İMROZ

KÜLTÜR SANAT ‘İmroz’un 1964 Belleği’nin günümüze söyledikleri

Okulun kapısında bizi, sergiyi hazırlayan gazeteci Melike Çapan karşıladı. Daha önce Galata Rum Okulu’nda birçok sergi gezdim fakat itiraf etmem gerekirse bu okul gerek etrafındaki yapıları gerek manzarası gerek kendi ihtişamıyla çok daha çarpıcı bir etki bırakıyor izleyicide. En azından benim adıma öyleydi. Bir azınlık okulunun sergi salonu olarak kullanılması ise hep bir çelişki yaratıyor bende. Bu okulların sergi salonu olmasına üzülüyor hatta öfkeleniyorum fakat diğer yandan binaların atıl bir şekilde kalması, yıkılması veyahut butik otel vs. gibi yerlere kiraya verilmesindense en azından sanat alanı olarak kullanılmasına da seviniyorum. Fakat bu da bir başka yazının konusu.
GÜNCEL Memleketlerine dönen ‘yeni İmrozlular’

Son iki senede Selanik’ten, Atina’dan, Girit’ten 15 aile, eski toprakları İmroz’a temelli yerleşti. Çocukları yeni açılan Rum okullarına giden, kendileri de yeni bir hayat kurmak için canla başla uğraşan ‘Yeni İmrozlular’la tanıştık.
GÜNCEL Barba Yorgi’nin vedası

Meyhanelerin duayen ismi Yorgo Okumuş, 95 yaşında hayata veda etti. Barba Yorgi'yi, oğlu Vasil Okumuş ve 45 yıllık ortağı Mustafa Yıldırım anlatıyor.
GÜNCEL 51 yıl sonra okullarına geri döndüler

Türkiye’de bir zamanlar Rum nüfusun en yoğun olduğu yerlerden biri olan İmroz’daki Rum Lisesi, uzun bir aradan sonra tekrar öğrencilerine kavuştu. 28 Eylül Pazartesi günü yapılan açılış, adada ve Rum toplumunda büyük bir mutluluğa vesile oldu. Açılış heyecanına biz de tanıklık ettik.
GÜNCEL İmroz’a dönüş zamanı

İmroz’a (Gökçeada) Rumların geri dönüşleri yeniden tartışma konusu. Giderek azalan nüfusun yeniden arttırılması için İmroz’dan göçe zorlanmış olan Rumların dönüşü önemli. Yunanistan’da yaşayan bazı Rum aileleri, İmroz’a döndüler, hatta iş kurdular. Ancak sayı hâlâ oldukça az. Rumlar, dönüş için pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorlar.
GÜNCEL AİHM’de önemli mülk iadesi kararı

AİHM, Efthalia Psefteli’nin İmroz’da babasından kalan ve Hazine tarafından el konulan evi için görülen davada, Türkiye’nin AİHS’nin mülkiyetin korunması hakkındaki 1. Protokolü’nün 1. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.