BERCUHİ BERBERYAN

Bercuhi Berberyan

KAPLUMBAĞA

Dili katletmek

Konuya girmeden, aldırmazlık edemediğim bir olaya değineceğim. Gerçi ‘katletmek’ kelimesi bile ülkemizde, işlenmiş, işlenen ve işlenecek ne cinayetler getiriyor akla; insan, hayvan, ağaç, şehir, kültür, sanat, tarih... Çok var ama söz konusu cinayet başka. Devam eden, yayılan, hatta bulaşan bir cinayet, örnekleyince güldürüyor da ama gidişatı felaket. Durun, önce şu araya gireni bitireyim. Güzelim Serengeti Belgeseli planımı erteletti yine bu konular. 

Okan Bayülgen’in programında olanları izlediniz mi? Sosyal medya alt üst oldu. Komik miydi, korkunç muydu bilemedim. Esprili, hicivli, biraz ciddi, biraz şamata, program devam ederken, aniden sahneye bir kız fırladı ve bir şeyler söyleyerek soyunmaya başladı. Amanın! Bu da ne? Yurtdışında falan yapıyorlar ya, soyunarak dikkat çekecek, sonra da söylemek istediğini söyleyecek. Konuklar buz kesti. Okan, hemen pat diye kızın önüne geçti, onu kameradan uzaklaştırdı ve en karizmatik sesiyle, soyunmadan konuşmaya ikna etti. Fakat kız ağzını açtığı an “AKP” ile lafa giriverince, ânında susturdu. Beyaz Show olayı malum. Sonrası müthiş bir beceriydi. Bir yandan “Yayını kesmeyin” diye bağırırken, kızın giyinmesini ve susmasını sağladı, konuşursa neler olabileceğini anlatırken, aynı zamanda, herkesi RTÜK’lük bir durum olmadığına ikna etti. Bir şey değil, canlı yayın da yasaklanacak.

Eveeet... Gelelim asıl konuma, başka bir cinayete; dil cinayetine. Pat diye gireceğim. Sinir etse de biraz gülümsetir.

Bişsöycem. Bu, “Bir şey söyleyeceğim” demek. Sevgili editörlerim, lütfen bundan sonrasını yok sayın. Siz bu Türkçeyi bilmezsiniz. Gençler bilir, aadınz mı? Son günlerin en trendi sözü bu; bişsöycem. Bir sohbet ortamında, söz almak isteyen herkes öyle diyor, her cümlenin başında var. Soru sorulduğunda da söze “Şöyle ki” ile başlanıyor. Daha bir şey demeden neyin şöylesi diye düşünülmemeli. Ha bir de “öncelikle” ve “şööle söliim” var, sanki demese dinlenmeyecek. Söz bitince “bu şekilde” demek şart. Özellikle kendini tanıtmak için yapılan konuşmaların sonu mutlaka böyle olmalı. Mesleğinden söz ederken “normalde” diye başlamalı. Mesela “Normalde ben doktorum, bakkalım” gibi. Dinleyenler “Anormalde nesin?” diye düşünmemeli.

Bir şeyi eleştirir ya da tasvir ederken “baktığımda” demek lazım, “öncelikle” buraya da uyar, önemli bölüm bitince söze “onun dışında” ile devam edilmeli ve samimiysen arada “annıdın mıa?”, değilsen “aatabilyomyım?” mutlaka olmalı. Eski kafalı olup da az buçuk bu trende dili alışanlar ise uzun uzun “Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?” diyorlar zırt pırt; arada samimiyet varsa, bu “Ne demek istediğimi anladın mı?” oluyor. Ne kadar da demode... Aşırı modernler ise, hiç bunlarla uğraşmayıp kafadan “Okey?” diyorlar. ‘Mi’ eki yok. Tüm bunların yerine kısaca “Taam mı?” da olabilir, hem de bir cümlede en az beş kere falan. Onay almaya mı merak sardık ne?

Kabullenişin karşılığı da “yapcakbşyok”. Valla çokşışırdım ıçıkçısı, böle bişii beklemyodoom. Bu da ekstrası. Böyle harfleri yuta yuta konuşmak Amerikan özentisiyle başladı da, kelimeleri birleştirmek kısa mesajlardan dile bulaştı galiba. Pardon; gaaba. De’leri, da’ları, ki’leri ayırmamak da ondan olmalı. Bunu yazınca hatırladım, yıllar önce benzer birkaç yazı yazmıştım, trendi kelimeler, de’ler, da’lar, dile yapışmış özenti sözler, dejenere olmuş harflerle falan ilgili. Beter oldu. “Aaynn ööle” var mesela hiç değişmiyor, sonra “dârkân?” gibi bir soruş şekli âdeta takıntı. Bir de anlam değiştirenler var, “yani” gibi. Resmen “evet” yerine kullanılıyor. O günden bugüne ‘i’ harfi büsbütün dejenere oldu “yaane” deniyor artık. ‘Ş harfine ne oldu?’ diye bir yazı da yazmışım “bisi yok”, “tesekkürler” filan gibi kelimeleri saymışım, şimdi de ‘e’, ‘a’ ve ‘i’ ciddi tehlikede. Mesela “gâldım, güzal, baanmadım, bıyıldım, yıpımıdım, şışırdım” gibi. Ay, bir de, dikkat edin “tabii” yerine ağzı büze büze “tıbü” diyorlar. Ne kaa kötbişii boo... İnınılmaz yaane.

Eskiden telefonda “Kimsiniz?” sorusunun cevabı “Ben Ahmet” şeklindeydi, şimdi “ben” sona alınıp “bân” oldu. Özellikle Çiğdem’ler, Sinem’ler çok komik oluyor; “Çidam bân” veya “Sinam bân.” Böyle yazıyorum ama öyle çok ki, sayfalar yetmez. Yeni deyimler de cabası. Mesela “Bu neyin kafası?”, “Ne ayak?”... Sonra, “bi tık” var mıydı eskiden? Ya “çok” yerine “büyük” demek? Büyük kızıyorum.

Türkçe güzeldir. Nasıl razı geliniyor katledilmesine? Ve nasıl çanak tutuyor medya? Reklamlarda, şarkılarda şimdiki zamanın “r” si hepten kalktı; geliyoo, gidiyoo gibi. Dizilerde bütün kızların bu bozuk şiveyle, yuta yuta ve özellikle nezleli gibi hım hım burundan konuşmaları niye? Ne sevimsiz bir moda bu. RTÜK biraz da bunlara takılsa ya. Okullarda diksiyon dersleri mi olsa acaba? Gârçiktân.