ARKA SAYFA

ARKA SAYFA Alman söyleminde Ermeniler 'Doğu'nun Yahudileri'ydi

Türkiye’de büyük ilgi uyandıran ve Türkçeye ‘Atatürk ve Naziler’ ismiyle çevrilen ilk kitabının ardından tarihçi Stefan Ihrig, önemli bir çalışmaya daha imza attı. Harvard Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan ‘Justifying Genocide’ (Soykırımı Meşrulaştırmak) başlıklı yeni kitabında Bismarck’tan Hitler’e Almanya’nın Ermenilere bakışını ele alan Ihrig’le, Almanya’nın Ermenilere karşı tarih boyu takındığı tavrın arka planını ve bunu oluşturan etmenleri konuştuk.
ARKA SAYFA ‘Modern devlet ile mutfak birbirlerine göbekten bağlı’

Mutfağın siyaset ve tarihle ne kadar iç içe olduğunu anlatan Burak Onaran, “milli” mutfak kurgusundan domuz eti tartışmalarına, yemeğin sadece savaş, diplomasi, ya da propaganda ile değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet ve milliyetçilik, tüketim gibi kavramlarla ilişkisine değiniyor.
ARKA SAYFA ‘Ermeni halifeler var’

Nor Zartonk ve Getronagan Lisesi’nden Yetişenler Derneği üyelerinin girişimleriyle 10 Aralık Perşembe bir panel düzenlendi. Araştırmacı Yervant Baret Manok, konuşmasında Türkiye dışındaki Müslümanlaştırılmış Ermeniler konusunu ele aldı. Manok’la Türkiye dışındaki Müslümanlaştırılmış Ermenilerden Suriye’deki Ermeni İslam Aşireti’ne kadar birçok konuda söyleştik.
ARKA SAYFA Taner Akçam: 2015’te kilit rolü Papa üstlendi

2015, Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı vesilesiyle büyük önem taşıyor. Yıl boyunca Türkiye’de ve dünyada pek çok anma etkinliği düzenlendi. 2015’te ilk kez bir Papa, 1915’te yaşananları soykırım olarak nitelendirirken, Avrupa Parlamentosu ve Almanya’nın Ermeni Soykırımı’nı kabul ettiğine tanık olduk. Soykırımın 100. yılında yaşananları ve bu yılın önemini, Clark Üniversitesi Holokost ve Soykırım Araştırmaları Merkezi’nden Prof. Taner Akçam’la konuştuk.
ARKA SAYFA Ermeni hamalların yerini Kürt hamallar nasıl aldı?

Geçtiğimiz haftasonu yapılan ‘Yok Edilen Medeniyet’ konferansının en çok ilgi gören konuşmalarından biri Hollandalı tarihçi Jelle Verheij’inkiydi. 1895’te İstanbul’da gelişen olaylar sonrası kiliselere sığınmak zorunda kalan Ermenilerin anlatıldığı bu konuşma, Verheij’in İngiltere’deki arşivlerde tesadüf eseri bulduğu bir belgeye dayanıyor. Üç Horan Kilisesi’ne sığınan bin Ermeni’nin isimleri, meslekleri, geldikleri yerin ve İstanbul’da oturdukları yerin bilgisinin olduğu bu belge, hem 1895’te İstanbul’da yaşanan önemli ama pek de bilinmeyen bir olaya ışık tutuyor hem de İstanbul’daki Ermeni mevsimlik işçilerin hikâyesini anlatıyor.
ARKA SAYFA ‘Hiç tanışamamış olsak da Armaşlı Ermeniler bizim komşularımızdı’

Ömer Akın’ın ilk romanı ‘Tosbit Dağı’ bugünkü adı Akmeşe olan Armaş’ta yaşayan Ermenileri anlatıyor. Adını Armaş yakınlarındaki bir dağdan alan roman, Armaş Ermenilerinin 1914-1915’te yaşadıklarından bir kesit sunuyor. Eski bir sendika yöneticisi olan Ömer Akın, doğup büyüdüğü Armaş’taki Ermenilerin tarihini olduğu kadar, kültürel varlığını da araştırıyor. Ömer Akın’la ‘Tosbit Dağı’ndan yola çıkararak, Armaş ve Armaşlı Ermeniler üzerine konuştuk.