EVREN DEDE

Evren Dede

Yunanistan Gezi Parkı’nı nasıl değerlendirdi?

Taksim Gezi Parkı eylemi Yunanistan’da da çok yakından takip ediliyor. Ulusal gazeteler ve televizyon kanalları her gün Gezi Parkı’nı haber yapıyor, köşe yazarları eylemin nedenlerini ve neler olabileceğini analiz ediyorlar.Aslında bütün dünyada gündem olan Gezi Parkı eylemleriyle ilgili Yunanistan’da da bu kadar üzerinde durulmasının çeşitli nedenleri var.

Ekonomik krizin başlamasıyla birlikte Yunanlıların sokaklara döküldükleri ve büyük çaplı protesto gösterilerinin düzenlendiği, şiddet olaylarının yaşandığı dönemin üzerinden pek zaman geçmedi. Dolayısıyla Türkiye’deki Gezi Parkı direnişinin nedeni, ekonomik kriz, işten çıkartmalar veya maaşların düşürülmesi gibi etkenler olmasa da, Yunanlılar kendi yaşadıkları yakın dönemdeki protesto gösterileri ile ister istemez bağlantı kuruyorlar.

Yunan basını Başbakan Erdoğan’ı “sultan” olarak gösteriyor ve Gezi Parkı’ndaki tavrını eleştiriyor. Yunanlılar da, Gezi Parkı olaylarını “AK Parti hükümetinin tutucu tavrına karşı yaşanan sosyal patlama” olarak görüyorlar.

Ancak Yunanistan’ın son üç yıldır yaşadığı ekonomik kaos ve şiddete neden olan protesto eylemlerinin Yunan halkının Türkiye’deki Gezi Parkı eylemlerine bakışında çok önemli bir etkisi olduğu da aşikâr. Zaten zihinlerde oluşan bu paralellik neticesinde Gezi Parkı şekilleniyor. Neredeyse bütün kesimler direnişi ve eylemleri desteklerken, çoğunlukla devlet yetkililerinden oluşan bir kesim ise Gezi Parkı eylemini haklı bulmakla birlikte, oluşan eylemlerin Yunanistan’da da devlet karşıtı protestoları tetiklemesinden ve Türkiye’de Türk-Yunan ilişkilerindeki sükuneti bozabilecek bir derin yönetimin Türkiye’de iktidara gelmesinden çekiniyor.

Dolayısıyla Yunan devlet yetkilileri, Gezi Parkı’nı analiz ederken bölgesel değerlendirmeler yapıyor ve geleceğe bakarak Türk-Yunan ilişkilerinde sükunetin devam edeceği, Avrupa yanlısı bir AK Parti iktidarını destekliyor. Ayrıca Gezi Parkı eylemlerinin Yunanistan’da olası eylemleri tetikleyebileceği endişesi de Yunan hükümetinin Gezi Parkı’na olan dikkatini artıyor.

Bütün bu denklemler göz önüne alınarak Yunan Dışişleri Bakanı Avramopulos ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Tsiaras’ın açıklamaları değerlendirildiğinde, söylenecek şey şu: Masum Gezi Parkı direnişçilerinin taleplerini haklı bulan Yunanistan hükümeti, Türkiye hükümetinden Gezi Parkı direnişçileriyle müzakere etmesini, Avrupa değerleri çerçevesinde işi tatlıya bağlamasını istiyor. Ancak diğer taraftan da, bölgesel istikrarı bozabilecek derin yapıların (Ergenekon vd) Gezi Parkı direnişini kullanarak AK Parti hükümetini devirmesine ve dolayısıyla da bütün bir bölgeyi kaosa sürükleyecek ve elbette mevcut Türk-Yunan ilişkilerini ters yüz edebilecek kirli oyunlara da karşı çıkıyor.

Aslında Yunanistan’daki anamuhalefet SYRIZA partisi de benzer bir yaklaşım sergiliyor. Gezi Parkı direnişine açıkça destek veren ve Yunanistan’da çeşitli eylemler düzenleyen SYRIZA partisinin de derdi, derin güçlerin Türkiye’yi kaosa sürüklemesi değil. SYRIZA’nın derdi, Türkiye’deki sol grupların Türk hükümetinin “katı ve tutucu baskısından azad” edilmesi, bir anlamda sol görüşlülere de nefes alanlarının oluşturulması.