‘Yüzyıl Üçlemesi’ne veda'

BÜRKEM CEVHER

Ayşe Acar ‘Bay Binet’ ile başladığı ‘Yüzyıl Üçlemesi’ni bu yaz raflarda yerini bulan ‘Bayan Nima’ ile noktaladı. Din felsefesini bilimkurgu bir romanda kullanarak pek çok önemli felsefe sorusuna farklı bir açıdan bakıyor, Acar. İlk romanından itibaren ‘insan kime denir?’, ‘özne nedir?’, ‘yapay zekalara insan/özne diyebilir miyiz?’ sorularını sorarak, bu sorulara kendi açısından yanıt verirken, okurlarına da sorgulama alanı açıyor. Ayşe Acar üçüncü kitabı ile hem artık öyküyü sonlandırıyor, hem açıkta kalan soruları yanıtlıyor, hem de kendi felsefi görüşünü bu sefer çok daha açık bir şekilde okurlarına sunuyor. Bunu yaparken de bir yandan üçlemenin en güzel kitabını yazıyor, öte yandan da diğer iki kitabı okumamış okurların bile anlayabileceği bir şekilde konuyu bağlıyor. 

‘Bayan Nima’nın ana konusunu anlatarak hem önceki kitapların sürprizlerini bozmak istemiyorum, hem de ‘Bayan Nima’ hakkında söylenebilecek birçok şey aslında yine ‘Bayan Nima’nın sonunu konuşmadan tartışılamıyor. O nedenle bu yazıda genel olarak ‘Yüzyıl Üçlemesi’ne değinmek ve ‘Bayan Nima’nın üçleme içindeki yerine odaklanmak istiyorum. 

Bilimkurgu ve felsefe

‘Bay Binet’ ile bizi gelecekteki üç farklı bölgeye ayrılmış bir dünya ile tanıştırmıştı Acar. Birinci Bölge’de sadece seçilmiş, alanlarında en değerli ve en başarılı kişiler yaşarken, İkinci Bölge’de sadece robotlar yaşamaktadır. Üçüncü Bölge ise sadece insanların yaşayabileceği bir bölgedir. Üçüncü Bölge’den Birinci Bölge’ye geçmek isteyen insanları değerlendirmek üzere Üçüncü Bölge’ye giden Bay Binet, burada hem Nima’ya aşık olacak, hem de büyük bir saldırı sonrası Üçüncü Bölge’de görevlendirilecektir. Kitabın sonunda ise Acar bizi ‘Özne kime denir?’ sorusunu düşünmeye sevk edecek bir sürpriz son ile şaşırtır. 

Üçlemenin ikinci kitabı ‘Yeşil Adam’da pek çok kültürde de yeri olan Yeşil Adam/ Hızır mitleri ile tanıştırır okuru, Ayşe Acar. Bu  kitapta Bay Binet üzerinden kimlik ve aidiyet kavramlarını tartışır. Özellikle Üçüncü Bölge ve Birinci Bölge arasındaki farklar daha da belirginleşirken yapay zeka, simülasyon teorisi ve elbette dinler tarihi üzerindeki tartışmalar da yine bilimkurgu roman üzerinden okura sunulur. ‘Yeşil Adam’da Bay Binet ve Bayan Nima farklı bölgelerde yaşamak zorunda kalırlar. Bayan Nima Üçüncü Bölge’de hem on iki yıl simülasyonda yaşama cezası alan ağabeyi Natan’ı kurtarmaya çalışır hem de aşık olduğu adamın onu bırakıp da Birinci Bölge’de çalışmaya başlamasının acısını unutmak ister. Bay Binet ise bir taraftan kendi kimlik sorunuyla baş etmeye çalışmakta diğer taraftan da yeni hayatına adapte olmak için uğraşmaktadır. Bay Binet’in anlama çabalarına Yeşil Adam yardımcı olacak, onu tarihin farklı dönemlerinde seyahate çıkartarak yaşadığı iniş çıkışlarda onun akıl hocası görevini üstlenecektir. İkinci kitabın sonunda bizi yine bir sürprizle baş başa bırakır Ayşe Acar. 

Üçlemenin son kitabı olan ‘Bayan Nima’nın başında ise ikinci kitaptan aklımıza takılan pek çok soruya aslında yanıt verir Acar. Bu noktadan sonra başlayan macera ilk başta okura “E tamam, artık bütün soruların yanıtını aldık. Şimdi bu olaylar neden başlıyor ki?” sorusunu sorduruyor. Olaylar ilerledikçe macera hız kazanıyor ama “Bütün bunlara artık ne gerek var?” diyorsunuz. Ama daha önceki iki kitaptan antrenmanlı olduğumuz için tüm bu olayların bir şablon içinde yeni sorunlar yaratacağı duygusu da içinizi bırakmıyor.  

‘Özne nedir?’

‘Bayan Nima’da yazar artık kendi felsefi görüşlerini doğrudan tartışmaya açar. Hâlâ aynı sorular vardır aklında: “İnsan kime/neye denir?”, “Özne nedir?” Son zamanların en güncel soruları da yine odakta yer alır: “Yapay zeka insan türünü yok eder mi?”, “Yapay zekalara insan diyebilir miyiz?” Bayan Nima’nın su altında kendi ruh eşi  Najib ile karşılaşmasında, Najib’in ağzından Ayşe Acar yukarıdaki sorulara kısa ve net bir şekilde yanıt verir: “Anlamlı konuşan ve düşünen her varlığa ‘insan’ diyoruz biz. Görüntüsü sana ve bana benzese bile bunları yapamayana da ‘hayvan’ diyoruz; yani canlı ama düşünemiyor... İnsan dediğimiz varlıkların yalnızca bir görünümü var dünyada. Fakat o görünüme girmiş olmaları, onlara insan dememize yetmiyor Nima. Gördüğün o insanların içinde gerçekten insan olanların sayısı çok az. Yeryüzünde yaşayan insanlar, başka insan görünümlerini bilmedikleri için kendi bedenlerini mutlak zannediyorlar. Dediğim gibi düşünebilmesi ve anlamlı cümleler kurması gerek insan denen varlığın... Anlamlı cümlelerden kastın grameri doğru kullanmak ve çok sayıda kelime konuşarak konuşmaksa ben bunu söylemiyorum. Dil yalınlaştıkça anlam kendini gösterir. Ama yalınlaşabilmesi için önce karmaşadan geçmeli. Anlam denen şey yalnızca bir idraktir.” Tüm üçleme boyunca bu idrake ulaşabilmiş üç karakter vardır: Adam, İhtiyar ve Meryem. 

Roman ilerledikçe olaylar hız kazanır. Üçüncü Bölge’de bir salgın baş gösterir. Burada José Saramago’nun ‘Körlük’ romanını hatırlarız. Körlük ile kurulan paralellik bir kıyametin habercisi midir? Buna okur yanıt verecek. Acar bu soruyu doğrudan cevaplamaz, onun yerine okuru düşünmeye sevk eder ve kreşendo! Roman ve olay örgüsü tam bir karmaşaya ulaştığında ise artık yazarın hayal gücü ile felsefe ve mitoloji el ele verir. Pek çok bölgenin kendi mitolojik öykü kahramanları bir araya gelir ve yeni bir dünyanın oluşumu mitini yaratır. Oradan Adem ve Havva’nın yaratılış miti farklı bir açıdan ters yüz edilerek okura sunulur. Roman bittiğinde okur bir süre düşünmek zorundadır. Hem bütün üçlemeyi hatırlamak ister, hem de tek bir romanda tüm üçlemeyi okuduğumu hissini üzerimizden atamaz. 

‘Bayan Nima’ üçlemenin en iyi yazılmış kitabı bence. Diyaloglar önceki iki kitaba göre çok daha akıcı ve okuru yormuyor. Önceki iki romanda bazı yerlerde diyaloglar çok uzun olup bilimkurgudan çok bir felsefe kitabı okuduğunuz hissi yaratırken üçüncü kitapta bu his yok, çok daha sürükleyici. Ancak yazar yine de okurun sürekli olarak dikkatini romana vermesini talep ediyor. İşler tam yavaşladı derken yeni bir olay ve fikirle okurun dikkatini topluyor. Ve kitabın sonunda hem kendi mitini yaratıyor yazar, hem de tüm üçlemeyi tekrar okumaya sevk ediyor okurunu. 

Bayan Nima

Ayşe Acar

Siyah Kitap

251 sayfa.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ