"Kilise ve Manastırlarımız, tarihinin en zorlu hukuki sürecini yaşıyor"

Mor Gabriel Manastırı Vakfı, Süryanilere ait mülklerin Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Vakıf adına konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Kuryakos Ergün Mardin İdare Mahkemesi'ne dava açma hazırlığında olduklarını vurguladı.


Mardin’in büyükşehir olmasının ardından köyler resmi olarak mahalleye dönüştürüldü ve il idaresine bağlandı. Bu yasal değişikliğin ardından Mardin Valiliği tarafından tasfiye komisyonu kuruldu. Mardin Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu, Süryanilere ait pek çok çok sayıda kilise, manastır, mezarlık gibi mülkleri kamu kurumlarına devretti. Mor Gabriel Manastırı Vakfı karara itiraz etti. Ancak tasfiye komisyonu itirazları reddetti. Hazine’ye aktarılan mülkler, Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi.

Agos'un haberiyle gündeme oturan, Süryani manastırları ve kiliselerinin Diyanet'e devredilmesiyle ilgili Mor Gabriel Manastırı Vakfı, 25 Haziran'da yazılı bir açıklama yaptı.

Süreci özetleyen Vakıf, hakkında henüz dava açılmamış köylerle ilgili kendilerine yetki devri yapılmaıs çağrısında bulundu. 

Açıklamanın tamamı şöyle: 

"Mardin Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu, Süryanilere ait pek çok çok sayıda kilise, manastır, mezarlık gibi mülkleri kamu kurumlarına devretti. Mor Gabriel Manastırı Vakfı karara itiraz etti. Ancak tasfiye komisyonu itirazları reddetti. Hazine’ye aktarılan mülkler, Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi.

Son dönemde Köy Tüzel Kişiliklerinden Hazineye, Büyükeşehir Belediyesine ve Belediyelere geçen taşınmaz mallarla ilgili ortaya çıkan sorunun gelişimi şu şekilde meydana gelmiştir:

Olayın gelişimi 2 boyutlu olmuştur.

1-) Cemaat Vakıfları dediğimiz Kilise ve Manastır Vakıflarının taşınmaz mal edinimlerinin yasaklandığı dönemde, Bağlarbaşı (Arnas), Doğançay (Mzizah), Balaban (Birguriya), Günyurdu (Gundıke), Odabaşı (Marbobo), Mercimekli (Hapsıs) gibi bazı köylerde yapılan kadastro çalışmalarında Vakıflar adına taşınmaz mal edinimine o dönemdeki mevzuat ve yargı kararları ile yasaklı olduğundan, Kiliseler ve mezarlıklar içinde bulundukları Köy tüzel kişiliği adına tescil edilmiştir. Bu yasaklayıcı durum 2008 yılında Yeni Vakıflar Kanunu’nun kabul edildiği döneme kadar devam etmiştir.

2-) Diğer boyut ise, Vakıflar Kanunu’nun kabul edildiği tarihten sonra yapılan kadastro çalışmalarında ise, bu kez mevzuat izin vermesine rağmen, kadastro ekiplerinin mevzuat ve kanunları farklı yorumlamaları ve daha da önemlisi bazı köy heyetlerinin taşınmaz mallarını Vakfımız yerine, bulundukları Köy Tüzel kişiliği adına tescil ettirmeyi tercih etmelerinden kaynaklanmıştır. Örneğin Arkah, Arbo, Badıbbe, Sedari, Ihvo vs. 

Akabinde bu durumda yeni büyükşehir belediyelerinin kurulmasına dair 6360 Sayılı Kanunu’un 2013 yılında kabul edilmesine kadar devam etmiştir. Mardin Büyükşehir Belediyesi de aynı Kanun ile kurulmuştur. Söz konusu Kanun hükümlerinin 2014 yerel seçimleri ile yürürlüğe girmesi ile birlikte Köy Tüzel Kişilikleri ortadan kalkmış ve bu köy tüzel kişiliklerinin mallarının tasfiye ve devredilmesi amacı ile her Valilik bünyesinde tasfiye komisyonları kurulmuştur. Mardin Valiliği Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu, geçtiğimiz yıl ve bu yıl yaptığı toplantılar sonucunda Köy Tüzel Kişilikleri adına olan Kilise ve Manastırların mülkiyetinin Hazineye devredip, kullanım ve tasarruf hakkını ise Diyanet İşleri Başkanlığına vermiştir. Ayrıca Süryani mezarlıklarını Mardin Büyükşehir Belediyesine ve Kiliselere ait arazileri ise ilgili Belediyeye vermiştir. 

Vakfımız bu haberi alır almaz gerekli müdahalede bulunup, Tasfiye Komisyonuna başvurup, söz konusu kilise, mezarlık ve arazilerin Vakfımıza iade etmesi istenmiştir. Ancak Komisyon yetkilileri söz konusu Kanun gereğince ancak Devlet kurumlarına malları verebileceklerini, Vakıflara bu türden bir devir yapamayacaklarını ifade etmişlerdir.

Bunun üzerine, söz konusu Tasfiye Komisyonu kararının iptali için Mardin İdare Mahkemesinde dava açma hazırlıklarına başladık. Önümüzdeki günlerde bu davayı açacağız. Diğer yandan da Bağlarbaşı (Arnas), Taşköy (Arbo) Günyurdu(Marbobo), Balaban (Birguriya), Odabaşı (Gundıke), Anıtlı (Hah) Köylerindeki Kilise, mezarlık ve araziler için dava açtık. Diğer köylerimiz konusunda ise köy yetkililerinden yetki bekliyoruz. Köyleri hakkında dava açmamız hususunda bizlere yetki vermeleri halinde gerekli olan davaları açıp müdahalelerde bulunacağız. Ne pahasına olursa olsun, gerekirse bu davaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşıyıp davaları neticelendirmeyi düşünüyoruz.

Ancak bazı köy halkları kendi Vakıflarını açma düşüncesi içinde bulunmaktadırlar. Bizim endişemiz, 2018 yılı içerisinde dava açma hakkının süre açısından düşme ihtimalidir. Şayet bu yeni vakıf çabaları 2018 yılına kadar sonuca ulaşamaması durumunda dava hakkı düşecektir. Yeni Vakıf kurulabilirse de, söz konusu Vakfın bu köy malları için dava açma hususunda çok sayıda soru işareti bulunmakta ve sonuca ulaşma ihtimali, yeni Vakıf oluşu nedeni ile ciddi sorunlar yaşama ihtimali bulunmaktadır. 

Kilise ve Manastırlarımız, belki de tarihinin en zorlu hukuki sürecini yaşıyor. Nitekim binlerce yıllık bir tarihe sahip olan Kilise ve Manastırlarımız, Tasfiye Komisyonunun bir kararı ile Hazineye geçmiş ve bu yetmiyormuş gibi, tahsisleri de Diyanet İşleri Başkanlığına yapılmıştır.

Şimdilik gelişmeler bu şekilde olup, ilerleyen zamanlarda gerekli olan davalar açılmış olup; hakkında henüz dava açılmayan köyler hususunda ise Vakfımıza yetki verilmesi, Vakfımız tarafından hukuki süreç en iyi şekilde yürütülecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Tanrı hepimizin yardımcısı olsun. Bu zorlu süreçte halkımızın tamamının desteğine ihtiyacımız var.

Herkese saygı ve selamlarımızı sunarız."

​​​​​​ Kuryakos ERGÜN

​​​​(Mor Gabriel Manastırı Vakfı Yönetim Kurulu)

Kategoriler

Güncel Azınlıklar



Yazar Hakkında