Türkiye-Ermenistan: Eylül'de teknik heyetler biraraya gelecek

Türkiye -Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinde iki ülke makamların teknik konularda görüş alışverişinde bulunması için Eylül ayında bir araya gelmesi planlanıyor.

Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili Türkiyeli gazetecilere Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. Buna göre  iki ülkenin Ulaştırma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığından yetkililer, normalleşme süreci kapsamında atılan adımların teknik boyutunu görüşecek. Temmuz ayında Özel Temsilciler Serdar Kılıç ve Ruben Rubinyan’ın Viyana’da yaptıkları toplantı sonrasında iki ülke arasında doğrudan havayolu kargo taşımacılığı ve sınırların üçüncü ülke vatandaşlarının geçişine açılması konusunda mutabakata varılmıştı. Varılan bu mutabakat çerçevesinde teknik heyetlerin atılacak adımları ele alınması ve bir yol haritası çıkarılması planlanıyor. Eylül ayında yapılacağı belirtilen toplantının yeri ise henüz netleşmedi.

Yetkili, “İki ülke makamlarının kendi aralarında görüşerek kendi içinde atılması gereken teknik adımları var, bir yığın teknik detayı var. Bunları ancak o konunun uzmanlarının karşılıklı oturup belirlemesi gerekir. Onun için bundan sonraki aşamada iç ödevlerimizi yapıyoruz. Eksik prosedürler ya da dokümanlar nedir, belirlenmesi gereken teknik detaylar nedir, bunun üzerinde her iki taraf da çalışıyor. Ümit ediyorum ki eylül ayı içinde çok gecikmeden iki ülke ilgili makamlarını bir araya getireceğiz ve onların bu konudaki teknik konularda görüş alışverişinde bulunmalarını sağlayıp sonrasında sürecin süratle hayata geçirilmesini sağlayabilecek noktada olacağız.”

Yetkili, “İlk aşamada büyük beklentiler ortaya koyup büyük hayal kırıklıkları yaşamaktansa, Ermenistan ile adım adım ilerleme konusunda fikir birliği sağladık. Birçok güven artırıcı önlem üzerinde çalışılıyor. Bunların içinde insani boyutu olan güven artırıcı önlemler de var. Sınır geçişleri konusunda daha uzun çalışma gerektirecek bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz. Sahadaki fiziki şartların da müsaade ediyor olması lazım. Mesela 178 metre uzunluğundaki iki ülkeyi birbirine bağlayan Alican Köprüsü var. Ama bu köprünün otobüs taşıyıp taşıyamayacağını bilmiyoruz. Bunların tespit ve kontrol edilmesi gerekiyor. 93 Harbi’nde Rus askerleri tarafından yıkılan İpek Yolu Köprüsü’nün onarılması da çok ciddi bir güven artırıcı önlem olur” değerlendirmesini yaptı.

Normalleşme sürecini yürüten Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan bir kez Moskova’da 3 kez Viyana’da görüşürken, ikilinin bu güne kadar 500’den fazla ise telefonda görüştüğü öğrenildi.

Yetkili, Gürcistan üzerinden yürüyen Ermenistan-Türkiye ticaretinin direkt yapılmasının, Ermenistan ekonomisine yapacağı etkiye de işaret ederek şunları söyledi:

“Ermenistan açısından baktığımızda bizim Ermenistan’la yıllık 230 milyon dolar civarında bir ticaretimiz var. Bu ticaret, 15 bine yakın tırın Gürcistan üzerinden gitmesiyle yapılıyor. Bunu doğrudan yapabildiğiniz takdirde bunun Ermenistan’ın ekonomik yaşamı üzerindeki yaratacağı olumlu yansımayı dikkate almak ve bu çerçevede de Ermenistan tarafından biraz daha yapıcı bir tavır içinde olunması gerekir diye düşünüyorum. Nihai olarak günün koşullarını değil, bu sürecin ileriki aşamada iki ülke ekoları üzerindeki etkilerine de bakmak lazım. Türkiye açısından 230 milyon dolar çok büyük bir rakam değil, kaç günlük dış ticaretimize tekabül eder bilmiyorum ama netice itibariyle sınırın öbür tarafında Erivan var 1 milyon küsur nüfusuyla, Gümrü var Akyaka’nın karşısında. Her iki taraf da gerekli esneklikler sergileyerek ilişkilerin olumlu bir noktaya evrilmesini sağlayabilirsek bu her iki ülke açısından da kazan kazan niteliği taşır.”

Dışişleri yetkilisi, Türkiye’nin sonraki müzakerelerin Ermenistan ya da Türkiye’de yapılması için ısrarcı olduğunu, üçüncü bir ülkede buluşulmasının anlamlı olmadığı mesajını ileterek sürecin son derece iyi ve yapıcı ilerlediğini vurguladı.

Yetkili, Ermenistan’ın bir sonraki toplantının Türkiye ya da Ermenistan’da yapılması için birtakım somut ve ileri adımlar atılmasını beklediğini de dile getirdi.

Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecine ilişkin Ermenistan kamuoyunda büyük bir beklenti olmasının yanı sıra normalleşmeye karşı olanların da bulunduğunu anlatan yetkili, buna rağmen bu karşıtların toplum içerisindeki etkinliklerinin azaldığını kaydetti.

Yetkili, bu sürece asıl karşı olanların Ermeni diasporası olduğunu belirterek ancak Ermeni diasporasının da homojen bir yapı olmadığını, diaspora içindeki Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci karşıtlarının toplumun tamamı tarafından benimsenen bir hareket tarzı olduğu yönündeki teziyle hareket etmemek gerektiğini söyledi.

Ermenistan ile normalleşme sürecinde güven artırıcı yöntemlerle temel atılması gerektiğini kaydeden yetkili, ancak böyle yapılırsa bir yere varılacağının altını çizdi.

Üst düzey yetkili, Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin 2009 sürecinden farklı olduğunun, bununla birlikte bir belge imzalanması gibi somut adımların atılmasının belli bir olgunlaşmanın ardından konuşabilecek şeyler olduğunun altını çizdi.

Yetkili, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki son dönemde yaşanan gerilimlere de işaret ederek “Sürecin bu tür gerginlikleri engellemeye nasıl katkısı olacak, buna bakmak lazım.” dedi.


Kategoriler

Güncel