İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında etkin pişmanlık ifadesi veren şüphelilerin baskı, zorlama ve tehditle ifade verdiği iddialarının soruşturma sürecine zarar verdiğini belirterek aynı yönde açıklama yapanlara re’sen soruşturma başlatılacağını duyurdu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında etkin pişmanlık ifadesi veren şüphelilerin baskı, zorlama ve tehditle ifade verdiği iddialarının soruşturma sürecine zarar verdiğini belirterek aynı yönde açıklama yapanlara re’sen soruşturma başlatılacağını duyurdu.
Başsavcılık yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan 2024/228233, 2024/236201 ve 2025/76201 numaralı soruşturmalar kapsamında, "İhaleye Fesat Karıştırma, Rüşvet, İrtikap, Resmi Belgede Sahtecilik, Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurma, Yönetme ve Üye Olma" suçlarından haklarında soruşturma yürütülen birtakım şüphelilerin TCK 221 ve 254 maddelerinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak amacıyla bizzat kendileri veya müdafileri aracılığıyla yazılı dilekçeleri ile müracaat ettikleri, bu konuda şüphelilerin avukatları ile beyanlarının alındığı, alınan beyanların kendileri ve avukatları tarafından okunduktan sonra imzalandığı, verilen beyanların Cumhuriyet Başsavcılığımızca doğruluğu ve teyidi konusunda araştırma yapıldığı ancak bir kısım sosyal medya hesaplarında ifadelerin baskı, zorlama ve tehdit ile alındığı şeklinde soruşturma sürecine zarar verici açıklamalar yapıldığı görülmekle, bu konuda devam eden soruşturmayı etkilemeye teşebbüs hareketlerinde kasıtlı bulunanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca re’sen soruşturma başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur."
23 Mart’tan beri tutuklu olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, İBB soruşturmasında Adem Soytekin ve Servet Yıldırım'ın 'etkin pişmanlık' kapsamında verdiği ifadelerin ardından 'suç örgütü üyeliği' iddiasıyla tutuklanmıştı. Pehlivan'ın soruşturma kapsamında avukatları organize ettiği, ifade vermemeleri yönünde şüphelilerin üzerinde baskı oluşturduğu ileri sürülmüştü.
