ARA

Öykü yazarı Yusuf Nazım Radikal'de yayınlanan yazısında, William Saroyan'ın 1964'te Bitlis'e, yani köklerine yaptığı efsanevi yolculuğu konu alıyor; 'Ermeni asıllı yazar Saroyan, vasiyetinde mezarının Bitlis'te olmasını ister. Ama 1980'in cunta şartlarında buna izin verilmeyeceğini anlayıp vazgeçer.'

Eski askeri hakim Dr. Ümit Kardaş, Zaman gazetesinde yayınlanan makalesinde 'Alman Belgeleri Ermeni Soykırımı 1915-1916' ismi ile Belge Yayınları'ndan çıkan kitabı konu alıyor. Kardaş; “Almanya'nın tarihinde bu tür utanç dönemlerine ilişkin özür dileme geleneği bulunmaktadır. Merkel ve Erdoğan'ın, dedelerinin yaptıkları mezalim ve katliamı birlikte kınamaları, kurbanların bir yerlerde sıkışmış ruhlarını güvercinlere dönüştürecektir.'

Midyat’ta yaşayan binlerce Süryani 1990’lı yıllarda terörden ve korkudan memleketlerini bırakıp yurtdışına kaçtılar. Şimdi bazı aileler Avrupa’daki hayatlarını bırakıp geri dönüyor. Yeni evlerde, yeni bir hayat kuran Süryanilerle görüşen Fıransız yazar Sebastien De Courtois bölgedeki izlenimlerini Milliyet'te yayınlanan makalesine aktardı. De Courtois Anadolu’nun Hristiyan tarihi ve kiliseleri konusunda sayılı uzmanlar arasında gösteriliyor.

174 yıllık Artigiana Düşkünler Evi’ne Anneler Günü’nü vesile ederek gittik ama annelikten çok 1915’i, 6-7 Eylül’ü, Varlık Vergisi’ni ve eski İstanbul’u dinledik. Tabii bir de ‘erkek milleti’nin kadınlara ettiğini…

Gençlerbirliği’nin uğuru, camianın bildiği adıyla Rıfat veya Refai Demircan, bir Ankara Ermenisiydi. Asıl adı Rafael olan Demircan, uzun yıllar hizmet verdiği kulübü 1. Lige çıkınca “Bir Ermeni olarak göze fazla battığı için” yüreği buruk bir şekilde uzaklaşmak zorunda kaldı takımından. Kendini Avustralya’da buldu. Yine de Türkiye’yle yatıp Gençlerbirliği’yle kalkıyor.

Kürt siyasetinin önde gelen ismi Ahmet Türk, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi: “Türkiye’nin Suriye konusundaki ısrarı Kürtlerle ilgilidir. Esad devrilirse 4,5 milyon Suriyeli Kürt statü kazanacak. Süreç Kürtlerin buluştuğu noktaya doğru gidiyor.”

Ermenistan’da neler olup bittiği, dünyanın farklı yerlerine dağılmış olan Ermenileri çok yakından ilgilendirmedi bugüne dek. Ermenistan elbette ki önemsendi, bağımsızlığı kazanması mutluluk kaynağı oldu, varlığını sürdürmesi için çaba harcandı, ama Ermenistan dışındaki çok az Ermeni, ‘anayurt’ sayılan toprakları gerçekten tanımak için çaba sarf etti.

Erol Katırcıoğlu 1 Mayıs 1977’de Dolmabahçe’den Taksim’e yürüyen DİSK kortejinin en önündeydi. Katırcıoğlu kanlı 1 Mayıs tartışmasını yorumladı: “Sol’u eleştireyim derken devleti meşrulaştırmak gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Hesaplaşılması gerekenlerin başında ceberrut devlet ve bu devletin sola uyguladığı şiddet geliyor.”

Ekonomik krizden bir türlü çıkamayan Yunanistan şimdi de siyasi krizle çalkalanıyor. Seçim, Yunanistan’a beklenen istikrarı getirmedi. Sandıktan zaferle çıkan SYRİZA’nın genç lideri Alexis Tsipras, Haziran ayında tekrarlanacak seçimlerden sonra başbakan olmaya hazırlanıyor.

Ermenistan'da geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen seçimlerin ardından dile getirilen pek çok rüşvet ve hile iddiası akıllara “seçim mühendisliği” ihtimalini getiriyor. Agos, Ermenistan seçimleriyle ilgili ayrıntılı bir habere yer verirken seçimlerin ardından son günlerde Ermenistan basında sıkça dile getirilen rüşvet iddialarını ve rüşvetle ikna olmayanların dayak veya tehditle sindirilmesi gibi seçim yolsuzluklarını manşetine taşıyor.