23,5 Nisan'ı birlikte anlayalım

Gazetemizin kurucusu Hrant Dink’in 1996 yılında, 23 Nisan’da Agos’ta yayınlanan “23,5 Nisan” yazısı olağan bir yazı olmanın çok ötesinde, Türkiye’deki Ermeni toplumunun 24 Nisan duygularını, travmalarını, 23 Nisan’ın coşkusuyla birleştiren olağanüstü bir metin olarak belleklere kazındı. Bu yazıdan hareketle Agos’un ve Hrant Dink’in eski ofisi beş yıl önce el birliğiyle bellek ve hafıza mekânı haline getirildi. Mekân o tarihten bu yana hepimizi bir yüzleşme ve birlikte anlama çabasına çağırıyor, ziyaretçilerini ağırlıyor. Önümüzdeki hafta, 24 Nisan’da, bir kez daha 1915’te kaybettiklerimizi anacağız. 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı, açılışının beşinci yılına da denk gelen 20-27 Nisan haftası boyunca bir dizi etkinlik düzenliyor.

 “Anma ve Alternatif Bir Gelecek İçin 23,5 Hafıza Mekânı’nda Buluşalım” başlıklı etkinliklerde söyleşiler, atölyeler, hafıza turları, ziyaretçilerin katılımıyla oluşacak bir hafıza panosu da var. Hafıza Mekânı, bu yıl hepimizi birlikte anmaya, alternatif bir gelecek kurmaya, Hrant Dink’in hayalini, yani 23.5 Nisan’ı birlikte anlamaya çağırıyor 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı Program Koordinatörü Nayat Karaköse ve Ziyaretçi Programları Koordinatörü Aslı Yolcu Sağlam etkinlik programına  dair sorularımızı yanıtladı.


Etkinlikler dizisinin başlığı "Anma ve Alternatif Bir Gelecek İçin Hafıza Mekânı'nda Buluşalım" olarak belirlendi. Bir haftaya yayılan bir etkinlikler dizisinden bahsediyoruz. Etkinliklere geçmeden şunu sorayım, nasıl bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor bu etkinlikler, başlıktaki önermeyi biraz daha açacak oluruz hem de…

Nayat Karaköse: 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı kurulduğu ilk günden bu yana bir hatırlama, yüzleşme, anma, diyalog ve umut mekânı olarak faaliyet gösteriyor. Mekân, Hrant Dink’in ‘23,5 Nisan’ yazısında da aktardığı gibi geçmişin acısıyla, geleceğin umudu arasında bir arafta olma halini temsil ediyor. Geçmişi hatırlamak, kaybettiklerimizi anmak, bilmeye, yüzleşmeye cesaret etmenin ayrı bir değeri var. Hatırlamadan, yüzleşmeden onarmak, geleceği inşa etmek ve bir arada yaşayacağımız, alternatif bir geleceğin tahayyülünde bulunmak mümkün değil. Hrant Dink’in de söylediği gibi “Bugün hâlâ unutmayı savunanlar, aslında sadece geçmişten değil gelecekten korkanlardır. Unutulmamış geçmiş, geleceğin de teminatıdır”.
Nayat Karaköse
23,5 aynı zamanda alternatif bir gelecek için bir davet de sunuyor bizlere. 23,5 yıllardır farklı kimliklerden, yaş gruplarından, profilden insanlar için bir buluşma, temas ve iletişim mekânı olarak faaliyet gösteriyor.  Biz de beşinci yılımızda, misyonumuza uygun bir şekilde hem anma, ve hatırlama hem de umut eksenli "Anma ve Alternatif Bir Gelecek İçin Hafıza Mekânı'nda Buluşalım" programını düşündük. Bu program vesilesiyle ziyaretçilerle birlikte geçmişe bakmayı, belleğimizde önemli bir yer tutan anıları ve hikâyeleri birbirimizle paylaşmayı, kaybettiklerimizin anısını onurlandırıp belki de tutamadığımız yasları birlikte tutmayı ve geleceğe, bir arada yaşama dair beklentilerimizi, tahayyüllerimizi konuşmayı diliyoruz.  Katılımcıları hep birlikte anma, düşünme ve diyalog için bir ortam yaratmaya davet ederken aynı zamanda hakikatin kolektif sesine ve anlayışa dayalı bir geleceğe katkıda bulunmaya çağrıyoruz.

Programda "Hafta boyunca 1915’te hayatını kaybeden Ermenilere adanmış bir pano 23,5’ta olacak. 24 Nisan akşamında tutuklanan aydınların resimlerini yerleştirerek başlatacağımız panonun geri kalan alanlarını da ziyaretçilerimizin duygularını, düşüncelerini ve kaybettiklerinin adlarını ve fotoğraflarını paylaşmaları için ayıracağız" diye tarif edilen bir etkinlik var. Pratikte nasıl işleyecek, ziyaretçiler için nasıl bir atmosfer oluşmasını hayal ediyorsunuz?

Nayat Karaköse: 23,5’un en önemli özelliklerinden birisi de insanlara karşı konuşan değil, insanlarla birlikte konuşan bir mekân olması. En başından beri kapsayıcılığı ve katılımcılığı, ziyaretçileri aktif bir şekilde dahil etmeyi, onları mekâna dahil etmeyi çok önemsedik. Etkileşim ve katılımcılık, mekânların yarattığı etkiyi ve tesiri artırıyor. Tüm bunları gözeterek de ziyaretçilerin duygularını, düşüncelerini, tahayyüllerini ve hikâyelerini paylaşacakları alanlar yarattık. Ziyaretçilerimizin paylaşımları mekâna çok farklı bir dinamizm ve ruh kattı. Bu yaklaşımı hafta boyunca da sürdürmeyi umuyoruz. 24 Nisan akşamında tutuklanan aydınların bir kısmının fotoğraflarının bulunduğu hafıza panosunu, 20 Nisan’dan itibaren ziyaretçilerimize açıyoruz. Ziyaretçiler kaybettikleri, yasını tuttukları veya yakınları olmasa da anmak istedikleri kişilerin fotoğraflarını getirip bu panoya yerleştirilebilecek ve siyah kartların üzerine bu kişilerin isimlerini ve duygularını hafta boyunca yazabilecekler. Hafıza panosu belleğimize ışık tutan, katkılarla güncellenen yaşayan bir alana dönüşecek. Bu alanı oluştururken 23,5’un mutfağında yas dönemlerinde ikram edilen ve zor zamanlarda birlikteliği temsil eden irmik helvası kavrulacak.

Hafıza panosunda yer verdiğimiz 24 Nisan akşamında tutuklanan aydınları, 24 Nisan Çarşamba günü yapılacak sohbet ve hafıza yürüyüşüyle tekrar hatırlayacağız. Araştırmacı Nesim Ovadya İzrail ile, Aylin Vartanyan moderatörlüğünde “24 Nisan 1915: İstanbul’ Çankırı, Ayaş, Ankara” kitabında paylaştığı sözlü ve yazılı arşiv anlatıları üzerinden bir sohbet yapacağız. Bu etkinlikte, sözlü ve yazılı arşivler aracılığıyla kişisel anlatılara ışık tutulurken, 24 Nisan’ı yaşayanların hikâyelerine yer verilecek. Katılımcılar sohbeti hem yüz yüze hem de zoom aracılığıyla çevrimiçi olarak dinleyebilecekler.

Sohbetin ardından Nesim Ovadya İzrail’in rehberliğinde yapacağımız Pangaltı hafıza yürüyüşünde ise, 24 Nisan 1915’te Pangaltı’da gözaltına alınan Ermeni aydınlardan Haçik İdareciyan, Sarkis Minasyan, Aram Andonyan, Rupen Sevag, Taniel Varujan, Dikran Sıvacıyan ve Gomidas Vartabed’in yaşadığı yerleri ziyaret ederek, onların hikâyelerini dinleyeceğiz.

Bir de rehberli bir tur var. Bu da ilginç bir hafıza çalışması olacak sanırım.

Aslı Yolcu Sağlam: Aslında rehberli turlar 23,5’un ziyaretçi programları kapsamında sürekli yapılan etkinlikleri arasında. Tur sırasında katılımcılarla Hrant Dink'in hayatına ve mücadelesine odaklanırken, azınlık hakları, insan hakları ve demokratikleşme bağlamında yakın Türkiye tarihine dair bir diyalog ortamı oluşuyor. Aynı zamanda 23,5’un kuruluş süreci hikâyesine yer verdiğimiz bu turlarda katılımcılar tur sonrasında sesli rehber cihazlarıyla mekânı kendileri deneyimleyebiliyor.
20–27 Nisan haftası boyunca farklı tarih ve saat seçenekleriyle mekânı rehber eşliğinde gezebilir ve dilerseniz hafıza panosuna da katkıda bulunabilirsiniz. Türkçe turların yanı sıra 25 Nisan tarihinde İngilizce bir tur da yapacağız.
Aslı Yolcu Sağlam
Hrant Dink'in 23,5 Nisan yazısı çocukları da kapsıyordu. Çocuklar için de bir etkinlik var değil mi?

Aslı Yolcu Sağlam: Elbette. ‘Umuda İzinizi Bırakın’ etkinliği bir çocuk atölyesi eşliğinde başlayacak. Umuda İzinizi Bırakın, her yaştan çocuğu davet ettiğimiz bir etkinlik. Sanatçı Sarkis’in 15. Venedik Bienali’nde ‘Respiro’ isimli eserinden ilham alarak, her yaştan çocuğu 20 Nisan’dan itibaren hafta boyunca 23,5’ta duvara monte edilmiş bir aynayı gökkuşağı renklerinde parmak izleriyle kaplamaları için davet ediyoruz.

20 Nisan Cumartesi saat 13.00’te ise Sanatçı Neslihan Koyuncu Bali yürütücülüğünde yapılacak ‘Renkle Nefes’ adlı bir çocuk atölyesinde buluşacağız. 11-13 yaş aralığında çocukların bir araya geleceği bu atölyede Sarkis’in 23,5’taki kalıcı eseri ‘Tuz ve Işık’ çocuklarla yorumlandıktan sonra, Sarkis’in çocuklukla ilişkili diğer işlerine ait görseller ve anlatımlar eşliğinde ayna üzerinde boyalarla parmak izi bırakılacak.

Çocukların katılabileceği bu atölye ve etkinliğin yanı sıra, 23 Nisan’da yetişkinlerin çocukluklarına ve çocukluk hafızalarına alan açacağız. Yürütücülüğünü sanatçı Hera Büyüktaşçıyan’ın üstlendiği ‘Bir Önceki Günün Portresi’ adlı yetişkin atölyesinde, katılımcılar, kendileri için manevi değer taşıyan, ailelerinden yadigar kalmış veya çocukluklarına dair bir nesne ile bağ kurarak, bu nesnelerin veya anımsattıkları bir anın, kişinin, yerin portresini yapmaya ve onlara bir nevi ses vermeye ve konuşturmaya davet ediliyor.

Bu etkinlikler kayıtlı etkinlikler mi? Etkinliklere nasıl kayıt olunuyor?

Aslı Yolcu Sağlam: ‘Hafıza Panosu’ ve ‘Umuda İzinizi Bırakın’, 20-27 Nisan boyunca ziyaretçilerin katkılarına açık olan, kayıt olmayı gerektirmeyen  etkinlikler. 20 Nisan Cumartesi 14.30'da 23,5’ta bir araya geleceğimiz buluşma sonrasında, hafıza panosu 27 Nisan'a kadar ziyaretçilerin katkısına açık olacak. Ziyaretçiler, 24 Nisan'ın anlamına dair duygu ve düşüncelerini ifade eden bir kartla ya da anmak istediklerinin adlarını veya fotoğraflarını hafıza panosuna ekleyebilirler. Umuda İzinizi Bırakın etkinliğinde ise 20-27 Nisan tarihleri arasında her yaştan çocuğu 23,5’taki bir aynaya gökkuşağının renklerinde parmak izlerini bırakmaya davet ediyoruz. Bu renkli parmak izleri çocukların dünyamıza bıraktığı benzersiz izi sembolize ederek, umut dolu bir geleceği temsil edecek. Bunlar için kayıt olmaya gerek yok. Her gün 10.00-18.00 saatleri arasında katılmayı arzu eden herkesi bekliyoruz. Bunun dışında yapılacak atölyeler, sohbet ve tur ise kapasite kısıtı sebebiyle kayıt gerektiren etkinlikler. Bu etkinliklere kayıt olmak için hrantdink.org web sitesini ziyaret ederek ilgili etkinliklerin kayıt formunu doldurabilirsiniz.



Kategoriler

Güncel


Yazar Hakkında

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE