TÜRKİYE

Bayrampaşa metro istasyonu yakınındaki üst geçitte patlama meydana geldi.

Rusya Başbakanı Medvedev, Türkiye`ye ekonomik yaptırımlara ilişkin kararnameyi imzaladı. Yaptırımlar 1 Ocak 2016’dan itibaren başlıyor.

BirGün Gazetesi yöneticileri Barış İnce, Berkant Gültekin ve Can Uğur’un “Hırsız, Katil Erdoğan” manşetinden dolayı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasından yargılandıkları dava bugün görülüyor. Gazeteciler hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Nusaybin’de bir önceki sokağa çıkma yasağı sırasında hayatını kaybeden Selamet Yeşilmen’in aile üyeleri hak ihlallerine maalesef yabancı değil. Yeşilmen’in akrabaları gözaltında kötü muamele ve işkence nedeniyle AİHM’e başvurmuş, AİHM 2013’te açıkladığı kararında Türkiye’yi mahkum etmişti.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili soru önergesi verdi. Önergede, "Polisler neden silah seslerinin gelmesi üzerine Tahir Elçi ve beraberindekileri korumak yerine bilinmeyen bir yöne doğru hedefsiz bir biçimde ateş etmeye başlamışlardır?" deniyor.

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, gazetenin 2010 yılı hesaplarıyla ilgili yeniden inceleme kararı verildiğini açıkladı.

Sokağa çıkma yasağının beş gündür sürdüğü Mardin Derik'te PKK’li oldukları iddia edilen bir grubun askeri araca düzenlediği roketatarlı saldırıda bir asker hayatını kaybetti. Yaşanan çatışmalarda Fatma Ecer isimli bir sivilin de yaralandığı belirtiliyor.

KCK Eş Genel Başkanı Cemil Bayık, Almanya’da Bild am Sonntag Gazetesi’ne verdiği söyleşide, “Silahlı mücadele amacına çoktan ulaştı. Amaç Kürt sorununu gündemde getirmekti ve biz bunu başardık. Biz artık savaşmak istemiyoruz. Biz, müzakere ve siyasi çözüm istiyoruz" dedi.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Elçi’nin katledilmesiyle ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi.

Geçtiğimiz haftasonu yapılan ‘Yok Edilen Medeniyet’ konferansının en çok ilgi gören konuşmalarından biri Hollandalı tarihçi Jelle Verheij’inkiydi. 1895’te İstanbul’da gelişen olaylar sonrası kiliselere sığınmak zorunda kalan Ermenilerin anlatıldığı bu konuşma, Verheij’in İngiltere’deki arşivlerde tesadüf eseri bulduğu bir belgeye dayanıyor. Üç Horan Kilisesi’ne sığınan bin Ermeni’nin isimleri, meslekleri, geldikleri yerin ve İstanbul’da oturdukları yerin bilgisinin olduğu bu belge, hem 1895’te İstanbul’da yaşanan önemli ama pek de bilinmeyen bir olaya ışık tutuyor hem de İstanbul’daki Ermeni mevsimlik işçilerin hikâyesini anlatıyor.