LOZAN
“Azınlık kendini yaratmaz, çoğunluk tarafından yaratılır”
Azınlık haklarının korunabilmesi için ‘azınlık hakları’ kavramının ötesine geçmek gerektiğini belirten Strasbourg Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Samim Akgönül, “Devletin, ‘azınlıklara ait bireylerin’ kullanabilecekleri hakları güvence altına alması şart. Bu haklara sahip çıkmak bir toplumsal sorumluluktur” dedi.
Gölgede kalan mesele: Lozan ve Süryaniler
İmralı temasları ile başlayan ve PKK kongresinde “fesih” kararı alınmasıyla ilerleyen süreçte, PKK’nin “Lozan” vurgusunda bulunması gündemdeki yerini koruyor. Lozan Antlaşması çeşitli yönleriyle tartışılırken gölgede kalan ve pek tartışılmayan bir mesele de Türkiye’nin gayrimüslim halklarından Süryanilerin yaşadıkları hak kayıpları. Antlaşmanın “Azınlıklar” başlığı altındaki 37 – 44. Maddeleri azınlık toplumlarının eğitim, dini ve geleneklerin korunmasına atıf yapıyor ve aslında herhangi bir grubun ismi zikredilmiyor.
Bugüne kadar sadece Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler devlet tarafından bu kapsamda görüldü. Süryaniler ise bu halklar arasında sayılmadı ve 100 yıllık süreçte büyük hak kayıplarına uğradılar. Süryani hakları aktivisti David Vergili, “Var olan eğitim kurumları, sonrasında da dini eğitim merkezleri kapatılarak, asimilasyon ve inkâr politikalarına maruz kaldılar. Varlıkları ve gelecekleri tehlike altında. Süryanilerin anadilinde eğitim hakkı ile yasal ve anayasal güvenceleri sağlanmalı" diyor.