Milyon liralık binaya kat parası

Gedikpaşa Surp Avedaran Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı, el konduktan sonra satılan Kumkapı’daki dört katlı bir apartmana 147 bin TL değer biçilmesine itiraz etmeye hazırlanıyor. Vakıf Başkanı Ağabaloğlu, binanın emsallerinin değerinin bir milyon liranın üzerinde olduğunu açıkladı.

Gedikpaşa Surp Avedaran Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı, el konduktan sonra satılan Kumkapı’da dört katlı bir apartmana 147 bin TL değer biçilmesine itiraz etmeye hazırlanıyor. Vakıf Başkanı Badveli Krikor Ağabaloğlu, Maliye tarafından belirlenen bedelin vakfın zararını gidermekten uzak olduğunu söylüyor. Vakıflar Meclisi Cemaat Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas, tazminat bedellerinin bağımsız ekspertiz şirketlerinin raporları üzerinden belirlenmesinin uygun olacağını ifade etti.

Emsalleri milyon ediyor

Geçen yıl Resmi Gazete’de yayımlanan kanun hükmünde kararnameyle Vakıflar Yasası’na eklenen geçici 11. madde, cemaat vakıflarının el konan mülklerine iade yolu açarken, devletin el koyup sattığı mülkler için de tazminat ödenmesini gündeme getirmişti. Bu kapsamda Gedikpaşa Protestan Kilisesi’nin başvurularını inceleyen Vakıflar Müdürlüğü, vakfın bir mülküne tazminat ödenmesine hükmetti ve dosyayı Maliye Bakanlığı’na iletti. Bakanlık müfettişleri, Kumkapı’da bulunan dört katlı, sekiz daireli binaya 147 bin TL değer biçti. Binanın emsallerinin değerinin bir milyon liranın üzerinde olduğunu söyleyen Vakıf Başkanı Ağabaloğlu, açıklanan rakamı komik bulduğunu söyledi.

Çocukların yuvasıydı

Agos’un sorularını yanıtlayan Ağabaloğlu, söz konusu binanın, Joğovaran Okulu’nun yatakhane olarak kullanılan bölümü olduğunu kaydetti. Ağabaloğlu şu bilgileri verdi: “Joğovoran Okulu Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelen fakir ailelerin çocuklarına hem okul hem de yuva olmuştur. O dört katlı apartmanın odaları yüzlerce çocuğu ağırlamıştır. El konduktan sonra, bir sabah dozerlerle yıkılıp otoparka dönüştürülen Joğovaran’ın arsası, 2008 yılında yürürlüğe giren Vakıflar Yasası kapsamında iade edildi. Ancak yatakhane olarak kullanılan bina satıldığı ve o yasada üçüncü şahıslara geçen mülklere ilişkin bir hüküm bulunmadığı için geri verilmemişti.”

Alelacele satıldı

2000’li yılların başlarında, AB Uyum Yasaları çerçevesinde cemaat vakıflarının el konan mülklerinin iadesi konuşulmaya başlandığı sırada, Vakıflar Müdürlüğü ve Hazine, tasarruflarında bulundurdukları vakıf mülklerini satmaya başlamıştı. Surp Pırgiç Hastanesi’nin Beyoğlu’nda bulunan yedi katlı bir mülkü (İGS binası) bu tür satışların en belirgin örneği olmuştu. Ağabaloğlu, Kumkapı’daki binanın da aynı dönemde satıldığını söyledi: “Uyum yasaları geçmiş ve vakıflara mülklerin iade edileceği anlaşılmıştı. Biz de gerekli işlemleri sürdürürken müracaat dosyasını hazırlamaya başlamıştık. Bu sırada binanın şaibeli bir şekilde satıldığını öğrendik. O sırada çok sayıda mülk bu şekilde satışa konu oldu.”

Sorunları kökten çözmek varken

Biçilen değere itiraz edeceklerini dile getiren Ağabaloğlu, “Bu fiyata Kumkapı’da bir daire dahi alınmaz. Biz de kendi tespitlerimizi yapıp Maliye’yle ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’yle masaya oturacağız” diyor. Ağabaloğlu, Vakıflar Yasası’ndaki iyileştirmelerin yeterli olmadığını vurguluyor: “Bizim el konan toplam beş parça gayrimenkulümüz vardı, onları da alamıyoruz. Şimdiye kadar iki mülk iade edildi, bir tanesine de komik bir para önerdiler. Ben, yapılan düzenlemeleri, insanların ağzına bir parmak bal çalınmasına benzetiyorum. Mülkiyet ihlalinden kaynaklanan sorunları kökten çözebilecekken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilmesini önlemek, Avrupa’dan gelecek baskıları durdurmak için yapılan uygulamalardır bunlar.”

Vingas: Bu rakam düşük

Gedikpaşa’nın, tazminat uygulamasının ilk örneği olduğunu belirten Laki Vingas, bağımsız eksperlerin hazırlayacağı raporlar ışığında anlaşmazlığın çözülebileceğini umduğunu belirtiyor. Vigas’ın konuya ilişkin açıklaması şöyle: “Tazminat çok yeni bir uygulama. Vakıflar kendilerine empoze edilen rakamları kabul etmek zorunda değil, itiraz yolları açık. Gedikpaşa ilktir. Bazı belirsizlikler ve sorunlar yaşanması sürecin doğasından kaynaklanıyor. Maliye, tazminat değerini rayiç bedel üzerinden hesapladı. Dolayısıyla rakam düşük çıktı. Vakıf ise piyasa değerinin dikkate alınmasını istiyor. Burada bir ortak nokta bulmak lazım. Bunun için en doğru yöntem bağımsız ekspertiz şirketlerinin devreye sokulması olabilir. Devletin de dikkate aldığı ekspertiz şirketleri var. Onların hazırlayacağı raporlar üzerinden ortak noktaya ulaşılabilir. İlk örnekteki zorluklara çözüm geliştirerek bunu iyi örneğe dönüştürebiliriz.”

Geçici 11. maddenin tazminata ilişkin bölümü

“Cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle Hazine veya Genel Müdürlük adına tapuda kayıt edilen taşınmazlardan üçüncü şahıslar adına kayıtlı olanların Maliye Bakanlığı’nca tespit edilen rayiç değeri Hazine veya Genel Müdürlük tarafından ödenir.” 

 

 

Kategoriler

Toplum Vakıflar Kilise