ARA
“AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”
Türkiye, siyasi bir türbülanstan geçiyor. Bir yanda PKK kongresinde silah bırakma kararı alınmasıyla yeni bir sürece adım atılırken, diğer yanda başta CHP’ye yönelik operasyonlar olmak üzere muhalefete dönük saldırılar hız kesmiyor. Otuz yılı aşkın süredir devam eden savaşın bitişi, baharın gelişini müjdelerken, otoriter baskılarla perçinlenen ekonomik darboğaz toplumsal gerilimi artırıyor. Yaşanan politik krizi değerlendirmek için “Türklük Sözleşmesi” kitabının yazarı akademisyen Barış Ünlü’nün kapısını çaldık. Ünlü, "Hem Türklere hem Kürtlere inandırıcı bir biçimde liberal demokrasi vaat eden bir açılım süreci olabilseydi işler daha kolay yürüyebilirdi. Fakat şimdi Türklerin büyük bir bölümü de büyük bir baskı ve hukuksuzluk rejimi altında yaşıyor. Liberal demokrasi veya burjuva demokrasisi dediğimiz şey tamamen çökmüş durumda" diyor.
Tanrı çok uzun asırlar boyunca kadın idi
Kadınların erkek toplumumuzda ne hale getirildiklerine ilişkin olarak son bir ayda, hatta çok daha uzun zaman zarfında duyduğumuz en itici haber belki de şu oldu : Çok yakınlarda Ankara Bilkent Şehir Hastanesine jinekolojik tedavi olmak için başvuran 25 yaşında bir genç kadın Gençlik Danışma ve Sağlık Hizmet Merkezine yönlendiriliyor, oradaki yetkililer ise “evli olmadığı için” tedavisinin yapılamayacağını söylüyorlar... Bu türden şeyleri okuyunca binlerce, on binlerce, yüz binlerce, hatta insansılar da (hominidler) dahil edildiği takdirde milyonlarca yıl boyunca kadın egemenliğindeki bir anaerkil düzenin yaşanmış olduğu geliyor insanın aklına.
Özgür Özel Gaziosmanpaşa mitinginde konuştu, Başsavcılık soruşturma başlattı
CHP lideri Özgür Özel'e İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkındaki sözleri gerekçe gösterilerek, “yargı görevi yapanı görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
İki Ermeni gençle haber yapan gazeteci Tuğçe Yılmaz'a TCK 301 davası
Dün gerekçe söylenmeden gözaltına alınan bianet editörü Tuğçe Yılmaz'ın geçen yıl 24 Nisan Ermeni Soykırımı gününde iki Ermeni gençle yaptığı söyleşi nedeniyle hakkında dava açıldığı ortaya çıktı.
10. Yargı Paketi, 8 madde çıkarılarak kabul edildi
TBMM Genel Kurul gündemine 30 madde olarak gelen "10. Yargı Paketi" teklifinden partilerin uzlaşması sonucu 8 madde çıkarılarak kabul edildi.
Gözlerine bakabilmek
Ernst Frankel’in “İkili Devlet” kitabını (İletişim Yayınları) okurken öğrendim ki; Führer’in kişisel tutukluları varmış. Bu tutuklular, sırf Führer istediği için, ortada isnat edilecek bir suç olmaksızın, yargı kararı aranmaksızın, “Führer”in kişisel tutsağı” kaydı düşülerek alıkonuyorlarmış. Mesela rahip Martin Niemöller, tutuklanmış, yargılanmış ve beraat etmiş ancak Hitler beraat kararına tepki gösterince Führer’in kişisel tutsağı olarak tekrar içeri alınmış ve savaşın bitimine kadar toplama kampında tutulmuş. Bu satırlar sizde neyi çağrıştırdı bilemem ama ben, bu satırları okuduğumda Osman Kavala’yı düşünmeden edemedim. Gerçi iki olay arasında benzerlik yanında önemli fark da var diyebilirsiniz, haklısınız.
Bakü'de şüpheli bir ölümü protesto etmek isteyen, çoğu reşit olmayan 50’den fazla kişiye gözaltı
1 Haziran'da 18 yaşındaki Elgün İbrahimov'un şüpheli ölümünü protesto etmek isteyen 50'den fazla kişi Bakü'de gözaltına alındı. Protesto başlamadan gözaltına alınanlar arasında 18 yaşından küçük öğrenciler de vardı.
Soykırım tarihi bir mesele değildir
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin CHP’li başkanı Mansur Yavaş, İttihat ve Terakki yöneticilerinden, Birinci Dünya Savaşı sırasında dahiliye nazırlığı ve sadrazamlık yapmış olan Mehmet Talat anısına bir anıt açtıklarını geçen hafta çok matah bir işmiş gibi kamuoyuna açıkladı. Hem Yavaş’ın bu hareketi hem bu anekdota verilen bu tür tepkiler ve daha genel anlamda soykırım faillerine sahip çıkma hali, her zaman anlatmaya çalıştığım bir başka hususu da açık biçimde ortaya koyuyor ki o da Ermeni soykırımının geçmiş bitmiş bir olay olarak tarihin konusu olmaktan ibaret olmadığıdır. Bu, bugünün siyasi ama aynı zamanda ahlaki bir mücadelesidir.
İBB'ye 5. dalga operasyon: 22 kişi tutuklandı adliyeye sevk görüntüleri tepki yarattı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) hedef alan soruşturma kapsamında düzenlenen 5. dalga operasyonda gözaltına alınan 36 kişi adliyeye sevkedildi. 22 kişi tutuklandı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB operasyonunda gözaltına alınanların tek sıra halinde adliyeye getirilmesine tepki gösterdi. Çelik "Nazi toplama kampı uygulamalarıyla adliyeye getirildiler" dedi. İmamoğlu "Vicdandan, ahlaktan, hukuktan yoksun bu yaptıklarınızın hesabını er ya da geç hukuk önünde vereceksiniz" açıklamasını yaptı.
DEM Parti'den iktidara İBB operasyonları mesajı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. İBB'ye gerçekleştirilen operasyonlardan vazgeçilmesi çağrısında bulunan Hatimoğulları, iktidara, "Anayasa yapım sürecinin sağlıklı sürdürülebilmesi için siyasi iklimin yumuşatılması ve yol temizliği şarttır. Bu konuda ana sorumluluk sizde" diye seslendi.