ARA

‘Türkiye İşçi Partisi’ne Âşık Oldum’, 1930’larda Antep’te başlayan, ‘yokluk’la örülmüş bir hayatı ve ağanın fedaisi olarak şekillenmiş kişiliğini, dahil olduğu ‘dava’sıyla dönüştüren, dürüstlüğü ve inancıyla siyasal tarihte yerini alan Antep’in Çapalı Köyünden Hamdi Doğan’ın çarpıcı yaşam öyküsüdür…

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de resmi temasları kapsamında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yaklaşık 1 saat süren görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Konuşulan konuların başında Karabağ yer aldı.

Uzak’, bize çok yakın bir hikâye anlatıyor. Zamansız ve mekânsız bir hikâye bu: Zorla göç ettirilme.

‘Bir IKEA Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri’nin Olağanüstü Yolculuğu’, sihirli güçleri olduğuna inanılan, Racastanlı dolandırıcı ve hokkabaz Ajatashatru Lavash Patel’in sahte bir yüz euroyla ‘Kisifrötsipik’ model çivili yatağı satın almak için Paris’teki IKEA mağazasına gitmesiyle başlayan macera dolu hikâyesini konu alıyor.

Maksim Gorki’ye yazdığı bir mektupta “Bir Sovyet yazarı olabilir miyim sahiden? Yoksa nesnel olarak imkânsız mı? diye sorar Andrey Platonov…

Şair, yazar ve gazeteci Karin Karakaşlı bu kez gençlerin hayatını kolaylaştırmak için kalem oynatmış. Herkesin kendi dünyasında ne fırtınalar koptuğunu ta yüreğinden bilip o fırtınaları en civcivli zamanını yaşayan lise son sınıftaki öğrenciler için anlaşılır kılmış.

Derek Turner’ın ‘Paleonotoloji ve Evrim: Felsefi Bir Yaklaşım’ adlı kitabı, tam da evrim teorisi tartışmalarına bilim felsefesi üzerinden bakarak okuyucuyu, biraz yorucu da olsa, konu üzerinde derinlemesine düşünmeye davet ediyor.

John Perry oldukça başarılı ve iyi bir felsefeci olarak asıl ününü ilk yazdığı ve kitabının ilk bölümüne aldığı ‘Sistematik Erteleme’ makalesi ile kazandı. Perry’ye göre sistematik erteleyiciler aslında çok fazla iş kotaran kimselerdir, yeter ki bu işler “daha önemli şeyleri yapmamanın bir bahanesi olsun.”

Orlin Sabev’in monografisi Osmanlı’da eğitimin modernizasyonu sürecine dair bugün de anlamlı olan birçok soruyu gündeme getiriyor.

Bir kitabın kapağında, medyumlarla el ele tutuşan bir Fellini, büyük sırrıyla insanları dehşete düşüren bir Hitchcock ve sübyancı bir Chaplin varsa, o kitaba kayıtsız kalmak mümkün olamaz.