Anlatacak hikâyesi bitmeyen çocuklara

ESRA KARADOĞAN

Bekçi Amos’un Hastalandığı Gün’ ile tanıdığımız ve sevdiğimiz Philip C. Stead’ın Erin E. Stead’ın ‘Ayı’nın Anlatacak Bir Hikâyesi Var’, içimdeki çocuğa temas etmiş olacak ki onu çok sevdim ve yazmak istedim. Zaten Erin E. Setad’ın çizimlerinde çocukluğun büyülü dünyasından bir şeylerin kopup geldiğine inanıyorum. Kitabın ilk sayfasını açmamla karşılaştığım uykusu gelmiş ayı da bunu doğrular nitelikte. 

Ayı ve fare

Kış uykusuna yatmak üzere olan Ayı’nın anlatacak bir hikâyesi vardır; uyumadan önce bunu arkadaşlarıyla paylaşmak ister. Sırayla arkadaşlarına başvurur. Arkadaşı Fare’nin tohum toplamasına yardım eder, ancak Fare onu dinlemez. Ördek’e anlatmak istediğinde Ördek  de onu dinlemez, güneye uçması gerekiyordur. Ayı, Kurbağa’nın uyuması için sıcak bir yer hazırlar; Köstebek çoktan uyumuştur. Hiçbir arkadaşı onu dinlemez. Nedense herkes kış için kendine güvenli bir yer aramakla meşguldür. Kimsenin Ayı’ya ayıracak vakti yoktur. Ayı da diğerlerinin yapığını yapar. Kış için köşesine çekilir ve uyur.

Bu hikâyeyi daha da yukarıya taşıyan çizimlerin sıcaklığı. Kışın gelmesiyle ilk kar tanelerinin düşüşünde bile içtiğimiz sıcak çayın, sarındığımız battaniyenin insana hissettirdiği sıcaklık var. Resimlerin zaman zaman kelimelerden çok daha güçlü olduğunu düşünüyorum.

Herkesin kendi dünyasında dair sorumluklarla dolu olduğu bir dünyada yaşıyoruz ve çocuklar o masum halleriyle bazı şeyleri anlama ama daha çok anlatma telaşı içindeler. Belki de bu yüzden Ayı’nın hikâyesini anlatma istediğindeki sabrını çok sevdim. Bu ayı bazen oğlum oldu gözümde, bazen de ne olursa olsun hikâyesini anlatmaya devam etmek niyetindeki bir çocuk. İşte bu iyi niyetli ayı da kimse dinlemese de vazgeçmiyor. Baharın gelmesiyle ininden çıkıp, çimlerde yuvarlandığında  “Artık hikâyemi anlatabilirim!” diyor.

Yine tüm masumiyetiyle ve sevgi dolu halleriyle kendisi gibi bahara uyanan arkadaşlarını karşılamaya gidiyor. İyi kalpli Ayı, Fare’ye yiyecek verip, Ördek’e çamur birikintisi gösteriyor ve en sonunda hepsini bir araya topluyor, Üstelik bu sefer herkes hikâyesini dinlemeye hazır. Fakat bu kez de Ayı hikâyesini hatırlayamıyor. Peki arkadaşlar böyle durumlarda ne yapar? Hepsi birlik olup Ayı’ya hikâyesini hatırlatmaya çalışıyor. Geç de olan gelen dinleme isteği ve Ayı’ya yardım etmeleri ise arkadaşlığa dair bir vurgu.

Bu hikâye arkadaşlık üzerine kurulu ve bazen arkadaşlar birbirine vakit ayıramasa, uzun zaman görüşemeseler de buluştuklarında aralarındaki bağın devam etmesini gösteriyor. Erin E. Stead’ın resimleri olmasaydı bu kadar sever miydim bilmiyorum ama ‘Ayı’nın Anlatacak Hikâyesi Var’ benim gönlümde arkadaşlık konusunda yazılmış hem görsel olarak hem de yalın anlatımıyla çok sevdiğim çocuk kitapları arasında yer alıyor.


Ayı’nın Anlatacak Bir Hikâyesi Var

Philip C. Stead

Çeviri: EsinUslu

YKY

32 sayfa.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ