalandırılması gerekli bir ayak bağı olarak görülmez mi? Ne de olsa bireyin ‘yanlışı’ toplumun bütününün benimsediği duruşa zarar verecektir.

Ancak son söz olarak şunu hatırlatmakta yarar var. İster savaş sırasında olsun ister barış zamanı, ister iktidar ağırlığını koysun ister muhalefet galip gelsin, ister adaletsizlik hüküm sürsün isterse insanlar haklarını haksızların elinden alabilsin; bireyin gücü engellenemez ve dünyanın bütün top atışları ve bombalamaları bir yandan, toplumun bütün dedikoduları diğer yandan gelse, bireyin tek bir eylemi karşısında aciz kalır. Herkesi, her şeyi aciz bırakan söz konusu eylemse bireyin evinden dışarı çıkıp yürümesi, ihtiyaç sahibi bir diğer muhalifin yanına gidip ona el uzatmasıdır.