Yepyeni bir yayınevinden üç inci

BÜRKEM CEVHER

Veda etmeye hazırlandığımız 2019 yılının en güzel kazanımlarından biri Hippo Kitap oldu. Aras Yayınları’nın kardeş kuruluşu olan Hippo Kitap çocuklar için eğlenceli, keyifli kitaplar yayınlamaya başladı. Okuduğum üç kitabında da dikkatimi çeken en önemli özelliği ise kitapların didaktik olma çabasına girmemesiydi. Ne yazık ki çocuk edebiyatı dendiğinde ilk akla gelen eğitici, öğretici kitaplar oluyor çoğunlukla. Oysa ki nasıl biz yetişkinler de ders, nasihat veren kitapları sevmiyorsak çocuklar da sevmiyor. Üstelik bir kitapta yer alan bilmeceyi de, o öyküden çıkarılacak dersi de gayet iyi anlıyorlar. Kaldı ki her okudukları öyküden bir ders çıkarmalarına da hiç gerek yok; dili iyi kullanan kitapları okuyarak eğlenceli vakit geçirsinler, keyif alsınlar bu yeter bence. Kitap okuma alışkanlığının yerleşmesi için çocukların önce kitap okumayı sevmeleri gerekiyor. Hippo Kitap da belli ki bu ilkelerle yola çıkmış, çok da iyi yapmışlar. Ellerine sağlık!

Ben Hippo Kitap tarafından yayınlanan kitaplardan üç tanesi okudum ve üçünü de çok beğendim. Kitapların üçünü de çok başarılı bir şekilde Lora Sarı Türkçe’ye çevirmiş. Dile çok özen gösterilmiş, baskı kalitesi iyi. Bütün çocuklara ve çocuk edebiyatı severlere her üçünü de hararetle tavsiye ederim.

Bay Kılab

Küçük domuzcuk bir kış günü ormanda yürüyüşe çıkar, gölün kenarına geldiğinde gölün donduğunu fark eder. Donmuş gölün üzerinde paten kaymaktan daha güzel bir şey olabilir mi? Hemen patenlerini giyer ve gölün üzerinde kaymaya başlar ama bir arkadaş olmadan paten kaymak hiç de eğlenceli değildir. O da en yakın arkadaşı ineği çağırır paten kaymaya. İnek başta kaymayı beceremese de arkadaşının yardımıyla öğrenir. Sonunda yorgun düşüp oturduklarında birilerinin onları dürttüğünü hissederler. 

Onları dürten şey, buz tutmuş gölün içindeki kocaman bir yaratıktır ama buz bu canlı ile konuşmalarını engeller. Onlar da yazışarak iletişim kurmayı denerler. “MERHABA” yazar bir kağıda domuzcuk, “ABAHREM” yazar buza yaratık. Herhalde yabancıdır bu canlı, çünkü bilmedikleri bir dil konuşmaktadır “KİMSİN SEN?” yazar domuzcuk, “KILAB” yazar yaratık. İşte Bay Kılab ile böyle tanışırlar. Her ne kadar Bay Kılab’ın dilini anlamasalar da daha sonra yazdığı “S.O.S”leri anlar inek de domuzcuk da. Ne var ki neden yardıma ihtiyacı olduğunu anlayamazlar, ancak ona yardım edebilmek için buzu kırmaları gerektiğini fark ederler. 

Bir koşu evden bir tirbuşon getirir domuzcuk. Böylece Bay Kılab’a yardım edebilecektir. Buzu deldiklerinde Bay Kılab derin derin nefes alır, belli ki buz balıkların oksijen almasını engellemektedir. Rahatça hava alıp kendine gelen Bay Kılab iki arkadaşa bir hediye verir ve kendi dilinde onlara teşekkür eder: “LO ĞAS”. Domuzcuk da inek de bunun kendi dillerindeki SAĞ OL olduğunu anlamıştır.

Marius Marcinkevičius’un yazdığı, Lina Dūdaitė’nin resimlediği ‘Bay Kılab’ gerek çizimleri gerek öyküsü ile çok sevdiğim bir kitap oldu. Bay Kılab’ın dilini anlamasalar da iki arkadaş ona yardım edebildi, sonra da evlerinin yolunu tuttular. Kitapta ne yardımseverliğin önemine atıf vardı, ne de kitabın bilmecesinin çözümüne dair bir açıklama. Bütün öykü kendi doğal seyri içinde devam ediyordu, tıpkı çocuklararası ilişkilerinde olduğu gibi. 

Ejderhalar da ağlar

Lesley Barnes’ın yazıp resimlediği ‘Jill ve Ejderha’da Jill kitap okumaktadır. Kitap, “Kral ve şövalyeleri korkunç ejderhayı yakaladı ve herkes sonsuza dek mutlu yaşadı” sözleriyle son bulur. Oysa Jill herkesin mutlu olmadığını hemen fark eder. Zavallı ejderha iplerle bağlıdır ve çok mutsuz görünmektedir. Jill ejderhaya neden mutsuz olduğunu sorar. Ejderha da “Kral benden nefret ediyor. Krallıktaki her şeyi yakmaktan, kavurmaktan, tutuşturmaktan, kömür haline getirmekten ve mangal yapmaktan başka bir işe yaramıyorum,” der acılı gözlerle. 

Jill ejderhayı kendisi ile birlikte yaşamak için davet eder. Ona kitap okumayı, çiçek düzenlemeyi, trompet çalmayı öğretir ama ejderha hâlâ mutsuzdur, hâlâ etrafı yakmaktan başka bir şey yapamadığını düşünmektedir. O anda Jill’in aklına bir fikir gelir. Elinde çatalı ejderhanın sırtına atlar ve doğruca kitabın içine dalar. Şövalyelere kendisini kralın yanına götürmesini söyler, ejderhanın muhteşem bir yeteneği vardır. Kral ejderhanın yeteneğini görünce onun saraya ait olduğunu anlar. Şimdi ‘herkes’ mutludur işte.

Farklı çizimleri, sıcacık anlatımı ile ‘Jill ve Ejderha’ okurların ilgisini hak eden bir kitap. Jill “Herkes sonsuza kadar mutlu yaşadı” sözündeki ‘herkes’in aslında mutlu olmadığını hemen fark eder; birileri çok mutsuzdur. Çok sakar olan ve etrafı ateşe vermekten başka işe yaramadığını düşünen ejderhanın da özel bir yeteneği olabileceğini hisseder Jill ve bu yeteneği bulduğunda, ejderha da saraya ait olur. Artık gerçekten de ‘herkes’ mutludur. 

Bir kere daha kör gözüm parmağına misali didaktik olmadan öğretebilen bir kitapla karşıyız. Jill’in tek dileği ejderhanın mutlu olmasıdır. Kimse ejderhayı sevmese de Jill onunla arkadaş olmaktan çekinmez ve mutlu olması için elinden geleni yapar. En nihayetinde ejderhanın en nefret edilen huyunu yararlı bir iş için kullanabileceğini, bu sayede pek çok kişiyi mutlu edebileceğini bulur. 

Bazen de mutluluk… 

Evelina Daciūtė’nin yazdığı, Aušra Kiudulaitė’nin resimlediği ‘Mutluluk Bir Tilkidir’ öncelikle çizimleri ile beni çok etkiledi. Resimlerin her bir köşesinde farklı bir espriye denk gelmek mümkün. Çizimlerin her bir sayfasını duvarlarıma asmak istedim.

Büyük bir şehirde, güzel bir parkın upuzun bir ağacının üzerinde Povilas ve ailesi yaşar. Povilas’ın babasının helikopteri vardır, helikopteriyle insan ve eşya taşar. Povilas’ın annesi de kilden eşyalar yapar. Povilas her gün öğlenden sonra fırına çörek almaya gider. Fırına giderken kısa yolu kullanır, dönerken uzun yolu. Uzun yolda görülecek bir dolu harika şey vardır; “tuhaf şekilleri ve renkleri olan taşlar, büyüleyici kıvrımları olan ağaç kökleri, hayvanat bahçesinden kaçmış süslü kuşlar ve ansızın toprağın altından fışkıran su kaynakları.” Povilas en çok parktaki salıncağı sever çünkü onun üzerinde bir tilki kıvrılıp uyumaktadır. 

Bir gün yine fırından dönerken tilkinin salıncakta sallandığını görür. Tilki Povilas’a, “Cömertlik bir okyanus gibidir. Sen de okyanusta bir damla olmak istemez misin?” diye sorar. Povilas kafasını sallayınca da ondan çöreklerinden birini ister tilki. Povilas çöreğini vermek istemez ama yine de tilkiye çöreklerden birini verir. O günden sonra da tilkiyle her karşılaştığında bir çöreği ona verir. Böylece tilki ve Povilas arasında bir dostluk başlar. 

Ancak Povilas’ın babası bir gün neşeyle eve gelip heyecanla daha büyük bir şehre taşınacaklarını, daha büyük bir parkta daha uzun bir ağaçta yaşayacaklarını söyler. “Bundan sonra her şey çok daha güzel olacak,” diye duyurur. Povilas o kadar da mutlu değildir. Başka bir yerde yaşamak, tilkiden ayrılmak istemiyordur. Ancak kararlar verilmiştir, yeni kente taşınılır. Povilas artık mutlu değildir. Ailesi ise alışmak için zaman ihtiyacı olduğunu söylemektedir.

Povilas bu kentte de her gün çörek almaya gider. Bir gün evine dönerken ormanın içine doğru kıvrılan bir patika görür. Bu patikada da tuhaf şekilli taşlar, büyüleyici kıvrımları olan ağaç kökleri, hayvanat bahçesinden kaçmış gibi görünen süslü kuşlar ve toprağın üzerinde ışıldayan su birikintileri vardır. O kadar mutludur ki patika boyunca koşar, havalara uçar. Birden uzakta sallanan bir salıncak görür. Salıncakta sallanan sevgili dostu turuncu tilkidir. 

Küçük bir çocuğun gözünden yaşama, dostluğa, mutluluğa dair bir kitap ‘Mutluluk Bir Tilkidir’. Genellikle çocukların fikirlerinden bağımsız kararlar alırız. Bir evden başka bir eve taşınmak bile çocuklar için yeterinde travmatikken başka bir kente taşınmanın çocukları nasıl da çaresiz bıraktığını göremeyiz. Bu kitap bize çocukları, onları mutlu eden şeyleri ve en önemlisi tek bir arkadaşın bile çocukların dünyaya bakışını nasıl değiştirdiğini gösteriyor. Hayat üzerinize geldiğinde, kalbiniz sıkıştığında, kendinizi mutsuz hissettiğinizde size bir doz bu kitabı öneririm. Kitabı okuduğunuzda rahatladığınızı göreceksiniz. Ne de olsa bazen mutluluk mavi çizmeli turuncu bir tilkidir.

Bay Kılab

Yazan:
Marius Marcinkevičius

Resimleyen:
Lina Dūdaitė

Çeviri: Lora Sarı

Hippo Kitap

40 sayfa.

Jill ve Ejderha

Yazan ve Resimleyen: Lesley Barnes

Çeviri: Lora Sarı

Hippo Kitap

40 sayfa.

Mutluluk Bir Tilkidir 

Yazan: Evelina Daciūtė

Resimleyen:
Aušra Kiudulaitė

Çeviri: Lora Sarı

Hippo Kitap

48 sayfa.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ