Genç ressamlar kapalı sınıra karşı

Ermenistan ve Türkiye’den genç ressamları bir araya getiren ‘Ressam Değişim Projesi’, Ermenistan’da yapılan ilk etabın ardından, şimdi de İstanbul’da.

Ermenistan ve Türkiye’den genç sanatçılardan oluşan grup, eğitmen ressam Gagik Charchyan’dan ustalık dersi aldı. Fotoğraf: BERGE ARABIAN 

FATİH GÖKHAN DİLER
fgdiler@agos.com.tr

İki ülkeden sekiz genç sanatçıdan oluşan grup, iki eğitmen ressam, Gagik Charchyan ve Serdar Yılmaz’ın mentorluğunda yürütülen İstanbul programında, çeşitli çizim etkinlikleri, müze ve galeri ziyaretleri yapacak. Ekibin programında, biri bütün sanat öğrencilerine açık olan üç farklı uzmanlık dersi de yer alıyor.

Avrupa Birliği’nin ‘Türkiye-Ermenistan Normalleşme Süreci Destek Programı’ kapsamında, Türkiye’den Anadolu Kültür ve Ermenistan’dan Public Journalism Club’ın (Kamu Gazeteciliği Kulübü, PJC) işbirliğiyle düzenlenen ‘Ressam Değişim Projesi’nin İstanbul ayağında, şehrin eski semtleri, Tarihi Yarımada ve Ermeni mimarisinin öne çıkan örnekleri ziyaret edildi. 1 Ekim Çarşamba günü Heybeliada’yı ziyaret eden grup, tüm gününü burada geçirerek çizim yaptı. Ressam grubu, İstanbul Modern, SALT, Tütün Deposu gibi, İstanbul’un önemli sanat mekânlarının yanı sıra Dolmabahçe Sarayı’nı da ziyaret etti.

Ermenistan’dan ve Türkiye’den genç sanatçılardan oluşan grup, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Gülçin Aksoy ve sanat tarihçisi Fırat Arapoğlu’ndan uzmanlık dersleri aldı.

“Diyaloğun yolu gençlerden geçiyor”
Doç. Serdar Yılmaz

“İki ülke arasında diyalog kurmanın yolunun gençlerden geçtiğine inanıyorum. Bugün hâkim olan kemikleşmiş düşünceler, yaşlanmış bir zihniyetin ürünü. Gençler, fikri ve ruhsal olarak pek çok şeye açık. Projenin Yerevan kısmından aklımda kalan, gençlerin yaklaşımını özetleyen bir görüntü var. Bir yuvarlak masa çalışmasını uzaktan izliyordum. Gençler o kadar iyi kaynaşmışlardı ki, kimin hangi ülkeden olduğunu anlamak imkânsızdı. Hazırlanan programda Yerevan’daki Soykırım Anıtı’nı ziyaret yoktu ama öğrenciler kendi inisiyatifleriyle oraya gidip çizim yaptılar. Gençler özgür bırakıldıklarında böyle tercihler yapıyor. Ermenistan’da bize yönelik ilgi de muazzamdı. Bizimle sayısız röportaj yapıldı.”

'Sınırın kapalı olduğunu yeni öğrendik'
Genç ressamlar anlatıyor

Cihan Elibol: “Karar verirken sıkıntı yaşamadın. Ermenistan’ı merak ediyordum. Maalesef, her zaman ulaşabileceğiniz bir yer değil bir ülke. Yerevan’ı çok ilginç buldum; ‘Doğu’da beklediğimiz türden bir şehir değil, çok düzenli. Sovyet etkisini de gördük. Şehirde çok sayıda Suriyeli Ermeni vardı; onlarla da iletişimimiz oldu.”

Kardelen Semerci: “Bu proje benim ilk yurtdışı deneyimimdi. Oraya bir beklentim olmadan, zihnim tamamen açık bir şekilde gittim. İlk gözlemim, toplumun bu tür etkinliklere açık olduğuydu. Çizim yaparken, üzerimde hiçbir zaman bir göz hissetmedim. Bu deneyimimin, resimlerime yansıyacağını hissediyorum.

Irmak Çetin: “Ermenistan bir Doğu ülkesi. Oraya bizden çok farklı bir kültürleri olduğunu düşünerek gittim ama bu düşüncem hatalıymış. Ülkenin, özellikle de Yerevan’ın mimarisi çok ilgimi çekti. Orada tanıştığımız genç ressamlarla çok iyi iletişim kurduk, bunu devam ettireceğimize inanıyorum.”

Erdem Topbağ: “Ben yurtdışına biraz kapalı bir insanım. Ermenistan’a giderken de beklentim düşüktü ama çok farklı olduğunu gördüm, gözüm açıldı diyebilirim. Sınırın kapalı olduğunu, bu etkinlikten hemen önce öğrendim mesela. Aramızda pek çok paylaşım olabileceğini gördüm. Sınırın kapalı olması biraz tuhaf.”