KÜLTÜR SANAT
Venedik’te asılı kalan bir türkü
‘Sivas’ içli bir çocukken ağlamayan bir erkeğe dönüşmenin acıklı hikâyesini, ya da onun gibi bir şeyi anlatıyor.
Film değil bıçak yarası
Filmekimi’nde izleyici ile buluşması beklenen filme izleyicinin nasıl karşılık vereceğini zaman gösterecek. Ancak bir şey kesin: Bir tabu geri dönülmez şekilde yıkıldı. Fatih Akın’ın duvara karşı attığı bu adımdan sonra yapılan herhangi bir soykırım filmi artık sadece sinemasal değeriyle konuşulacak.
Sinemanın bildiği sırlar
Evrim Kaya'dan, Cumartesi akşamı ödül töreniyle son bulacak 71. Venedik Film Festivali izlenimleri..
Orta yeri sinema: 5 Eylül haftası
Orta Yeri Sinema'da bu hafta 'İnsan Avı' ve 'Ninja Kaplumbağalar' var.
Feminist bir hafıza okuması
Bugün açılan ‘Hafızayı Harekete Geçirmek: Kadınların Tanıklığı’ sergisi, savaşlar, soykırımlar, cinayetlerle örülmüş bir tarihi, aralarında Gülsün Karamustafa, Silvina Der-Meguerditchian, Hera Büyüktaşçıyan ve Susan Meiselas’ın da bulunduğu kadın tanıkların dilinden aktarıyor. Serginin küratörleri Ayşe Gül Altınay ve Işın Önol’la konuştuk.
Sivil mimarinin çarpıcı örneği
Ermenilerin 1915 öncesine ait kültür mirası öğelerinden biri olan Van’ın Gürpınar ilçesindeki kaderine terk edilmiş tarihi kilise ve çevresindeki evler yeniden ayağa kaldırılmak isteniyor.
Tanrı’ya kızgın bir adam
‘The Cut’ın sessiz başkarakteri Demirci Nazaret Usta’yı, Cezayir kökenli Fransız oyuncu Tahar Rahim, güçlü bir vücut diliyle canlandırıyor. Filmin pek çok can alıcı sahnesi de, Rahim’in gözlerine yansıttığı çaresizlik, öfke, özlem ve hayatta kalma inadından güç alıyor. Film gösterildikten sonra, Rahim’le, Nazaret’i ve onu Tanrı’ya küstüren travmayı konuştuk.
Seyirlik fanzinler
Kadıköy’de bugünlerde, alt kültürün en önemli unsurlarından fanzinlere adanmış bir sergi var. Kadıköy 26-A Kafe’de açılan sergi, son dönemde yerini bloglara bırakmış olan fanzinleri hatırlatmaya aracı oluyor. Sergiye öncülük eden Kadıköy 26-A Kolektifi’nden Gizem Şahin ve Özgür Erdoğan’la fanzin kültürü ve sergi üzerine konuştuk.
Ermeni değil, yazar
İsahag Uygar Eskiciyan’ın ‘Pause Anıtı’ kitabı Agos’a ulaştığında, ilk aklımıza düşen Eskiciyan’ın Ermeni olup olmadığıydı. Hak verirsiniz ki sayfalarımızda Ermeni olanlara öncelik tanıyoruz, kurum prensibi…Bu saikle iletişime geçtiğimiz İsahag Uygar Eskiciyan, söyleşide ne olduğuna dair hiç renk vermese de, en azından latifeli bir yazarı tanıdığımız ve tanıttığımız için mutluyuz.
Neverland Yalnızlığı: Tarkan
Çatıdan çatıya atladı, gecenin karanlığına daldı, kısacık şortlarla savaştı. Robin, harika çocuk, en çok maskenin altında ağladı. Hep Batman’ini aradı. Oysa artık Batman yok. Maske yok. Savaşmaya gerek yok. O, kendi eliyle sırladığı bir aynayı parçalamak zorunda kaldı.