9 Kasım Basın Özeti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’ye ilişkin sözleri pek çok gazetenin manşetinde. Genelkurmay eski Genel Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na bilgi vermesi ve açlık grevleri gazetelerin birinci sayfalarında yer alan haberler arasında. Köşe yazarlarının önemli bir bölümünün gündeminde Şemdin Sakık’ın Ergenekon davasındaki ifadeleri var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Endonezya’da Birleşmiş Milletleri eleştirerek demokrasi vurgusu yaptığı konuşmasını Milliyet gazetesi, “Bu düzeni değiştirelim”, Sabah gazetesi ise “Bu dünyada adalet yok” başlıklarıyla manşetten verdi.

Milliyet “Erdoğan küreselleşme olgusunun oyunun kurallarını değiştirdiğini belirten belirterek Demokratik sistemlerimizi buna uydurmalıyız” dedi.  Erdoğan’ın BM ve IMF’ye ye dönük eleştirilerini gazete manşet haberinden duyuruyor.

Gazete ayrıca Büyükanıt’ın Darbeleri Araştırma Komisyonu’na ifade vermesine birinci saylarında geniş geniş yer ayırmış.  Büyükanıt’ın 27 Nisan Muhtırasını tek başına yazdığı ve Erdoğan ile Dolmabahçe’de yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi vermediği gazetenin haberinde.

Gazetenin yazarlarından Can Dündar ise köşesinde Ergenekon davasının gizli tanığı olduğu ortaya çıkan Şemdin Sakık’ının ifadelerine ilişkin yazmış. 2010 yıllında cezaevinde Şemdin Sakık ile yaptığı röportaja atıfta bulunan Dündar, Sakık’ın Kürt sorunun çözümünde rol almak istediğini hatırlattı.

Devletin Sakık tarafından yazılan kitapların dışarı çıkmasına izin vererek kendisinden yararlanmaya çalıştığını söyleyen Dündar, “Acaba kendisine, “Orada değil, burada katkı yap” mı dendi diye düşündüm.  Sakık’ın bu “hizmet”i de, daha öncekiler gibi, devletin bilgisi, kontrolü, hatta talebi doğrultusunda gerçekleştiyse ve daha önce askerin muhaliflerini ekarte etmekte kullanılan Sakık, şimdi hükümet adına aynı görevi üstlendiyse, bu, en çok davanın zaten yerlerde sürünen inandırıcılığına zarar verir. Sakık’ın mahkemedeki suçlamalarından medet umanlar, tarihin çöp sepetindeki andıca bakmalılar”  diye yazdı.

Fikret Bila ise köşesinde ‘İki tehlikeli yol’ başlığı ile Sakık’ın tanıklığını ve cezaevlerinde 58 gündür devam eden açlık grevlerini eleştirmiş.  Sakık’ın tanıklık yaparak “komutanları ve TSK’yı töhmet altında bırakan, kendisini temize çıkaran bir propaganda zemini yakaladı ve bunu kullandı” diye yazdı. Açlık grevleri ile ilgili olarak ise  “PKK/BDP cephesi, insan yaşamı üzerinden siyaset yapmayı sürdürüyor.  Açlık grevlerini bir siyaset yolu olarak görüyor. Oysa ölüm, siyaset yolu olmamalı” diye yazdı.

Taraf Abdullah Öcalan ile avukatları ile görüştürülmüyor olmasını manşetine taşıdı. Gazete “Koster gitmiyor grev bitmiyor” manşeti ile çıktı. BDP’li milletvekilleri Özdal Uçar ve Emine Ayna’nın da açlık grevine başladığını hatırlattı. Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun bu hafta görüşmesi beklenen Başkanlık Sistemi tartışmalarına ilişkin olarak “Başkanlığa birkaç kişi karar veremez” başlığı ile Abdullah Gül’ün açıklamaları ve Yaşar Büyükanıt’ın Meclis komisyonuna bilgi vermesi gazetenin birinci sayfasında gördüğü haberlerden.    

Taraf gazetesinde Ahmet Altan Başkanlık Sistemi tartışmalarını eleştirerek “Türkiye’deki sistemin düzeltilmesi gerekiyor mu, gerekiyor.  Başkanlık bir çözüm olabilir mi, olabilir. Ama sen 12 Eylül’den kalma Anayasa’yı değiştirmeden, Siyasi Partiler Yasası’nı değiştirmeden, Seçim Yasası’nı değiştirmeden, Yerel Yönetimler Yasası’nı değiştirmeden, sadece “cumhurbaşkanlığını” değiştirirsen, bu “çok mantar bir çözüm” olur. Her şeyi iyice birbirine karıştırmaktan başka işe yaramaz” eleştirisinde bulundu.

Sabah Erdoğan’ın açıklamalarını “Bu dünyada adalet yok” başlığı ile manşetinde duyurmuş. Gazete haberinde “Dünya halklarının kaderi, beş ülkenin iki dudağının arasında. Bu böyle gitmeyecek”  dedi.

Gazete Büyükanıt’ın sözlerini “27 Nisan Muhtıra değil” başlığı ile birinci sayfasından vermiş.

Çin Komünist Partisi’nin kongresi her iki gazetenin birinci sayfasında.

Radikal,“O silahların rotası” başlığı ile Yemen’de ortaya çıkan silahların rotasını manşetine taşımış. Gazete haberinde  “6 Ekim’de Mersin’den yola çıkan konteynerin 20 Ekim’de Liberya bandıralı Mayu adlı gemiyle Yemen’e ulaştırılması kafalarda soru işareti yarattı” dedi.

Büyükanıt’ın Komisyon’a verdiği bilgileri Komisyon üyesi BDP’li milletvekili Sırrı Süreyya Önder  Radikal gazetesi için kaleme almış. Gazete yazısı birinci sayfasında “Kandil Çok soğuktu bitirdik” başlığı ile vermiş.

Cüneyt Özdemir, Hrant Dink ve Sevag Balıkçı’nın fotoğraflarını da kullandığı köşe yazsında ‘Bahtsız bedevi’ tartışmasını eleştirmiş. Hrant Dink, Festus Okey, Uludere’de hayatını kaybedenler, tutuklu öğrenciler, açlık grevleri, Hanefi Avcı ve Sivas katliamı gibi olaylardan örnekler veren Özdemir, “Dedim ya elâlemin çöllerine gidip bahtsız bedevi aramanıza gerek yok. Bahtsızımın Türklerdendir, Kürtlerdendir, bizdendir. Ayı meselesine gelirsek onun için de Arap çöllerine, kutup bölgelerine gitmenize gerek yok” demiş.  Özdemir’in  “Otosansürlü bir yazı” başlıklı yazısının sonunda “Son cümle yazarın otosansürü nedeniyle yazılmamıştır” notu düşülmüş.

Orhan Kemal Cengiz “Adalet gizlilik intikam” başlıklı yazısında Ergenekon davasına ilişkin eleştirilerin dile getirmiş. Cengiz “Ergenekon sanıklarının en acımasız darbecilere dönüşeceğinden hiçbir şüphem yok. Ama doğalarında darbecilik bulunan generaller yargılanıyor diye, hiç kimse en temel insan hakları ve hukuk devletini savunma yönündeki kendi doğasından vazgeçmemeli” dedi.

Cengiz, Şemdin Sakık’ın gizli tanık olmasını eleştirerek ‘bu durumun savcıların gizli tanıklık müessesini kötüye kullandıklarını gösteriyor’ dedi.

Cengiz Çandar’da Sakık’ın tanıklığını köşesinden eleştirenlerden. Çandar, “Karanlık Oyun” başlıklı yazısında “Şemdin Sakık ve onunla kol kola girenler, onun şimdi tanıklık yaptırıldığı ‘Ergenekon’ denen yapılanmadan hiç uzak değillerdi. Onun bir başka uzvu gibiydiler. O nedenle son beyanlarını duyduğumda ve okuduğumda Sakık’ın tanıklığının aslında Ergenekon davasının üzerine şaibe düşürmekten ve davanın meşruiyetini yaralamaktan başka bir işe yaramayacağı ilk aklıma gelen şey oldu”  diyerek Mehmet Ali Birand’ın ve Ali Bayramoğlu’nun dünkü yazılarını köşesine taşıdı.

Zaman,4 Kasım günü Hakkari Şemdinli’de Fariz Demircan’ın hayatına neden olan patlamayı manşetine taşımış. “PKK Faris’in ölümünü devlete yıkmak istemiş” manşetiyle verilen haberde örgütün iki komutanı arasında ki telsiz konuşması verilmiş. Manşet spotunda “Rezzan, Hogir isimli teröriste şu talimatı veriyor: Eylem için, halkı vurduklarını ve gerillanın üzerine atmak istediklerini söyle. Bu şekilde yaklaşım olduğunu söyle. Roj (TV) da bu şekilde versin” ifadelerine yer verildi.

Ergenekon gizli tanığı Huzur’un Osman Baydemir’i öldürmesinin istendiği ifadeleri ve Erdoğan’ın açıklamaları gazetenin birinci sayfasında.

Gazetenin yazarlarından Hüseyin Gülerce başkanlık sistemi tartışmalarını köşesine taşımış. Başkanlık sisteminin ‘Türkiye’nin hayrına bir model’ olduğunu söyleyen Gülerce, “başkanlık sistemi, sadece cumhurbaşkanını ilgilendirmiyor. Siyasi partilerin durumu, TBMM’nin görevi, yetkileri, faaliyetleriyle ilgili hususlar, Bakanlar Kurulu’nun işlevi, merkezi idare, mahalli idareler gibi bir yığın mesele var. Başkanlık sisteminin; yağmurdan kaçarken doluya tutulma gibi bir sonucu olmaması için iyice tartışılması, toplumun ikna edilmesi, kaş yapalım derken göz çıkartılmaması gerekiyor. En başta çatışmacı bir üslubun mahkûmu olursak çıkmaz sokağa hapsolmak da var… Acaba diyorum, AK Parti kurmayları, bunların hepsini hesaba katarak belli bir mecrada kararlılıkla mı yürüyor?” eleştirilerinde bulundu.

Yeni Şafak, Suriye muhaliflerinin Doha’da yapmış oldukları toplantıda yol haritası konusunda uzlaştıklarını manşetinden duyurmuş. “Suriye için Doha süreci” manşetini atan gazete muhaliflerin 8 maddelik deklarasyon yayınladığını belirtmiş. Haberde ülke içinde ki muhaliflerin tek merkezde birleştiği belirtildi.  Erdoğan’ın açıklamalarını ‘BM Esad’a cesaret veriyor’ diye vermiş. Büyükanıt’ın 27 Nisan Muhtıra değildi sözleri gazetenin birinci sayfasında.

Özgür Gündem  “Çözüm Müzakerede” başlığı ile açlık grevlerini manşetine taşımış.

Hürriyet Yenimahalle Paramparça manşeti ile Yeni Büyükşehir Belediyeleri konunda dün sabah saat 04.00’te İçişleri Bakanı’nın önergesiyle Ankara Yenimahalle ilçesinin sınırlarının paramparça olduğun yazdı.      

Kategoriler

Güncel Basın