TAMER YAZAR

50 binden fazla insanın ölümüne, 3 milyondan fazla insanın göç etmesine neden olan 6 Şubat tarihli depremlerin Antakya adresinde duranlar, kadim coğrafyanın çok dinli, çok dilli ve çok kültürlü yapısının dayanışmasında bu defa Ankara’da bir araya geldi, depremzede öğrenciler yararına açtıkları stantlarıyla da ortak bir mesajın altını beraberce çiziverdi: Bu şehirden de de birbirimizden de, vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz!

Hatay’ın Antakya’sından Ankara’ya göç etmek zorunda kalan bir depremzede olarak yazdım bugünün haberini. İzmir /Çeşme’de 12’inci kez kapılarını açan, ama bu defa depremzedelerle dayanışmayı hedefleyen Alaçatı Ot Festivali’nde stand açan deprem yorgunu insanların ürünlerini fotoğrafladım. Kimi yıkıntılar içinden çıkartıp tozunu aldığı el emeği göz nuru üretimlerini paylaştı bizlerle, kimi de yaralı ruhunun taşımakta zorlandığı korkularını, ama inadına çiçek de açmak isteyen umutlarını…

"Çocuklar inanın/ inanın çocuklar/ güzel günler göreceğiz/ güneşli günler…” Hatay, Kahramanmaraş merkezli, 11 şehri etkileyen depremin belki de en fazla yıkım yaşayan coğrafyası oldu. Böylesi bir coğrafyada hayatta kalmanın bile zor olduğu bir zaman dilimini geride bırakanlar, hayatta kalmanın şartlarını her geçen gün daha da ağırlaştıran çadır / su gibi sorunların içinde nefes almaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen Nazım Hikmet’in dizelerinde umutla gülümseyen ve "Şehri de kindimizi de ayağa kaldıracağız" diyenlerle konuştuk sizler için. T. Y.

Hatay’ın kadim kimlikli adresi Antakya, depreme çok şeyini kurban etti. İnsanlarını, camilerini, kiliselerini, evlerini, üretimini, dünden bugüne taşıdığı tarihi ve kültürel emanetlerini, hayallerini, umutlarını… Bugün, binlerce binanın enkazına neden olan depremden canlı çıkan bir gazeteci olarak yazıyorum.

15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu üyesi, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar: “Darbe Araştırma Komisyonu’nda, ‘bylock’ kullanan siyasilerin listesinin MİT’ten istenmesini talep ettik ama talebimiz kabul edilmedi.”

Meryem Ana Yortusu için Vakıflı Köyü Kilisesi’nin taş avlusunda bir araya gelenler önce dua etti, ardından da kutsanan üzümlerden ve yedi kazanda kaynayan harisa’dan yedi.

Ali İsmail Korkmaz ve Ahmet Atakan’ın ardından adalet arayışlarına devam eden iki anne, Emel Korkmaz ve Emsal Atakan, Anneler Günü’nde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın mücadelesine destek vermek için bir günlük açlık grevi yaptı.

Türkiye’nin tek Ermeni köyü Vakıflı, dün Ermeni Apostolik Kilisesi’nin beş büyük yortusundan biri olan Surp Asdvadzadzin’i (Meryem Ana) kutladı, üzümler kutsandı, bir araya gelenler yedi kazanda pişen harisayı paylaştı.