ARA

KİTAP ԳԻՐՔ Çıplaklık geçici midir?

Çek yazar Iva Procházková’nın, ergenliğin ve hayata karışmanın getirdiği kaçınılmaz çıplaklığı anlattığı, ON8 koleksiyonunun 27. kitabı olan ‘Çıplaklar’ın çarpıcı kapağını açmak gerekir.
KİTAP ԳԻՐՔ Şiddetin gölgesinde siyaset ve birey

7-11 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen ‘Günümüz Dünyasında Şiddet, Siyaset ve Sürgün/Sürgünü Bozma’ konulu uluslararası konferans meseleyi dünyadaki farklı deneyimler üzerinden ele aldı. İşte şimdi bir hayli ses getiren bu konferans vesilesiyle yayımlanan özel bir kitap da konuyu daha derinlemesine düşünmek için bizlere bir fırsat sunuyor.
KİTAP ԳԻՐՔ Tehlikeli bir deney

‘Dalga’, edebi yönü, anlatımı ya da dili çok kuvvetli olan bir roman değil. Önemi, anlattıklarından kaynaklanıyor.
KİTAP ԳԻՐՔ ‘PKK’yi okurken toplumun başarısını hep atlıyoruz’

Sinan Kızılkaya’nın kaleme aldığı, Mana Yayınları’ndan çıkan, 'Kürt Siyasetinde Örgüt Kültürü: Bir Yorumlama Denemesi', PKK'nin bir örgüt olarak iç kültürünü ve döngüsünü anlatıyor; alternatif bir PKK tarihi okuması yapıyor.Kızılkaya'yla PKK'nin dününe ve yarınına dair söyleştik.
KİTAP ԳԻՐՔ Soykırımın izinde  adım adım

Marsilya’daki Ermeni diasporası ne zaman, nasıl oluştu? İlk gidenler kimlerdi? Hangi mahalleye yerleştiler, nasıl büyüdüler ve geliştiler? Diaspora’nın Hrnat Dink’le ilk önemli buluşması nasıl cereyan etti? Müslümanlaşan ya da Müslümanlaştırılan Ermeniler’in torunları yıllarca nasıl, nerelerde yaşadılar, nasıl komşuluk ilişkileri geliştirdiler, ne tür “gizlilik” önlemleri aldılar? Hrant Dink’in kendisi ve öldürülmesi, onlar için ne ifade ediyor?
KİTAP ԳԻՐՔ Bir sürü küçük kara balık!

Yazarın en bilindik hikâyelerinden biri olan Küçük Kara Balık’ın da içinde bulunduğu ‘Toplu Masallar’ adını taşıyan kitap, az sayıda resimle desteklenerek Büyülü Fener Yayınları tarafından Türkçeye çevrildi.
KİTAP ԳԻՐՔ Görünmez kent İstanbul

Ananevi coğrafi alışkanlıkların aksine konuşmamak için söylemeye mecburuz ki bu köyün de doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyi var. Vicdanımızı da saymak için, itiraf etmemiz gerekir ki batının, doğunun ve kuzeyin varlığı farazidir. Sadece güneydir köye hükmeden. Kuzey birkaç söz söylemek isterse güneyin ağzıyla konuşur. Güneş güneyden doğar. Neticede her şey güneydendir.'