AGOS'ta bu hafta

AGOS bu hafta Suriye'de muhalifler ile rejim güçleri arasındaki çatışmanın kalbinde bulunan Halep'teydi. Şiddetin bir an önce son bulacağı günü herkesin beklediği kent için 'Halep can çekişiyor' manşetiyle çıktı. AGOS'ta öne çıkan diğer başlıklar; Ali Bayramoğlu: 'Her türlü şiddete karşı bir manifestoya ihtiyacımız var', Cemile Bayraktar: “PKK’nın öfkesini anlarım şiddetini değil”, Uzmanından Çiçek'e İspanya deneyimi..

Halep can çekişiyor

Halep’e geldiğim ilk gün Süleymaniye Caddesi’nde, az önce patlayan bir bombanın, semtin sakinleri için ise son derece aşina sesinden sonra esnaf sokaklara dökülmüş, sesin geldiği yöne bakıyor. Hepsinin bakışlarında derin bir kaygı var. Biri “Her geçen gün artıyor” diyor, “Allah sonumuzu hayretsin.” Ne dediğini anlamam için çeviriyorlar. “İnşallah” diyorum; “İnşallah” diye cevap veriyor.

Günlük hayat alt üst olmuş durumda. Para hızla değer kaybediyor, her şeyin fiyatı çılgınca yükseliyor. Benzinin litresi 40 liradan 250 liraya fırlamış. Taksiler, taksimetrede yazan tutarın üç katını alıyor. İnternet iki haftadır kesik, telefon hatları gidip geliyor. Gıda maddelerinin fiyatı en az ikiye katlanmış durumda. Bakkal raflarındaki ürün çeşitliliği giderek azalıyor çünkü şehre dışarıdan mal giremiyor.

Bir Halepli, “Süleymaniye Caddesi kalabalıktan yürümenin imkânsız olduğu, şehrin nabzının attığı yerlerdendi” diyor. “Bugünlerde ise rahatlıkla dolaşabilirsiniz, çünkü kimse evinden çıkmak istemiyor. Bu cadde hiç bu kadar tenha olmamıştı.” Şehrin birçok yerinde sokaklar ıssız. Halkın büyük kısmı evinde oturmayı tercih ediyor. Çalışan nüfus da öyle çünkü işyerlerinin çoğu kepenk açmıyor.

“Yan yana oturun da bir fotoğrafınızı çekeyim” diyorum. Suriye’nin dört kuşağı bir arada gülümsüyorlar. Dördünün de başının üzerinde bir soru balonu havada asılı sanki: “Yarınlar ne getirecek?” Vahe, kapıdan içeri girdiğimde, kendisini tanıştırırken kelime oyunu yapıp “Vahe, Asdvadz bahe” (Vahe, Allah korusun) demişti. Sahiden de, bu güzel ülkeyi ve insanlarını, Asdvadz bahe!

Devamını oku>

AGOS'ta öne çıkan başlıklar:

ALİ BAYRAMOĞLU: Her türlü şiddete karşı bir manifestoya ihtiyacımız var

CEMİLE BAYRAKTAR: “PKK’nın öfkesini anlarım şiddetini değil”

Devamını oku>

Narine davasında skandal tahliye

Ermenistanlı göçmen Narine Mıkırtiçyan’ın, gizli çekilmiş görüntülerle şantaj yapılması nedeniyle yaşamına son vermesinin ardından açılan davanın ikinci duruşmasında Orhan Okumuş ve Barış Okumuş kardeşler, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Tahliye gerekçesi: “Üzerlerine atılı suçlar bakımından delilleri karartma ihtimallerinin önemli ölçüde ortadan kalkmış olması ve dinlenecek Narine’nin abisi Zhora Mıkırtiçyan’ın işlemlerinin uzun zaman alabilecek olması.”

Devamını oku>

Ermenistan satranç takımı İstanbul’da

Ermenistan Satranç Milli Takımı, 40. Dünya Satranç Olimpiyatları için İstanbul’a geldi. Ermenistan ekibi, hem erkeklerde hem de kadınlarda iddialı. Erkekler takımının antrenörü Petrosyan, başta, dünya ikincisi Aronyan olmak üzere, tüm oyuncularına çok güveniyor. Ermenistan’ın kadınlar takımı ise Danielyan, Mıgırdiçyan, Galojan, Kursova ve Hayrapetyan’dan oluşuyor.

Devamını oku>

Uzmanından Çiçek’e İspanya deneyimi

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kürt sorunuyla ilgili ortaya attığı mutabakat önerisinde İspanya modelinden dem vurunca konuyu uzmanlarına sorduk. İspanya’da son 40 yılda neler yaşandığını iyi bilen Maya Arakon ve Akın Özçer, Türkiye’nin ve tabii Cemil Çiçek’in İspanya’nın siyasi şiddetten arınma deneyiminden alabileceği dersleri anlattılar.

 

Devamını oku>

Ermeni Soykırımı dersi 10 yıldır gündemdeydi

Fransa’da eski Cumhurbaşkanı Sarkozy döneminde bundan 10 yıl önce başlatılan ‘tarih kitaplarında revizyon’ çalışması çerçevesinde, Ermeni Soykırımı ortaokul tarih kitaplarına girdi. Cumhurbaşkanı Hollande ve Milli Eğitim Bakanı Pellion, yeni düzenlemeye müdahale etmedi.

 

Devamını oku>

Vakıflar yeni düzenleme bekliyor

Vakıfların el konan mülklerinin iadesiyle ilgili KHK’nın öngördüğü başvuru süresi sona erdi. Bir yıl içinde 51 taşınmaz iade edildi. Vakıflar yeni düzenleme bekliyor. Vakıflar Meclisi üyesi Vingas: “VGM ‘Ben bu mülkü tasarrufumda tutmadım, neden sana tazminat ödeyeyim ki?’ diyor. Ama ben de ‘Hakkımı ihlal ettin’ diyorum. Buna en iyi örnek Tuzla Kampı (Kamp Armen) ve Bomonti Mıhitaryan Okulu’dur.”

Devamını oku>

ERMENİCE SAYFALARDA:

Bir taşla iki kuş

‘Ebru’nun en iyi yansıdığı topraklar üzerindeki Türkiye, bu kültürel mirası, ulus-devletini pekiştirmek için kullanıyor. Diğer vârislerin adını bile anmıyor. Bu stratejinin son yansıması da, Antep’in tarihi Ermeni mahallesinin ‘Bey Mahallesi’ olarak sunulması.

Viken Aşkaryan Beyrut’tan yazıyor

Devamını oku>

Üç Nazeli, iki düğün

Van-Hakkâri yolunda, Atamagerd’e, şimdiki adıyla Başkale’ye varmadan, yolun ikiye ayrıldığı noktada, bir mola yerindeyiz. Davul-zurna eşliğinde bir düğün alayı geliyor; gelini ve damadı bizim masada ağırlıyoruz. Adını soruyoruz Irak’tan gelen Kürt geline, “Nazeli” diyor.

Seropyan anılardan iz sürüyor

Devamını oku>

Kör kuyudan kurtuluş

Ermeni Kilisesi, ‘Aziz Aydınlatıcı’ Krikor Lusavoriç’in kör kuyudan çıkarılışını özel bir yortuyla anar. Acaba şiş göbekli ‘Ermeni Tarihi’ kitabı da Suriye’nin bugünlerini, bugünlerin bitişini, benzer bir kurtuluş olarak anacak mı?

Pakrat Estukyan’la Halep’e dair

Devamını oku>