"MİT: Kırıntı sizi fırına götürür"

Dink cinayeti davasında tanıklık yapan Başbakanlık Teftiş Kurulu Üyesi Yasemin İnan, Trabzon MİT Bölge Başkanlığından kendilerine "Size kırıntı verirsek o sizi fırına götürür" dendiğini söyledi.

Dink cinayeti davasında Başbakanlık Teftiş Kurulu üyeleri tanık olarak ifade veriyor. 

Öğle arasının ardından Hrant Dink cinayetiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu üyesi Ayşegül Genç’in ifadesine devam edildi. Genç, Dink'le Valilikte 2004 yılında yapılan görüşmeyle ilgili MİT'te görüşme yaptıklarını ve MİT'in görüşmeye nezaketen katıldıklarını anlattı. Genç, "Bütün çalışmamız boyunca anlam veremediğimiz bir duyarsızlık vardı" dedi.

Başbakanlık Müfettişi Ayşegül Genç ifade verdi 

Ayşegül Genç  şunları söyledi: 

"Kurumsal olarak anlam veremediğimiz bir duyarsızlık vardı. Yapının adını o dönemde FETÖ olarak bilmiyorduk. İstihbarat Daire Başkanlığına bir hassasiyet var. İçişleri Bakanlığında da bu hassasiyet var. O dönem anlamlandıramıyorduk."

"Ankara'da MİT Müsteşarlığında toplantı yaptık. Afet Güneş başkanlığında toplandı. İstanbul'da Dink'le görüşen MİT görevlileri de vardı. Bize ellerinde hiçbir belge olmadığını, görüşmeye de nezaketen katıldıklarını, Vali Yardımcısının görüşmesi olduğunu söylediler. Sabiha Gökçen'le ilgili ellerindeki belgeleri de almak istediklerini söylediler."

"Trabzon ve İstanbul'da MİT Bölge Başkanlarıyla görüşme yaptık. Müsteşar Emre Taner'le de bir iki kez görüşme yaptık."

"Ben kendi yazdığım raporu bile ön inceleme için İçişleri Bakanlığına göndermek zorunda kaldım. Bakanlık inanılmaz bir şekilde ayak diretiyordu"

Ayşegül Genç'in ifadesinin ardından Başbakanlık Teftiş Kurulu üyesi Yasemin İnan'ın tanık ifadesine geçildi.

Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, gazeteci Nedim Şener'in kitabında, müfettişlerle MİT görevlileri arasında geçen "Kırıntı sizi fırına götürür" sözlerini sordu. İnan, görüşmenin Trabzon MİT Bölge Başkanlığında yapıldığını söyledi. "Müfettiş Mehmet Akın, sohbetin sonuna doğru bari Trabzon MİT Bölge Başkanı bize bir kırıntı verin dedi. Kırıntı sizi fırına götürür diye yanıt verdi. Tehlikeli olur anlamında söylediler."

İnan, incelemelerde Ali Fuat Yılmazer'in kendilerine yardımcı olmadığını, cinayetin Ergenekonla ilgili olabileceğini söylediklerini ancak bu konuda delil sunmadıklarını aktardı. 

Akın: Elde edemediğimiz belge olmadı

Müfettiş Mehmet Akın ise isteyip de elde edemedikleri bilgi belge olmadığını söyledi. Raporlarında istediklerini yazdıklarını belirtti. Akın, tehditlerle ilgili sorulara "Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. 

Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapan Muttalip Ünal da tanık olarak dinlendi. Ünal, Komisyonun çalışma usulune ilişkin bilgi verdi.

Ünal, 18 ay süre çalıştığını ve rapor hazırlandığını söyledi, raporun iade edilmesine ilişkin süreci anlattı. İade yetkisinin başkan olarak kendisinde olduğunu söyleyerek iade gerekçelerini anlattı ve raporun değişmeden kendisine geri geldiğini söyledi. 

Ünal, “İstihbaratın çalışma sisteminin deşifre olmaması için ben bunların değiştirilmesi  talebiyle yeniden müfettişlere iade ettim. Değişmeden bana geldi. Ben de yazılarını yazarak Başbakan onayıyla ilgili yerlere dağıttım” dedi. 

Ünal, müfettişlere yönelik ‘kendinize dikkat edin’ yönündeki sözlerinin tehdit amaçlı değil, rutin bir söylem olduğunu söyledi. Ünal, Ramazan Akyürek'le telefon görüşmeleri yaptığını, çalışmalarında kolaylık sağlanmasını istediğini ifade etti. 

Akyürek'in ve Yılmazer'in isimlerinin rapordan çıkartılmasını istediği iddiasına ise "Ben isteseydim muhalefet yazardım. Buna yetkim var. Ön inceleme yapılması istenmişti ama zaman kısıtlaması var. Ön incelemede fiilen 30-35 günün var. Yoksa ön inceleme aklama mekanizmasına dönüyor. Bu nedenle ön inceleme aşamasından önce iyi çalışma yapılması gerek. Zaten sonuç olarak Bakan onayına gidiyor."

Ünal, belge bilgi toplanması konusunda yaşanan sıkıntıları da anlattı. İstanbul İstihbarat Şubesinde sorun yaşandığına dair kendisine bilgi aktarılmadığını, Yılmazer'le ilgili sorunun kendisine aktarıldığını ve Daire Başkanının aradığını söyledi, "Geçmişte yeşil pasaport olmaması gereken insanlara pasaport vermişler. Bir isimin önüne nokta koymuşlar sistemde bulunmasın diye. Emniyette bunlar vardı" dedi.

Ünal, müfettişlerden istediği şeylerin soruşturmanın genişletilmesini amaçlayan talepler olduğunu söyledi. 

Dink cinayeti davası yarın Faruk Sarı'nın ifadesiyle devam edecek. Ardından Hanefi Avcı, Emin Arsan ve Durmuş Demirbaş tanık olarak dinlenecek. 

Kategoriler

Güncel Dink Davası



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.