ARA

Hükümetin bütçe görüşmelerindeki açıklamalarına göre, 2019 yılına “Dünyanın en önde gelen finans kesimlerinin parmak ısırdığı, inanamadığı bir performansı her daim sergileyerek" giriyoruz. "Yaşanılan tüm saldırılara, spekülatif ataklara rağmen, Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor." İyi de, o zaman bizi kim dövüyor?

Bu ülkenin İçişleri Bakanı’nın, polise “Yakaladığınız uyuşturucu satıcılarının ayaklarını kırın, suçu bana atın” demesinin üstünden daha bir sene bile geçmedi ama doğru dürüst konu bile olmadı. Dikkatinizi çekerim, salık verdiğinin bir suç olduğunun o da farkında.

Sorun çok daha derinde; mesele sadece sınıf çatışması değil aynı zamanda farklı etnik gruplarn ‘entegrasyonu’ ve aynı vatandaşlık haklarından faydalanmak istemeleri… Nitekim, sessizliğini bozan Macron, bu ‘göç sorunu’na dair ciddi adımlar atacağını söyleyerek, halkı anladığını ve anlamak istediğini vurguladı.

Şu soruyu sormak gerekir: Devlet vatandaşlarını tuzağa düşürür mü? Önder de Demirtaş da bütün faaliyetlerini devletin başlattığı bir çözüm süreci çerçevesinde yaptılar, bu konuda attıkları her adımdan hükümetin de devletin de haberi vardı.

Tüm dünyada mesleği dolayısıyla hapsedilen gazeteci sayısının rekor düzeye yaklaştığı açıklandı. CPJ, basın özgürlüğü açısından en kötü sayının en az 68 gazetecinin devlet aleyhinde faaliyet gösterdiği suçlamasıyla hapiste olduğu Türkiye'de görüldüğünü söyledi.

Aras ve istos yayınevleri 15-16 Aralık'ta kitap panayırı ve söyleşiler düzenliyor.

Şimdi de, “Zeytin Dalı” diye adlandıran Ocak 2018 Afrin operasyonuna karşı TBMM’deki AKP milletvekillerine 170 imzayla gönderilen ve AKP’nin “Komşularla Sıfır Sorun” politikası icabı barış isteyen sanatçı-akademisyen mektubuna, gönderildikten 1 yıl sonra soruşturma açılmış bulunuyor.

Ankara Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren Yenimahalle mevkiinde güzergahı üzerinde bulunan lokomotife çarptı. Olayda 3’ü makinist 9 kişi hayatını kaybetti, 47 kişi de yaralandı.

Ermenistan halkının sokakları kapatarak başlattığı sivil itaatsizlik eylemleri sırasında ana hedef olarak gösterdikleri “Kadife Devrim”, 9 Aralık Pazar günü yapılan erken Parlamento seçimleri ile tamamlanmış oldu. Devrimi bir gün değil, bir süreç olarak görenler açısından Parlamento’nun halkın iradesini yansıtması ile, istenilen zafere ulaşılmış olundu.

AİHM kararı sonrası ilk kez hâkim karşısına çıkan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, mahkeme heyetinin dosyadan çekilmesini istedi. Ankara Sincan Cezaevi'nde hâkim karşısına çıkan Demirtaş. kendisini "siyasi tutuklu" olarak tanımlayıp, tahliye talebinde bulunmadı. Demirtaş, savunmasının ilk bölümünü Kürtçe yaptı.