Yerevan’da arşivler herkese açık

ABD’de Clark Üniversitesi’nde Holokost ve Soykırım Araştırmaları Merkezi’nden Ümit Kurt, Ermenistan Ulusal Arşivleri’nde yaptığı araştırmanın koşullarını Agos için yazdı. Kurt, Başbakan Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “Bizim arşivlerimiz açık, Ermenistan’ınkiler kapalı. Onlar da arşivlerini açsın” söyleminin gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’dekinin aksine, Ermenistan arşivlerinin tüm araştırmacıları açık olduğunu söylüyor.

ABD’de Clark Üniversitesi’nde Holokost ve Soykırım Araştırmaları Merkezi’nden Ümit Kurt, Ermenistan Ulusal Arşivleri’nde yaptığı araştırmanın hangi koşullarda gerçekleştiğini Agos için yazdı. İki hafta boyunca Yerevan’daki çeşitli arşivlerde yoğun bir şekilde çalışan Kurt, Başbakan Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “Bizim arşivlerimiz açık, Ermenistan’ınkiler kapalı. Onlar da arşivlerini açsın” söyleminin gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’dekinin aksine, Ermenistan arşivlerinin tüm araştırmacıları açık olduğunu söylüyor.

İki haftadır doktora tez çalışmam dolayısıyla Ermenistan’ın başkenti Yerevan’dayım. Amerika’da doktora tezini tamamlamak üzere olan bir araştırmacı olarak Yerevan arşivlerinde doktora problematiğim ile ilgili olarak iki hafta süreyle hiçbir baskı, önyargı ve kötü muameleye maruz kalmadan rahat bir biçimde çalıştım.

Herkes yardımcı oldu

Türkçeye ‘Ermenistan Ulusal Arşivleri’ (Hayasdan Azkagan Arkhivnerı) olarak çevrilen arşiv merkezinde araştırmalarımla ilgili talep ettiğim bütün belge, doküman ve görsel arşiv malzemelerini, arşiv merkezinde çalışanların büyük gayretkeşliği ve yardımlarıyla hiçbir problem yaşamadan elde ettim.

Hatta Türk pasaportu taşıyan biri olduğum için söz konusu arşiv merkezinin direktörü ile özel olarak görüştürüldüm. Kendisi, arşivlerde bulunduğum süre zarfında bütün kolaylığın gösterilmesi hususunda arşiv çalışanlarına özel talimat vererek benimle ilgilenilmesini sağladı.

Başka Türkler de vardı

Bunun yanında basılmış kitapların, monografilerin, klasik Ermenice kitapların, süreli yayınların ve gazetelerin bulunduğu Ermenistan Milli Kütüphanesi (Azkayin Kırataran) ve Madenataran olarak adlandırılan kütüphanelerde son derece rahat bir ortamda çalışabilme fırsatım oldu. Bu kütüphanelerde, o sırada benim dışında çalışan ve mesai harcayan Türk araştırmacılar da vardı.

Aynı zamanda, Ermenistan Ulusal Arşivlerilerinden de her şekilde yararlanabilme fırsatı buldum. Yani araştırmam için oldukça önemli gördüğüm birincil kaynak arşiv belgesi, materyal, basılı kitap, gazete, yazılı tanıklıklar ve görsel malzeme olmak üzere bir tarihçi için âdeta ‘nimet’ sayılacak dökümanlar elde ettim. İki haftalık araştırmam süresince hiçbir arşiv merkezinde ne bir güvenlik soruşturması, ne de çifte standartlı bir durumla karşılaştım. Sıradan bir araştırmacı gibi Ermenistan’ın kendi ulusal arşivlerinde ve kütüphanelerinde rahat bir ortamda oldukça verimli bir araştırma dönemi geçirdim.

Ezcümle, buradan Ermenistan’ın ulusal arşivlerinin hiçbir biçimde araştırmacılara kapalı olmadığını ve gayet rahat bir şekilde çalışabilecek bir arşiv merkezi olduğunu bu deneyimi sıcağı sıcağına yaşamış biri olarak belirtmek isterim.

Kategoriler

Güncel Ermenistan