ARA
Sanatsever Patriği kaybettik
Kudüs Patriği Torkom Başepiskopos Manukyan’ı 93 yaşında kaybettik. Ermeni Kilisesi’nin 1915 sonrasında yetiştirdiği en değerli din adamlarından biri olarak kabul edilen, şiir ve müzikoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınan Torkom Başepiskopos Manukyan, uzun süren bir hastalık döneminin ardından, 12 Ekim Cuma sabahı ruhunu teslim etti. Patriğin cenazesi, 22 Ekim günü kaldırılacak. ROBER KOPTAŞ ve SAHAK EPİSKOPOS MAŞALYAN yazdı.
EDP ve Yeşiller’den 'yeni siyaset' arayışı
Eşitlik ve Demokrasi Partisi Başkanı Ferdan Ergut ile 'Demokrasi ve Ekoloji Forumları' ile başlayan ve 'hem sol hem yeşil' ve 'yeni siyaset' söylemleri ile gündeme gelen EDP ve Yeşiller ortak hareketini konuştuk.
Bitkiler bizden akıllı mı?
Nuh’un gemisinde her canlı türünden bir çift olması gerekiyordu. Ancak eksik olan sadece bitkilerdi. İnsanların yüzlerce yıldır cansız varlıklar muamelesi yaptığı bitkiler, hareket edebiliyor, hissedip, düşünebiliyor, hatırlayabiliyor, hatta intikam alabiliyor. Bu yazıyı okuduktan sonra, bitkilerin zekâsını yabana atamayacaksınız. Arek Kendirli yazdı.
1989 Berlin doğumlu birinin gözünden Nobel Barış Ödüllü Avrupa Birliği
Levent Özata, bu hafta Avrupa Birliği'nin bir portresini çiziyor şapgir'e, ama bir başkasının gözüyle. Hem malların, hem de insanların aynı kategoride serbestçe dolaşabildikleri, 'göreceli' bir barış sağlayan Avrupa Birliği'nin aldığı Nobel Barış Ödülü'yle barışı ve aslında yaratılan 'barış' algısını sorguluyor.
Bienalin Mardin hali ya da kıraathane ahalisi dönüp duran video enstalasyondan sıkılınca
Mardin'den Figen Işıker, 21 Eylül-21 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen Mardin Bienali izlenimlerini aktarırken, bir yandan da Mardinlilerin bienalle, sanatçıların ise Mardin'deki gündelik hayatla imtihanlarını anlatıyor. Eserlerin maruz kaldıkları müdahaleler sonucunda ortaya çıkan yeni performanslar, Mardin Bienali’nin en hoş sürprizi.
Çünkü biz çok alelade insanlarızdır
Boşnak bakkal Ali Sadık'ın hastalığı yüzünden bu güzel dünyayı bırakacak olmasına bakmadan Saddam'la birlikte nasıl direndiğini, Boşnakça 10'a kadar saymayı öğrenen, her gün onunla birlikte bakkalın kapısında oturan komşusunun yeğeninin gözünden anlatıyor Mahir Ünsal Eriş. “Savaş çıkacak sina” diyordu Ali Sadık, oğul demektir Boşnakça.
Haller durağı // Murat Paker röportajı: “Siyah-beyaz insan çok, bize griler ve renkler lazım”
Ayşe Akdeniz, bizleri biz yapan halden hale geçişin hikâyesini, herkesin içine doğduğu farklı halleri bu duraktan okurlara aktarmaya çalışacak. Durağın ilk konuğu ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programı, Klinik Psikoloji Program Direktörü Yrd. Doç. Dr. Murat Paker. Ayşe, Murat Paker ile “biz” ve “onlar” hakkında, kurgulanmış sosyal kimliklerimiz, kendimizi ifade etmeye çalıştığımız “haller” üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.
Haller durağı // Murat Paker röportajı: “Siyah-beyaz insan çok, bize griler ve renkler lazım”
Ayşe Akdeniz, bizleri biz yapan halden hale geçişin hikâyesini, herkesin içine doğduğu farklı halleri bu duraktan okurlara aktarmaya çalışacak. Durağın ilk konuğu ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programı, Klinik Psikoloji Program Direktörü Yrd. Doç. Dr. Murat Paker. Ayşe, Murat Paker ile “biz” ve “onlar” hakkında, kurgulanmış sosyal kimliklerimiz, kendimizi ifade etmeye çalıştığımız “haller” üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.
Geçilemeyen sınırlar konuşulamayan insanlar: Ülkelerarası araştırma yapmak
İngiltere'de yaptığı doktora için araştırmasını Türkiye ve Ermenistan'da sürdüren ve aslında hiçbir tarafa ait olmayan Salim Aykut Öztürk, araştırma sırasında yaşadıklarını, edindiği deneyimleri birkaç yazıyla şapgir'le paylaşacak. Bu ilk yazıda, Aykut, neden bu alanda çalışmak istediğini ve ilk etapta yaşadıklarını anlatıyor. Öztürk, bir yandan da, kendisinin bu dünyanın neresinde var olduğunu sorguluyor.
‘Yaşşa Marko!’
Sevag Beşiktaşlıyan, ABD’de 1920’lerde başlayan ve 1970’lerde sona eren Osmanlı eğlence hayatının Aşil Pulos’la birlikte en büyük yıldızı olan Melkon Alemşeryan’ı, nam-ı diğer Marko Melkon’u yazdı.