Eurovision’a insan hakları boykotu

Uluslararası Af Örgütü, Azerbaycan’da mayıs ayında yapılacak Eurovision şarkı yarışmasının ülkedeki düzenli insan hakları ihlalleri nedeniyle boykot edilmesi çağrısında bulundu. Hollanda, Fransa ve İrlanda çağrıya sıcak bakıyor. Türkiye'yi Eurovision'da temsil edecek Can Bonomo'ya da örgütün Türkiye şubesinden bir çağrı mektubu gönderildi.


Avrupa’nın yakından takip ettiği Eurovision şarkı yarışmasının geçen yılki galibi olarak mayıs ayında yarışmaya ev sahipliği yapacak Azerbaycan’a karşı uluslararası arenada “ülkede insan hakları ihlalleri yapıldığı” gerekçesiyle boykot çağrısında bulundu. Önde gelen uluslararası insan hakları örgütleri, Uluslararsı Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü katılımcıları yarışmayı boykota çağırdı. Af Örgütü, ülkede muhalif gösterilerin yasaklanması ve gazetecilerin tutuklanması nedeniyle ülkenin durumunun endişe verici olduğunu söylüyor. Ülkemisi temsilen yarşmya katılan Can Bonomo'ya gönderilen mektupta ise Azerbaycan'da insan hakları için mücadele verenlere destek olması için telkinde bulunuluyor.

Gece yarısı evler boşaltılıyor

Örgüt’ün, Avrupa ve Asya Programlarının Müdür Yardımcısı John Dalhuisen İngiliz Guardian gazetesine yaptığı açıklamada, “Barışçı protestoculara saldırdığı ve onları hapse attığı sürece Azerbaycan kendini haklara saygılı bir demokrasi olarak sunamaz. Rejim, Eurovision gibi gösterişli olaylara ev sahipliği yapmanın ülkenin insan hakkı ihlallerini maskeleyemeyeceğini fark etmeli” dedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü de geçtiğimiz ay Azerbaycanlıların gecenin ortasından evlerinden Eurovision için “şehri güzelleştirme” projesi kapsamında zorla tahliye edildiklerini duyurmuştu.

Ermenistan çekilmişti

Azerbaycan’ın ev sahipliği fikrine tek karşı çıkanlar uluslararası örgütler değil. Aynı zamanda birçok katılımcı ülke de Azerbaycan hükümetinin insan hakları ihlalleri nedeniyle boykotu tartışıyor. Geçtiğimiz hafta, Eurovision'dan çekilme kararını açıklayan Ermenistan Devlet Televziyonu, çekilme kararının arkasındaki gerekçe olarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in 28 Şubat'ta yaptığı 'baş düşmanımız tüm dünyadaki Ermeniler' ve 'Azerilerin bir numaralı düşmanı Ermenistan'dır'' şeklindeki sözlerini göstermişti. İzlandalı yayıncılar da çekilmeyi düşünüyorlar. Hollanda, Fransa ve İrlanda’da da aktivistler boykot çağırısı yapıyorlar. Yarışmanın örganizatörü Avrupa Yayıncılar Birliği yetkilileri ise “herhangi bir boykutun kendilerini mutsuz edeceğini” söyleyerek “Bu siyasi bir yarışma değil” diye konuştu.

‘Azerbaycan’da muhalefet yapan gazetecilere ölüm tehdidi yağıyor’

Uluslararası Af Örgütü, Azerbaycan’daki insan hakları ihlalleri konusunda hazırladığı raporda ülkenin az sayıdaki araştırmacı gazetecilerinden Khadija İsmayil’e ölüm tehditleri geldiğini hatırlatmıştı. Örgüt ülkede geçen haftalarda 17 gencin belirsiz nedenlerle gözaltına alındığını da vurgulamıştı. ABD merkezli Freedom House kuruluşu ise 2012 siyasi özgürlük ve demokrasi raporunda Azerbaycan’a “özgür olmayan” ülkeler kategorisinde yer vermişti. Ancak boykot çağrıları ülkede farklı yorumlara neden oldu. İki yıl hapis yatan muhalif blog yazarı Emin Milli, “Boykot olabilecek en kötü şey. Çünkü Eurovision, uluslararası kamuoyunun dikkatini Azerbaycan’da yaşananlara çekebilmek için bir fırsat” diye konuştu.

Can Bonomo’ya açık mektup

Eurovision’un bu yılki ev sahibi Azerbaycan’da ifade özgürlüğü giderek yok ediliyor. Şarkı söylemeleri yasaklananların da sesi olur musun?

Bu yıl, Mayıs ayında Eurovision şarkı yarışmasının ev sahipliğini ilk kez Azerbaycan üstlenecek. Hazar Denizi kıyısındaki bu petrol ülkesinin dokuz milyon yurttaşı, babadan oğla geçen bir tür oligarşiyle idare edilen bir yönetimle yaşıyor. Bu yönetim, petrol geliriyle finanse edilen devlet aygıtlarını kullanarak kendisine yönelik her türlü eleştiriyi ağır bir biçimde bastırmayı tercih ediyor.

2005 yılının Mart ayında bağımsız bir gazetenin editörü olan Elmar Huseynov evinin önünde kimliği tespit edilemeyen bir kişi tarafından vurularak öldürüldü. Huseynov, hükümeti eleştiren bir dizi makale yayımlamıştı. Katili hiç bir zaman adalet önüne çıkarılmadı.

Aynı yılın Kasım ayında binlerce kişi Bakü sokaklarına çıkarak adil bir seçim talebini haykırdı. Bu barışçıl gösteri, polis tarafından zalimce engellenmeye çalışıldı. Yaklaşık 300 gösterici ağır bir biçimde dövülerek hastanelik edildi.

2005 yılında yaşanan bu olaylardan sonra hükümet aleyhine hiçbir büyük protesto gösterisi gerçekleşemedi. Bu süreçte, hükümet kendisini eleştirmeye cesaret eden muhalif aktivistleri, gazetecileri ve insan hakları savunucularını tutuklamaya ve kilit altında tutmaya devam etti. Sesini çıkaranlar zorla alıkonuldu, dövüldü ve kimi zaman bıçaklandı.

Aradan iki yıl geçtikten sonra, 2007’de bir başka bağımsız gazeteci olan Eynulla Fatullayev hakaret suçlamasıyla sekiz buçuk yıl hapis cezasına mahkum edildi. 2009’da video blog yazarları Adnan Hajizade iki yıl ve Emin Milli ise iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suçları, hükümete eleştiren komik bir video yayınlamalarıydı. 2011 yılına geldiğimizde ise, henüz 19 yaşında olan Cabbar Savalan barışçıl bir protesto çağrısını sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’taki profil sayfasına koyduğu için tutuklandı ve iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu dört düşünce mahkumu, Uluslararası Af Örgütü’nün kendileri için başlattığı kampanyaların ardından salıverildi.

Ancak, 2 Nisan 2011 tarihinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelerden ilham alan yüzlerce protestocu daha fazla demokrasi ve insan haklarına daha fazla saygı çağrısında bulunmak için sokaklara çıktı. Bu gösteri de bir kez daha, polis tarafından şiddetli bir biçimde dağıtıldı.

Hükümet protestoları düzenlediğinden şüphelendiği 16 kişiyi üç yıla varan cezalarla mahkum etti. Cezalandırılan bu “Bahar16” sadece temel bir insan hakları olan görüşlerini açıkça ifade etme haklarını kullanmaya çalışıyordu.

Bu yıl Eurovision şarkı yarışmasının ev sahibi Azerbaycan. Her yıl 120 milyon kişinin bu yarışmayı izlediği tahmin ediliyor. Azerbaycan hükümeti de bunu bir halkla ilişkiler fırsatı olarak değerlendirip, herkese Azerbaycan’ın insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı ve gelişmekte olan demokratik bir ülke olduğunu söylemek için milyonlarca dolar harcıyor.

İşin ironik yanı, Eurovision’u düzenleyen Avrupa Yayıncılık Birliği “medya özgürlüğünün en ileri savunucusu” olmayı amaçlıyor. Fakat, bu “büyük savunucu” henüz 2012 yılındaki yarışmaya ev sahipliği yapacak ülkede gerçekleşen ifade özgürlüğü ihlallerine yönelik olarak hiçbir şey söylemedi.

Eurovision şarkı yarışması bu yıl sadece bir yarışma olmaktan daha fazla öneme sahip. Bu yıl, bu yarışma Azerbaycan’daki insan hakları ihlallerini milyonlarca kişinin gözleri önüne sermek için bir fırsat. Yarışmaya giden süreçte, Uluslararası Af Örgütü şu ana kadar sadece biri salıverilen düşünce mahkumu Bahar16’nın her birinin serbest bırakılması için bir kampanya yürütüyor.

Sevgili Can Bonomo, işte tam da burada senden bir talebimiz var. Bu yıl Eurovision şarkı yarışmasına Türkiye’yi temsilen sen katılıyorsun. Yarışmaya katılacak bütün ülkelerdeki bütün adaylara yaptığımız ortak bir çağrı bu. Bir yandan yarışmada sana başarılar dilerken, bir yandan da Azerbaycan’daki insan hakları ihlallerini ortaya çıkarma çabamıza katılmanı talep ediyoruz. Senden, kendilerini ifade etme cesareti gösteren Azerbaycanlılar’a ses vermeni, şarkı söylemesi yasaklananların yanında olduğunu ifade etmeni istiyoruz. Azerbaycan’da büyük bir tehdit altında cesaretle insan hakları için mücadele edenler bu desteği hak ediyor!