Roman sanatı üzerine gazete yazılarını 'Yazın Sanatı' kitabında derleyen Asuman Kafaoğlu Büke, “Edebiyat sadece iyi öykü anlatmak değil, aynı zamanda yazarın kendi değerini bulmasıdır” diyor; bu yeri bulmak için de klasiklere hep dönmek gerekiyor.
Eraslan Sağlam
Kitap Kirk, Aralık 2011
Asuman Kafaoğlu Büke’nin Yazın Sanatı isimli kitabı, Can Yayınları’nın deneme dizisinden Eylül ayında çıktı. Kitap, 90’lı yıllardan beri gazetelerin kitap eklerinde ve dergilerde edebiyat üzerine yazılar yazan Kafaoğlu Büke’nin, 2001’de Cumhuriyet gazetesinin kitap ekinde yazdığı yazılarından bir derleme.
Roman sanatını incelemek gibi zorlu bir işi üstlendiği kitabını literatüre boğmadan, sade, anlaşılır bir dil kullanan Kafaoğlu Büke, kitabı için “en çok edebiyat dersi ödevi hazırlayan öğrencilerin işine yarayacak” diyor ama bir “yarar” arayacaksak, kitap sadece öğrencilerin değil roman sevdalısı olsun veya olmasın pek çok okurun işine yarayacak nitelikte. Yazın Sanatı’na bir tür okuma listesi de denilebilir; Marquez, Saramago, Yaşar Kemal, Leyla Erbil, Borges, Adalet Ağaoğlu, Tolstoy, Poe, Sabahattin Eyüboğlu’nu yeniden ama başka bir açıdan okumak için bir fırsat…
Asuman Kafaoğlu Büke ile yeni kitabı Yazın Sanatı üzerine söyleşi yaptık.
• Yazın Sanatı’nın ilk nüvesi nasıl atılmıştı?
Cumhuriyet gazetesinin kitap ekinde 2001 yılında yazmaya başladığım yazılardan oluşuyor bu kitap. Köşenin adı da ‘Yazın Sanatı’ydı. Her hafta, ya edebi bir terimi ya da romanla ilgili bir unsuru ele alıyordum. Bir buçuk yıl kadar sürdü bu yazılar. Yazıları bu kitap için derlerken, arada şiirle ilgili olanları çıkarttık; aslında kitabın adı ‘Roman Sanatı’ ya da ‘Kurgu Sanatı’ da olabilirdi.
• Kitap nasıl bir kitleye hitap ediyor?
Edebiyatla ilgilenen, klasikleri okumuş ve sevmiş herkese hitap etmesini isterim. Fakat sanırım en çok edebiyat dersi ödevi hazırlayan öğrencilerin işine yarayacak. Bir de son yıllarda sayıları çok artan, yaratıcı yazarlık atölyelerine katılanların ilgisini çekecektir. Klasik yazarların bazı temel yaklaşımlarını görmek, genç yazarlara her zaman esin kaynağı olur.
• Kitap ekine yazılmış yazıları bir kitaba dönüşürken nasıl bir seçki yaptınız?
Roman üzerine en temel öğeleri ele alan yazıları seçtik. Ayrıca bir bölümde de akımları ele aldık, örneğin romantizm, gerçekçilik ya da simgecilik gibi. Bu yazıların bir kısmı, ansiklopedik bilgilerden oluşuyor ama bir kısmında da kendi sevdiğim ve değerli gördüğüm eserlerden söz etmeye özen gösterdim.
• Kitabınızda okuma önerileri de var mı?
Aslında kitap eklerinde yayımlanan her yazı, bir bakıma, okuma önerilerinden oluşur. Bu yazılar da temelde okuma önerileri. Bir de tabii bazı konulara dikkat çekilen yazılar var, örneğin bilinçakışı. Bu konuyla ilgili hangi romanda örnek bulabilir okur, onu gösteriyor.
• Kitapta hangi bölümler var ve bu bölümlerde ana hatlarıyla neler anlatıyorsunuz?
Başlıca bölümler, kurgu teknikleri, roman türleri ve akımlar. Kurgu tekniklerinde bir roman nasıl başlar, iyi bir son nasıl olmalıdır, yazarlar dekoru klasik eserlerde nasıl anlatmış gibi konu başlıkları var. Roman türlerinde ise gerilim romanı, tarihi roman gibi türleri ele aldım. Akımlarda ise edebiyat tarihi boyunca iz bırakmış bazı kilometre taşı akımları anlattım.
• Yazar adaylarına ne tavsiye dersiniz?
Yazar adaylarına klasikleri okumalarını öneririm. Çünkü her yazar bir an gelir, edebiyat tarihinde kendi yerini sorgular. Edebiyat sadece iyi öykü anlatmak değildir, aynı zamanda yazarın kendi değerini bulmasıdır. Yazarın eserlerine, ne abartılarak ne de yok sayılarak bakılmalıdır. Klasikleri ve çağdaş edebiyatı yakından tanıyan bir yazar, kendi değerini (her ne ise değeri) daha kolay anlar.
• Son yıllarda edebiyat ortamında ne tip değişiklikler gözlüyorsunuz?
En önemli değişiklik, yayımlanan kitap sayısındaki artış. Bir de son yıllarda artan yazar sayısı. Bunları çok olumlu gelişmeler olarak değerlendiriyorum.
• Çocukken dedektif olmak istiyormuşsunuz. Bugün bunun edebiyatla ilişkisini kuruyor musunuz?
Evet, çocukken dedektif olmayı isterdim. İyi bir polisiye okuruydum. Katili hemen anlamakla övünürdüm. Agatha Christie romanlarında katili anladığım sayfaya işaret koyardım. Kitabın ne kadar erken sayfalarında anlarsam o kadar sevinirdim. Elbette dedektiflikle ilgisi olmayan, sadece okumakla sınırlı bir eylemmiş benimki.
• Müzik programcılığınızdan, radyoculuğunuzdan ilham alarak bir soru sormak istiyorum: Edebiyat ve müzik ilişkisine dair neler söyleyeceksiniz?
Edebiyat ile müzik ilişkisi üzerine radyo programları yapmıştım, ne kadar çok müzik eserinin edebiyattan esinlendiğini gördükçe şaşırıyordum. Sadece lied sözleri olarak şiirlerden değil, mitolojiden, romanlardan ve piyeslerden çok etkilenmiş müzik dünyası.
Yazın Sanatı
Asuman Kafaoğlu - Büke
Can Yayınları
Eylül 2011, 223 sayfa