ARA

Baksanıza, son yaşadığımız ekonomik çalkantıyı bile “yurtdışında bir başkentte planlanmış operasyon” olarak sundular. Hatta 12 Eylül’de bile böylesi görülmemiş. 12 Eylül’deki ekonomik saldırıdan ne kast edildiğini, komplo teorisi zihniyetiyle bile çözmek imkânsız.

Sivil toplum örgütü çalışanı ve işadamı Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Hakkında hâlen iddianame hazırlanmayan ve mahkemeye çıkarılmayan Kavala’yla ilgili yürütülen soruşturmada gizlilik kararı da devam ediyor. Bir yıllık tutukluluğun bir işkence olduğunu söyleyen Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar, “Bir boşluk üzerine konuşuyoruz” dedi.

İlk kez 1979’da İngiltere’de düzenlenen LİMMUD Seminerleri örnek alınarak 13 yıldır İstanbul’da da düzenlenen LİMMUD Kültür Festivali 4 Kasım Pazar günü 9.30-21.00 arasında Ulus Musevi Okulu’nda yapılacak. Festival, İstabul’da 14. kez düzenleniyor.

Ara Güler’in cenazesine sarılı Türk bayrağını da bir teşekkür olarak kabul edebiliriz. Ama Ermeniliğin Osmanlı/Türk kültürüne yaptığı katkıya saygı ve teşekkür bağlamında TC devlet başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ara Güler’in tabutu başında saygı duruşunda bulunması gerekmez miydi?Orası Fransız Cumhuriyeti, burası Türkiye Cumhuriyeti mi diyeceğiz?

Yunanistan'da öğrenciler yeni üniversite sınav sistemini protesto etmek için meydanlara çıktı.

Brezilya'da devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turunu eski bir subay olan Jair Bolsonaro kazandı

Pek çok nesildaşının “küçükler”den esirgemediği istihza, iğnelemeler, yerine oturtmalar, Ara Güler’e tamamen yabancı bir kıtaydı. Hayatı tutuşunda o derece kendisiyle barışık, katır-kuturluktan uzak, küpünde gram sirke biriktirmemiş, kiminle konuşsa onunla yaşıt, hatta ondan daha çocuk, iliklerine kadar bir kıyamamazlıkla, izafiyet duygusuyla dopdolu.

Ara Güler’le dostluğum ilerleyince onun farklı yanlarını, hayata bakışını, karşısındakine hitap şeklinden kalkarak dile getirdiği eşsiz ironisini, tasvirlerini, önyargılarını ve daha birçok özelliğini keşfettim.

Bize bıraktığı asıl hikâye fotoğraflarıdır. Kaç kuşak onun fotoğraflarıyla beslendi, ona benzemeye çalıştı, onun sayesinde fotoğraf tutkusu pekişti, kendine bu alanda yol tuttu.

Mahallenin çiçekçi kadını aralarından sıyrılıp ustaya yanaştı. Ona kırmızı bir gül verip ‘Doğum günün kutlu olsun Ara Ağabey’ dedi. İkisinin de yüzündeki duygu dolu ifade benim de gözlerimi doldurdu. O herkesin Ara abisiydi.