Dink davası: "İşlem yapmadılar, sahte evrak düzenlediler"

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığı dava devam ediyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve eski Trabzon Jandarma İstihbarat'ta Veysel Şahin'in sorgusu yapıldı.

Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu Celepoğlu'na, McDonalds bombalı saldırısı yapıldığı zaman aşırı sağ faaliyetlerin başında olup olmadıklarını ve Yasin Hayal’la ilgili herhangi bir bilgi gelip gelmediğini sordu. 

Bilgi üstlere aktarılmalıydı

Celepğolu, ‘‘Hatırladığım kadarıyla bilgi gelmemişti. Eğer bu bilgi gelseydi birileri bir yerlere bu bilgiyi arz etmeli ve emir almalıydı. Bu bilgi ilgili illere ve üstlere arz edilir, MİT’e ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne iletilir. Benim sorumluluğumda arayıp "illere ne yaptınız?" diye sormak yoktur’’ diye yanıt verdi. 

Bakırcıoğlu, Trabzon Jandarması'nın Dink cinayetine dair elde ettiği bilginin Jandarma Genel Komutanlığı'na, Emniyet ve MİT’e bilgi iletilmesi gerekip gerekmediğini sordu. Celepoğlu, ‘‘Elde edilen bilgi hızla sıralı amirlerine üstlerine iletilmeliydi. Bilgi verilmesi gerekirdi’’ dedi.

Bakırcıoğlu, Trabzon Jandarma görevlilerinin yapması gereken işlemleri sordu. Celepoğlu, ‘‘Tim komutanı bilgiyi alır almaz üstlerine aktarılmalıdır. Alay komutanına kadar sırayla bilgi verilir. Bilgi teyit edilir. Savcıyla görüşerek yetki alır ve teknik takip işlemi yapılır. Bu konuyla ilgili direkt diğer muhataplarına telefonla bilgi verilir. Telefonla hemen bilgi verilmesinden yanayımdır. Emniyet’e ve MİT’e de bilgi verilir. İstanbul Jandarma'sıyla görüşülür İstanbul Emniyet’e de bilgi verilmesi gerektiği söylenir. Genel Komutanlı'ğa hangi işlemlerin yapıldığı da not edilerek yazı yazılır. Eğer konu önemliyse MİT Genel Müdürlüğü'ne de bilgi verilir’’

‘’Şahıs jandarma bölgesinde oturuyorsa, olay Jandarma sorumluluğundadır. Jandarma savcıyla görüşür ve gözaltı emri gelirse gözaltı işlemi yapılır.’’ 

Celepoğlu, Jandarma’da 'Ermenilik faaliyetleri' adı altında bir izleme yapılıp yapılmadığını hatırlamadığını, misyonerlik faaliyetlerinin ise bölücü faaliyetler kapsamında izlendiğini söyledi. 

Celepoğlu, görevde olduğu dönemde Dink’le ilgili herhangi bir bilgi geldiğini hatırlamadığını söyledi. 

‘İşlem yapmadılar, sahte evrak düzenlediler’

Celepoğlu’nun savunmasının ardından Veysel Şahin savunmasını yaptı. Şahin, cinayet döneminde Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi olarak görev yapıyordu. Hayal’in Dink’i öldüreceğine dair, cinayet öncesinde bilgi sahibiydi.

Şahin, 2006 yılı Temmuz ya da Ağustos ayında Yasin Hayal’in Dink’i öldürmek için silah aradığını öğrendiklerini ve bunu üstelerine bildirdiklerini anlattı. Şahin, üstelerinin işlem yapmadığını, Jandarma Alay Komutanı Ali Öz tarafından sahte evrak ve yalan ifade vermeye zorlandığını anlattı. 

Şahin, şunları anlattı:

’’Coşku İğici benim arkadaşımdır. Kayıtlı haber elemanı değildir. 2006 Temmuz ya da Ağustos ayında beni arayarak görüşmek istedi. Komutanım Okan Şimşek’le beraberdik. Beraber gittik. Okan Şimşek ve İğici, o zaman ilk kez tanıştılar. İğici, bize eşinin akrabası olan Yasin Hayal’in İstanbul’da Agos’ta çalışan Ermeni olan gazeteci Hrant Dink’i öldürmek istediğini, İstanbul’a gidip geldiğini, evi ve iş yeri çevresinde keşif yaptığını, silah aradığını ve kendisine silah bulması için 500 TL verdiğini söyledi. Hatta İğici bize, "ruhsatsız silah verin, sonra yakalayın, vazgeçsin" dedi. Biz bunu yapamayacağımızı söyledik. Okan Şimşek, Metin Yıldız’ı aradı. Yanına gittik. Bilgiyi aktardık. Yıldız, Hayal'e daha önce McDonalds bombalamasından dolayı Aşırı Sağ Faaliyetlerin baktığını söyledi; "Hüseyin Yılmaz’a söyleyin emir vereceğim" dedi. Ertesi sabah Okan Şimşek, Hüseyin Yılmaz ve Hacı Ömer Ünalır’a bu bilgileri söyledi. Metin Yıldız’ın emir vereceğini söyledi. 10 dakika sonra Jandarma Alay Komutanı Ali Öz başkanlığında toplantı yapıldı. Ben girmedim. Toplantıdan sonra, odada bulunan internet bağlantısı olan bilgisayardan Agos ve Hrant Dink’e baktık. Gerçek olup olmadığını araştırdık. Metin Yıldız ve Okan Şimşek'ten bu konunun toplantıda konuşulduğunu duydum.’’

‘’Coşkun İğici’yle bir kere daha görüştüm. Boşanma davası açmıştı onu anlattı. Hayal’in parasını iade ettiğini de söyledi. Biz de "bu işlerden uzak dur" dedik. 22 Ocak 2007’ye kadar bir daha görüşmedik.’’

‘‘Hüseyin Yılmaz, izinde olduğundan dolayı Hacı Ömer Ünalır, odamıza gelip Okan Şimşek’e kendilerine emir verilmediğini söyledi. Şimşek, bunun üzerine Metin Yıldız’ın odasına gidip Yıldız’la konuştu. Bu saaten sonra bir daha bu konu konuşulmadı.’’ 

‘‘Cinayeti olay günü televizyondan öğrendik. Emniyetten iki arkadaşla beraber oyun oynuyorduk. Haber çıkınca Yasin Hayal’i tanıyan bir iki kişiyi aradım. Hayal’in Trabzon’da olduğunu öğrendim. Sonra Şubeye çağrıldık. Orada öğrendim ki hiçbir işlem yapılmamış. Bizim 2006’da elde ettiğimiz bilgiyi o gün elde etmişiz gibi haber kayıt formu hazırlandı. Benim forma müdahale etme gibi bir şansım yoktu’’

‘’Ali Öz ve Metin Yıldız bizi çağırdı ve Coşkun İğici’yi bize söylediklerini kimseye söylememesi için uyarmamızı istedi. İğici’ye gittik. Kimseye anlatmamıştı. İğici, sonra gözaltına alınınca herşeyi anlatmış. Ali Öz’e gitim. "Müfettiş geliyor, her şeyi inkar edeceksiniz, yalan olduğunu söyleyeceksiniz" dedi. "Söylediklerini kabul etmeyeceksiniz" dedi. Ben de gelene inkar edecek tarzda ifade verdim.’’ 

‘’20 Ocak tarihli bilgi formunu sonradan almış gibi düzenlendi. Ali Öz daha sonra beni ve Okan Şişmek’i yanına çağırdı. "Kendi isteğinizle istihbarattan çıkmak istediğinize dair dilekçe verin" dedi. Biz de yazmak zorunda kaldık. Burdur’a atandım. Atandıktan sonra üzerimdeki baskı kalktı.’’

Şahin, FETÖ iddialarını da reddetti. 

Veysal Şahin’in savunmasının ardından sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horsan, Yasin Hayal’le ilgilli gelen ihbarı neden rapor etmediklerini sordu.  

Şahin, ‘’Biz raslantı olarak Coşkun İğci’yle görüştük. Diğer bütün görevlerle ilgili sonuç yazdık. 
Sözlü olarak beyan ettik. O nedenle bildirmedik.’’ 

Tuncel çelişkisi 

Coşkun İğci, daha önceki ifadelerinde Jandarma görevlileri tarafından tehdit ediliğini söylemişti. Şahin, bu iddiayı da yalanladı. 

Şahin, Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nun sorularını yanıtladı. Şahin, gözatlı aşamasında verdiği ifadesinde Coşkun İğci’yle üç kez görüşme yaptığını ve Erhan Tuncel’le ilgili de bilgi verdiğini söylemişti. Bakırcıoğlu bu görüşmeleri sordu. Şahin, ‘‘İğci’yle iki kez görüştük. İlk görüşmemizde bu bilgileri verdi. Emniyetteki ifademde benim söylemediğim şeyler yazılmış. Erhan Tuncel’in adı hiç geçmedi.’’

Bakırcıoğlu, Şahin’e, Jandarma istihbaratının Yasin Hayal’i takip ettiği ve Hayal’le ilgili çalışma yaptığına ilişkin tanık beyanlarını sordu. Şahin, Yasin Hayal’le ilgili hiçbir çalışma yapmadığını söyledi. 

Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, sahte tutanak tutulması gibi yasal olmayan faaliyetleri neden kabul ettiğini sordu. Şahin, ‘’Memuriyetimden olabilirdim o yüzden çekindim’’ diye cevap verdi. 

Dönemin Trabzon Jandarma İstihabrat görevlisi Okan Şimşek, savunmasının yaptı. Şimşek de Veysel Şahin’le beraber Yasin Hayal’i Hrant Dink’i öldürmeyi tasarladığı bilgisine sahip olan Jandarma görevlisi. Şimşek hakkında ayrıca, cinayet öncesinde Hrant Dink’in evinin etrafında keşif yaptıkları iddia ediliyor. 

‘Öz, toplantıda konuşturmadı’

Şimşek savunmasında, Coşkun İğci’yle yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı. Şimşek, İğci’nin kendilerine Yasin Hayal’in Dink’i öldürmeyi tasarladığını anlattığını söyledi. Şimşek, İğci’de aldıkları bilgileri Metin Yıldız’a aktardığını söyledi. 

‘‘Günlük istihbarat toplantısında, Metin Yıldız’ın, Albay Ali Öz’e, Yasin Hayal’le ilgili bilgi vermeye başlamışken, daha sözünü bitirmeden Albay Öz, ‘Bu konuyu özel olarak sonra konuşuruz’ dedi. Toplantıda bu konu bir daha gündeme gelmedi.’’

‘‘Cinayetten sonra Metin Yıldız, Albay Ali Öz’ün yanında bize Coşkun İğci’nin yanıda gidip başka kimlere bu bilgiyi söyleyip söylemediğini öğrenmemizi istedi.’’ Şimşek, Albay Ali Öz tarafından, kendilerine müffetişlere ifade verirken Coşkun İğci’nin söylediklerini inkar etmemeleri gerektiği konusunda talimat verildiğini söyledi. 

‘‘Bölge İdare Mahkemesi, yargılanmamız için karar verdiğinde, Ali Öz, beni Veysel Şahin’e istihabrattan istifa etmemiz için dilekçe vermemizi istedi. Ben suçumuz ne diye sorunca  Ali Öz, ’14 gün oda hapsi veririm görürsün suçunu’ diye cevap verdi. Mecburen ben de imzaladım.  

Şimşek, bir cinayet zanlısını yaklamak için İstanbul’a geldiğini savundu. Araç kiralamak ve yemek yemek için Bakırköy’de olduklarını belirten Şimşek, Dink’in evi ve iş yerinde keşif yaptıkları iddialarını reddetti. 

Veysal Şahin’in savunmasının ardından sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horsan, Yasin Hayal’le ilgilli gelen ihbarı neden rapor etmediklerini sordu.  

Şimşek, ‘’Biz raslantı olarak Coşkun İğci’yle görüştük. Diğer bütün görevlerle ilgili sonuç yazdık. Sözlü olarak beyan ettik. O nedenle bildirmedik.’’ 


Kategoriler

Güncel Dink Davası



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.